Çocuklarının başına gelen herhangi bir hastalıktan farklı olarak kanamanın varlığı ailenin paniğe kapılmasına yol açar.
Memorial Etiler Tıp Merkezi KBB Bölümü’nden Op. Dr. Atilla Şengör, burun kanamalarının genellikle hafif kanamalar olduğunu ve burun girişine yakın yerlerden kaynaklanmaları nedeniyle kolaylıkla kontrol altına alınabildiğini söyledi.
Dr. Şengör, buna rağmen hayatı tehdit eder ölçüde şiddetli kanamaların da olabileceğini söyledi ve burun kanamalarına zaman kaybetmeden müdahale edilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi. Sıcak ve kuru havanın kanamaya yol açtığını belirterek, burun kanamaları hakkında bilgi veren Şengör, ailelere şu önerilerde bulundu:
"Burnumuz vücudun en çok kanlanan organlarından birisidir. Burundan alınan havanın ısıtılması, nemlenmesi ve temizlenmesi işlevlerinde konkalar ve mukoza örtüsü rol oynar. Konkalar, halk arasında burun etleri diye bilinirler; bunların kan dolaşımının artması veya azalmasıyla birlikte şişip inme özellikleri vardır. Bu sayede burun deliklerimiz sırayla tıkanıp açılırlar ve burun işlevlerinin yürümesini sağlarlar. Konkaları ve bütün burun boşluğunu mukoza örtüsü kaplar. Mukoza örtüsünün üzerinde jel benzeri bir mukus tabakası bulunur ve burundaki nemin korunmasını sağlar, burnun kurumasını önler. Nasıl cildimiz sıyrıldığında ya da zedelendiğinde kanıyorsa, mukoza örtüsü zedelendiğinde de burun kanaması oluşur. Temel olarak sıcak-kuru havalar, enfeksiyonlar ve burun karıştırma gibi durumlar mukoza örtüsünün dayanıklılığını bozarak kılcal damarların açılmasına neden olurlar ve böylelikle kanamaya rol açarlar.
KANAMANIN CİDDİ OLUP OLMADIĞI NASIL ANLAŞILIR?
Çoğu basit nedenlere bağlı olan burun kanamaları hakkında genel anlamda fikir sahibi olmakta ve kanama sırasında neler yapılabileceğini bilmekte yarar var. Burun kanamalarını ciddiyetine ve kaynaklandığı yere göre iki başlık altında incelemek mümkün.
Ön burun kanamaları: Burun boşluğunun hemen girişinde, orta hatta, kılcal damarlar mukoza örtüsünün içinde özel bir bölgede bir araya gelirler (Kisselbach pleksusu veya Little alanı). Çocuklarda en sık görülen burun kanamaları bu bölgeye ait olanlardır. Çoğu burun kanaması, buradaki kılcal bir damarın çatlaması nedeniyle tek taraflı olur. Bu bölgedeki damarlar oldukça ince ve yüzeyde olduklarından, burun sümkürülmesi ile ufak bir tırnak dokunuşuyla veya hafif bir darbeyle bile kanayabilirler. Bu şekilde olan kanamalarda otururken veya ayakta dururken, burundan dışarı doğru genellikle az miktarda kanama olur. Kanama miktarı bazı durumlarda fazlaca olabilir, ancak bunlar bile çoğu kez parmak basısıyla kontrol edilebilirler. Sıklıkla çocuk ve genç erişkinlerde görülürler.
