Burun akıntısı ve tıkanıklığı, hafif ateş, öksürük, hışıltı, nefes darlığı gibi belirtilerle kendini gösterebilen boğmaca, dünyada her yıl yaklaşık 60 milyon kişiyi etkisi altına alıyor. Bu vakaların 500 binden fazlası ölümle sonuçlanıyor. Çocukluk döneminde şiddetli seyreden boğmaca, her yaşta görülebilmektedir. Çocukları boğmacadan korumanın en etkili yolu ise aile bireylerinin aşılanmasıdır. Memorial Şişli Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü'nden Uz. Dr. Abdurrahman Yıldırım, boğmaca ve tedavisi hakkında bilgi veriyor.
Boğmaca solunum yoluyla bulaşır
Boğmaca, aksırma ve öksürme ile etrafa saçılan damlacıkların içindeki bakterilerin havada kalması ile insandan insana bulaşmaktadır. Bulaşıcılık, hastalık ortaya çıktıktan yaklaşık 30-40 gün kadar daha devam eder. Boğmaca bir kere ortaya çıktıktan sonra hastalığa karşı doğal bağışıklık gelişmektedir. Boğmaca için 1940'lı yıllardan bu yana aşı uygulanmaktadır. Aşı ile sağlanan bağışıklık ise 5-7 yıl kadar sürmektedir. Bu süreden sonra tekrar aşı olmak gerekmektedir. Boğmaca aşısının yaygın olarak kullanılmaya başlanması ile vakalarda %99'un üzerinde bir azalma olmuştur.
Boğmaca vakalarının %10'unun altı aydan küçük bebeklerde yani
"süt çocukluğu" olarak adlandırılan dönemde olduğu saptanmıştır. Boğmaca vakalarının yaklaşık %60'ı ise ergen ve erişkin yaş grubudur. Yapılan bazı çalışmalarda, 7 günden daha uzun süre öksüren ergen ve erişkinlerin %13-32' sinde boğmaca olduğu gösterilmiştir. Süt çocukları ve okul öncesi çocuklar boğmaca mikrobunu en fazla, öksüren ergen ve yetişkinlerden almaktadır.
Boğmaca çocuk ve yetişkinlerde farklı belirtiler gösterir
Boğmaca burun akıntısı, burun tıkanıklığı, hafif ateş, öksürük, hışıltı ve ileri dönemlerde özellikle küçük çocuklarda nefes darlığı ile ortaya çıkabilmektedir. Boğmacanın belirtileri;
"kataral", "paroksismal" ve "konvalesan" olarak üç ayrı döneme ayrılmaktadır ve her dönemde farklı belirtiler göstermektedir.
• Kataral dönem hastalığın ilk 10-15 günlük süresini oluşturur. Hastalık bu süreçte soğuk algınlığına benzer belirtiler göstermektedir. Hapşırma, öksürük, hafif ateş ve burun akıntısı görülmektedir.
• Paroksismal dönem 1.5 aya kadar uzayabilen bir süreyi kapsamaktadır. Günde ortalama 20 kez görülen sert ve yoğun öksürük atakları bu dönemde yaşanmaktadır. Hasta öksürük nöbetleri sonunda oksijensiz kaldığı için çok derin nefes alma ihtiyacı hisseder. Çocuklarda bulantı ve kusma görülebilmektedir. Özellikle 3 ayın altındaki bebeklerde çok ağır bulgularla seyretmekte; solunum durması, morarma gibi belirtilerle hayati tehlike oluşmaktadır.
• Hastalığın son ve iyileşme dönemi olan konvalesan adı verilen süreç kişiden kişeye değişse de ortalama 1 ay kadar sürmektedir. Bu dönemde öksürüğün şiddeti ve sıklığı azalmaktadır. Fakat yeniden bir solunum yolu hastalığına yakalanılması öksürük nöbetlerinin tekrarlamasına neden olmaktadır. Yetişkinlerde hastalık hafif seyrettiğinden süresi de daha kısadır.
**Koza stratejisi ile bebeklerinizi boğmacadan koruyun
**
'Koza stratejisi' küçük bebekleri korumak için bebekle teması olan anne-baba-kardeş, bakıcı ve sağlık çalışanları gibi kişilerin aşılanmasını amaçlayan bir uygulamadır. Bu yaklaşıma göre, yenidoğanların ve henüz aşılanması tamamlanmamış süt çocuklarının çevresindekilere çeşitli aşıların uygulanması önerilmektedir. Özellikle bebek doğmadan önce bebekle temas edecek bireylere aşı yapılmasının daha da yararlı olacağı düşünülmektedir.
Bebeklere ise aşı 4 doz şeklinde uygulanmaktadır. İlk doz 2'nci ayda uygulanır. 2'inci ve 3'üncü dozlar ise ikişer ay arayla uygulanmaktadır. Bebek 1.5 yaşındayken ise son doz uygulanmaktadır. 5-6 yaşlarında eğer doktor tarafından gerekli görülürse 5'inci doz da verilebilmektedir. Aşının yorgunluk, ateş yüksekliği, bulantı, kusma gibi yan etkiler ile aşı yerinde kızarıklık, ağrı ve şişlik gibi yan etkileri görülebilmektedir. Bu etkiler üç gün içinde ortadan kalkmaktadır.