Lösemi, Yunanca “beyaz” anlamına gelen “leukos” ve “kan” anlamına gelen “haima” kelimelerinin birleşiminden elde edilmiş ve hastalığı adlandırmak için kullanılmıştır. Halk arasında kan kanseri olarak adlandırılır. Çocukluk çağı kanserleri görülme sıklığı açısından değerlendirildiğinde ilk sırada lösemiler yer alır. Erişkinlerden farklı olarak çocukluk çağında lösemilerin büyük çoğunluğu Akut Lenfoblastik Lösemi (ALL) daha sık gözlenir. Akut Lenfoblastik Lösemi, çocukluk çağı lösemilerinin %80 kadarını oluşturan ve çocukluk çağında en sık görülen lösemidir. ALL görülme sıklığı özellikle 2-5 yaş arasında artış göstermektedir. ALL erkeklerde kızlara göre daha fazla saptanır.
Çocukların önemli bir çoğunluğunda lösemi gelişimini açıklayabilecek bir risk faktörü yoktur. Ancak bazı olgularda kalıtsal ve çevresel risk faktörleri saptanabilir. Bebek anne karnındayken alkol, pestisidler, benzen gibi toksik maddelere maruz kalınması, bazı yiyecekler, viral enfeksiyonlar ve radyasyona maruziyet lösemiye yol açabilir. Çeşitli kromozom anomalileri lösemiye yatkınlığa yol açar. Örneğin Down sendromlu (trizomi 21) çocuklarda lösemiye yatkınlık artmıştır. Genetik faktörler dışında, çevresel faktörler de lösemi gelişmesinde önemlidir. Çevresel risk faktörleri arasında iyonize radyasyon, bazı ilaçlar, petrol ürünleri, benzen gibi organik maddeler, herbisid ve pestisidler sayılabilir.
Löseminin belirtileri şöyle sıralanabilir:
Akut löseminin başlangıç bulguları kısa sürelidir ve farklılıklar gösterebilir. Hastalarda sıklıkla iştahsızlık, halsizlik, yorgunluk, aralıklı ateş, kemik ağrısı ve beniz solukluğu gibi tablolar görülür. Hastalık ilerledikçe kemik iliği yetmezlik bulguları ve kemik ağrıları belirgin hale gelir. Lenf bezlerinde büyüme, karaciğer ve dalak büyüklüğü, testislerde büyüme, solunum sıkıntısı, baş ağrısı ve kusma gibi santral sinir sistemi bulguları gelişir. Fizik muayenede solukluk, halsizlik, üzerine basmakla solmayan deri döküntüsü, deride morartılar, lenf bezinde şişlikler, kemik veya eklem ağrıları genellikle vardır. Solunum sıkıntısı gelişebilir. Hastaların bazılarında tanıda santral sinir sistemi bulguları izlenebilir. Bazı hastalarda böbrek yetmezliği, kemik tutulumu, kardiyak tutulum da gerçekleşebilir.
Kemik iliği yetmezliğine ait bulgular (anemi, trombositopeni, lökopeni veya lökositoz) ve periferik kan bulguları lösemiyi düşündürür. Hastanın klinik tablosu ve laboratuvar tetkiklerinin sonuçları dikkatlice değerlendirilmelidir. Lösemiden şüphelendiğinde öncelikle kemik iliği incelemesi yapılmalıdır. Kemik iliği aspirasyonu lösemi tanısının konulmasında en değerli yöntemdir. Kemik iliğinde yüzde 30’dan fazla lenfoblast adı verilen kanser hücrelerinin görülmesiyle ALL ve yüzde 20’den fazla miyeloblast adı verilen kanser hücrelerinin görülmesiyle AML tanısı konulur.
Lösemi mutlaka tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Çocuklarda lösemiye ait belirtiler görüldüğünde vakit kaybedilmeden kan hastalıkları ile onkoloji konusunda uzman bir doktor ve tam donanımlı bir hastaneye başvurulmalıdır. Son yıllarda modern tedavi yöntemleri sayesinde lösemi hastalarında yaşam kalitesi ve süresi artmaktadır. Özellikle kemik iliği nakli bazı hastalarda hayat kurtarıcı bir tedavi seçeneğidir. Kemik iliği nakli olan çocuklar yaşıtları gibi sağlıkla büyüyüp gelişebilmektedir.