Arka burun kanamaları: Kontrol edilmesi zor ve ciddi kanamalar olabilirler. Kafa travmaları ile yüz yaralanmaları dışında aslında sıklıkla orta ve ileri yaştakilerde, tansiyon sorunları olanlarda görülürler. Çocuklarda ise kanama-pıhtılaşma sorunları olanlarda meydana gelebilirler. Burnumuzun içinde arka üst bölgelerden kaynaklandıkları için burun ön tarafına uygulanan parmak basısı burada kanamayı durdurmaz. Ağız ve boğaza doğru kanama devam eder. Bu bölgenin kanamaları mutlak bir KBB uzmanının müdahalesini gerektirir, hatta İç Hastalıkları-Hematoloji ve Girişimsel Radyoloji gibi branşların desteğini gerektirebilir. Göz kararması, fenalaşma hissi, çarpıntı yani tansiyon düşmesi ve nabızda hızlanma gibi fazlaca kan kaybı belirtileri de varsa acilen hastanenin yolu tutulmalıdır.
BURUN KANAMASININ BAŞLICA NEDENLERİ
Burun kanamaları sıklıkla kuru-sıcak yaz aylarında veya kış aylarında ısıtıcıların kuruttuğu oda havası nedeniyle burun mukozasının da kurumasına bağlı olur. Kuruma, kabuklanmaya yol açar, kılcal damarlar çatlarlar ve kanama başlar. Yine bazen nezle, grip veya sinüzit gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarında mukoza örtüsünün yıpranmasına bağlı gelişebilir. Bunların dışında kanama-pıhtılaşma bozukluklarına yol açabilen ilaç kullanımları veya hastalıklar burun kanamasına neden olabilirler. Maddeler halinde belirtmek gerekirse, genel olarak:
• Kaşıntıya yol açan alerji, enfeksiyon veya kuruluk durumlarında burun karıştırılması,
• Kuvvetli burun sümkürme burun kılcal damarlarının çatlamasına yol açarak,
• Kanama-pıhtılaşma bozukluğu olanlar veya Aspirin ve benzeri ilaç kullanımı,
• Karaciğer hastalıkları, yüksek tansiyon,
• Burun eğrilikleri,
• Burun kırılmaları, baş ve yüz yaralanmaları gibi ciddi durumlar,
• Lösemi veya burun içi bazı tümörler oldukça nadir olmalarına karşın, burun kanamasının nedeni olabilirler. Bu durumlardan bir tanesi veya birkaçı birlikte bulunabilir ve bu durum kanamanın şiddetini belirleyebilir.
BURUN KANAMASINI DURDURMAK İÇİN...
Kanaması olan kişiyi sakinleştirmeye çalışılmalıdır. Heyecanlı ve panik halinde olanların kan basıncı (tansiyonu) yükselir ve kanamanın şiddeti artabilir.
Baş hafifçe öne doğru eğilmelidir. Çünkü baş geriye atıldığında kan burundan geniz ve boğaza, buralardan da yutularak mideye gider. Kanama miktarı anlaşılamadığı gibi bulantı ve kusmaya da yol açabilir. Yine bu amaçla kan ağızda da tutulmamalı, tükürülmelidir.
Burnun yumuşak olan kısmını tamamen kavrayacak şeklide başparmak ve işaret parmaklarla sıkıştırılmalıdır. Aynı anda burun açıcı spreylerden herhangi biri ile bir miktar pamuk ıslatılarak burun içine yerleştirilebilir.
Sağlam, ancak nazik bir şekilde baş ve işaret parmakların yan tarafıyla sıkılan burun yumuşak kısımları yüze, yüz kemiklerine doğru bastırılmalıdır.
Bu şekilde 5-10 dakika kadar beklenmelidir.
Kanamanın şiddetli olduğu arka burun kanamasından şüphe ediliyorsa, bir yandan hastanenin yolu tutulmalıdır.
Hastanın tansiyon sorunu varsa, ilaçlarını ihmal etmiş olabileceği düşünülmelidir. Olanaklı ise tansiyon ölçülmeli, yüksek bulunuyor ise ilaçları verilmelidir.
Dik oturulmalı veya yatmak gerekiyorsa mutlaka baş yüksekte kalacak şekilde yatılmalıdır. Böylece kanama bölgesi kalp seviyesinden yüksekte olur ve kanamanın şiddeti azaltılabilir.
