Çocuklarda Geniz Eti İhmale Gelmez

Acıbadem Ankara Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Köybaşıoğlu, “Çocuklarda geniz eti ihmale gelmez” dedi.Prof. Dr. Köybaşıoğlu, geniz etinin burun arka kısmına yerleşmiş lenfoid doku olduğunu belirterek, “Geniz eti bademciklerin ağız bölgesinde yaptığı işe benzer bir iş yaparak burundan alınan hava içindeki zararlı maddeleri temizlemede görev alır. Ayrıca adenoid (geniz eti) dokusu infeksiyonlarla savaşan antikorlar üretirler. Bademciklerden farklı olarak ağzın açılması veya burna önden bakma ile görülmezler. Geniz etini daha iyi değerlendirmek için burunun arka kısmını gösteren endoskoplar veya direkt grafiler gerekebilir” ifadesini kullandı.Çocukluk döneminde kişinin sağlığı için geniz etinin önemli bir etkiye sahipken, yaş arttıkça geniz etinin daha az önem arz ettiğine dikkat çeken Prof. Dr. Köybaşıoğlu, şunları söyledi:“Çünkü vücut enfeksiyonlara karşı direncini arttırmaya başlamıştır. Geniz eti doğumla birlikte büyümeye başlar ve 3 ile 5 yaşları arasında en büyük seviyeye ulaşırlar. Genel olarak geniz eti sıklıkla ergenlik dönemine doğru kafa yapısının gelişmesine paralel olarak göreceli olarak küçülür.”Prof. Dr. Köybaşıoğlu, geniz eti iltihabı ile ilgili de şu bilgileri verdi:“Geniz eti burundan alınan havayı temizleyerek vücudun korunmasında rol alır, bazen de aşırı bakteri yüküne maruz kalıp enfekte olabilir. Enfeksiyon gelişince geniz eti şişer ve bu duruma geniz eti iltihabı anlamına gelen adenoidit denir. Sıklıkla çocuklarda görülmekle beraber erişkinleri de etkileyebilir.”Prof. Dr. Köybaşıoğlu, enfeksiyona neden olan etkene bağlı olarak değişmekle beraber genel olarak belirtileri şöyle sıraladı:“Boğaz ağrısı, burun ve geniz akıntısı, boyunda lenf nodlarında büyüme, kulak ağrısı ve orta kulakta sıvı toplanmasına bağlı işitme kaybı gibi kulak problemleri, burun akıntısı ve ödeme bağlı olarak burun tıkanır ve burundan nefes alma güçleşir. Ağız kokusu, yemek yerken bulantı, öğürme (geniz akıntısına bağlı olarak), burun tıkanıklığına bağlı olarak da ağız solunumu, nazal konuşma, uyku bozukluğu ve kaliteli uyku uyunamaması sonucu ertesi gün içinde yorgunluk, dikkat kaybı, ders başarısında düşme, huzursuzluk gibi durumlar, horlama veya uykuda nefes durması anlamına gelen apne ve buna bağlı olarak gece uykuda terleme, diş gıcırdatma, salya akması, çok hareketli uyuma, gece idrar kaçırma gibi diğer belirtiler görülebilir.”Prof. Dr. Köybaşıoğlu, geniz eti büyümesi ve iltihabının tedavisi ile ilgili ise şu bilgileri verdi:“Geniz eti iltihabının tedavisi antibiyotik kullanımını içerir. Bununla birlikte şu durumlarda cerrahi olarak geniz etinin alınması veya adenoidektomi denen durum gereklidir. Tekrarlayan kulak ve sinüs enfeksiyonları, antibiyotik tedavisi ile geçmeyen geniz eti iltihabı, çocukta devam eden nefes almada güçlük problemleri mevcutsa geniz eti ameliyatı hastanın durumuna göre tek başına veya bademcik alınması ve/veya kulaklara tüp takılması ile beraber yapılabilir.”Geniz eti ameliyatı tek başına yapıldığında çok kısa süren bir ameliyat olduğunu ifade eden Prof. Dr. Köybaşıoğlu, çok az riski olduğunu belirterek, “Genel olarak sanılanın aksine geniz eti alınması çocuklarda enfeksiyon riskini arttırmaz. Immün sistem yine enfeksiyon yapıcı ajanlarla adenoidler olmadan da savaşabilir. Adenoidlerin ameliyattan sonra tekrar büyüme riski de bulunmaktadır” ifadesini kullandı.