Anne ve babaların en çok sorduğu ve öğretmenlerden gelen olası en sık şikayettir. “Çocuğunuzda dikkat dağınıklığı var.” Bu cümle aslında o kadar çok şey ifade eder ki. Kişiye göre yoruma açık bir cümledir bu. Anne baba anlam veremez çünkü saatlerce bilgisayarın televizyonun önünden kalkmamaktadır. Bazen o kadar dikkatlidir ki anne baba bile şaşırır. Öğretmense “Bire bir iyi ama sınıfta beni duymuyor görmüyor gibi” der. Sözel içerikli sınavlarda çok iyi, yazılı yada çoktan seçmeli sorularda en basit soruyu bile yanlış cevaplamaktadır. Sorularda ki “ Aşağıdakilerden hangisi olmamalıdır?” sorusunu “…olmalıdır?” diye okur. İyi ama dikkat dağınıklığı bu mudur ki?!
1980'lerden itibaren dikkat dağınıklığı ve hiperaktivite sorunu tanımlanmaya başlanmış daha sonra minimal beyin disfonksiyonu, hiperkinezi, hiperkinetik sendromu ve hiperaktiviteli dikkat eksikliği sendromu gibi farklı isimlerle ele alınmaya başlanmıştır. Son sınıflama sisteminde ise “dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu” olarak tanımlanmaktadır.
Çağımızda özellikle okul öncesi ve okul çağındaki çocuklarda en sık görülen sorun haline gelmiştir. Bu durum çocuğun akademik becerilerini, aile ve arkadaş ilişkilerini, kişisel gelişimini olumsuz etkilemektedir. Problemin erken yaşlarda fark edilerek teşhis edilmesi gerekli tıbbi ve eğitsel desteğin verilmesi durumunda olumlu sonuçlar alınmaktadır.
Dikkat kişinin bir işe yoğunlaşması, etraftaki uyaranlara karşı kısmen duyarsız kalmasını ifade eder. Dikkat becerisi öğrenme, iletişim ve gelişimde çok önemli ve bir o kadar da temel becerilerden biridir. Bu becerinin yeterli olmaması bir çok gelişim alanında sorunlara neden olmaktadır.
Tabii ki klinik boyutta tedavi isteyen dikkat dağınıklığını ilgili uzmanların özellikle psikiyatrın tanılama yapması gerekmektedir.
Eğer çocuğunuz;
Uzun süre ders yapamıyorsa,
Sık sık bahaneler bularak yaptığı etkinliği kesiyorsa,
Çok çabuk sıkılıyorsa,
Ondan bir şeyler istediğinizde bir kaç defa tekrar etmek zorunda kalıyorsanız,
Sabırsızsa,
Öğretmeni sürekli derste kendini dinlemediğinden yakınıyorsa,
Okuldan öğretmenin verdiği ev ödevlerini hatırlamıyorsa ve bu sıkıntılar oldukça yoğunsa hemen size önerim bir psikiyatra göstermeniz olacak.
Psikiyatr işin teşhis kısmını yaptığı için çocuğunuzda dikkat dağınıklığı olup olmadığını teşhis ederek gerekli gördüğü durumlarda ilaç verecektir. Bu işin tabii ki tıbbi boyutu..
Diğer boyutu olan eğitsel tedavi bu süreçten sonraki aşamadır. Bu süreçte psikolog, pedagog,çocuk gelişim uzmanı gibi bir uzmandan eğitsel destek alma süreci başlar.
**- - - - - -
Peki bu aşamada neler yapılmalı?
1.Önce genel bir değerlendirmeden geçirilen çocuk için aile – okul – uzman işbirliğine dayalı bir program çıkarılır.
2.Çocuğun hangi becerilerin desteklenmesi gerektiğine dayalı eğitim planı hazırlanır.
3.Ebeveynlerin tutum farklılıkları, sorunu tanıma ve neler yapmaları gerektiği konusunda da aileye yönelik çalışmalar hazırlanır.
4.Bu arada sınıf öğretmenine yönelik bilgi düzeyi, çocuğu tanıma kapasitesi, sınıf içinde alınması gerekli önlemler ve düzenlemeler hakkında yönlendirmeleri içeren danışmanlık verilir.
5.Çocukla dikkat dağınıklı temelli çalışmalar, sosyal becerileri destekler etkinlikler uygulanır.
6.**Eğer gerekli ise sosyal beceri grup çalışmaları ile dikkat dağınıklığını minimize edecek drama ve faaliyetler uygulanır.
Eğer çocukta klinik bir durum yok ise, sadece çevresel etmenlere bağlı ve çocuğun farkındalığının olmadığı bir durum söz konusu ise, bahsettiğim çalışmalarda kaliteli ve işbirliği içinde uygulanırsa çocuktaki dikkat dağınıklığı %80 azalma gösterecektir.
Sevgilerimle,
Pozitif Gelişim Özel Eğitim Ve Aile Danışmanlık Merkezi
Çocuk Gelişim Uzmanı
Şenay Yılmaz