Bu aşamada burun ve yanaklara buz uygulanabilir.
Kanama durmuşsa ve burun açıksa yavaş yavaş burundan nefes alıp vermeye çalışılmalıdır.
MUTLAKA DOKTORA BAŞVURMANIZ GEREKEN DURUMLAR
• Durmayan veya tekrarlayan burun kanamaları.
• Burun dışında başka yerlerden de kanama olması, örneğin idrar ve dışkılama ile.
• Vücutta hafif darbelerle bile morarma ve çürüklerin varlığı.
• Bazı kan sulandırıcı ilaçların kullanılıyor olması.
• Pıhtılaşma bozukluğu yaratabilecek karaciğer, böbrek veya hemofili gibi hastalıkların bulunuyor olması.
• Yakın zamanda kemoterapi alınmış olması.
KANAMANIN YERİ ENDOSKOPİYLE BELİRLENİYOR
Kanamanın durmadığı ön burun kanamalarında sınırlı bir tampon yapılarak veya küçük bir müdahale ile kılcal damar pıhtılaştırılarak kanama durdurulabilir. Tekrar eden kanamalarda 2-4 gün süreyle kanama kontrolünü sağlayacak ön ve/veya arka burun tamponları kullanılabilir.
KANAMA-PIHTILAŞMA BOZUKLUĞU DÜŞÜNÜLÜYORSA...
Kanama kendiliğinden durmuşsa veya tampon alındıktan sonra da kanamıyorsa, çoğu kez yumuşatıcı ve yara iyileştirici krem veya burun merhemleri önerilir. Bunlar günde iki-üç defa 2 hafta kadar süreyle uygulanabilir, ancak genellikle yatmadan önce bir uygulama yeterlidir. Serum fizyolojik damla veya spreyler de burun içinin nemlendirilmesi için kullanılabilir.
Endoskopik muayenede kanama yeri belirlenemezse veya kanama yerindeki şüpheli görünümlerde bazı radyolojik görüntüleme yöntemlerine başvurulabilir. Ciddi kanamalarda ve kan kaybı varlığında bazı kan ürünleri ile hasta takviye edilebilir. Bazı cerrahi veya girişimsel radyolojik uygulamalarla kanama bölgesini besleyen damar bulunup, kontrol edilebilir.
KANAMANIN TEKRARLAMASINI ÖNLEYİN
• Tuzlu su içeren spreylerle burun içi nazikçe temizlenmelidir.
• Burun karıştırılmamalı ve sümkürülmemelidir.
• Ağır aktivitelerden kaçınılmalı ve ağırlık kaldırılmamalıdır.
• Baş kalp seviyesinden yüksekte tutulmalıdır.
• Bulunulan ortam nemlendirilmeye çalışılmalıdır.
• Sıcak ve baharatlı yenmemelidir.
• Sıcak su ile banyo yapılmamalı, ılık su tercih edilmelidir.
• Aspirin veya antiinflamatuvar ilaçlar alınmamalı, ancak mecburiyet varsa doktora danışılarak değiştirilmeye çalışılmalıdır.
• Sıcak ve kuru ortamlarda bulunulmamalı, ortam ısısı ve nemi uygun koşullara getirmelidir.
BURNUN İÇİNİ KAĞIT MENDİLLE SİLMEYİN
Çocuklarda görülen burun kanamaları çoğu kez problemsiz bir şekilde yönetilebilir. Ailenin soğukkanlı olması, kanamayı bizzat kendilerinin kontrol edebilmelerine de yardımcı olabileceği gibi, gereken durumlarda kulak burun boğaz uzmanının çocuğa uygun müdahaleyi yapabilmesini de kolaylaştırır. Bunun dışında bazı aileler çocukların burnunun içerisini de kağıt mendillerle silebilmektedirler. Bu uygulamadan kaçınmak, o bölgedeki mukozanın özelliğini kaybetmesini ve kuruma ile kanamalara yol açabilmesini önlemektedir.