Çocuklarda Idrar Yolu Enfeksiyonu Hafife Alınmamalı

MEHMET KUMCAĞIZ - Ondokuz Mayıs Üniversitesi yerleşmişse sistit, üreterler kanalıyla böbreklere kadar ulaşmış ise piyelonefrit denir. İdrar yolu enfeksiyonu, küçük çocukların gelişen böbreklerinde kalıcı hasar oluşturarak hipertansiyon ve böbrek yetmezliğine bile neden olabilir. Enfeksiyonlar ilk 1 yaş içindeki erkek çocuklarının yüzde 2,7'sinde, kız çocuklarının ise yüzde 0,7'sinde görülmektedir. Kız çocuklarında görülme oranı 1 yaşından sonra yüzde 3'e kadar yükselmekte." - "Aileler bilinçli olmalı" Çocuklarda idrar yolu enfeksiyonunun belirtilerini ailelerin iyi bilmesi ve bu konuda bilinçli olmaları gerektiğini ifade eden Sarıkaya, şunları söyledi: "İdrar yaparken yanma, ağrı varsa, sık sık ama az idrar yapma, yüksek ateş, ishal, kusma, huzursuzluk, iştahsızlık, hareketlilikte azalma, karın veya sırt ağrısı enfeksiyon belirtisidir. İdrar yolu enfeksiyonu tanısı, muayenenin yanında idrar tahlilinde iltihap hücrelerinin görülmesiyle konur. Yakınmalarını ifade edemeyen 2 yaş altındaki yüksek ateşli çocuklarda muayenede başka bir kaynak bulunamadığından mutlaka idrar tetkiki yapılmalıdır." - "Erken tedavi önem taşıyor" Çocuklardaki idrar yolu enfeksiyonu nedenlerinin iyi araştırılması gerektiğine dikkati çeken Sarıkaya, idrar kültüründe saptanan bakteriye göre tedavinin düzenlendiğini açıkladı. Prof. Dr. Sarıkaya, herhangi bir yapısal bozukluğu olmayan ancak idrar yolu enfeksiyonu görülen çocuklarda enfeksiyon gelişimini engellemek için alınması gereken önlemlere değinerek, şunları kaydetti: "Köpük banyosu yapılmaması, iç çamaşırlar dahil çok sıkı kıyafetler giyilmemesi, pamuklu iç çamaşır ve giysilerin tercih edilmesi, hijyen kurallarına uyulması, idrar yolu enfeksiyonu riski olan erkek çocukların sünnet edilmesi, uzun süre, en az üç saat idrar tutmanın engellenmesi, düzenli idrar yapmanın özendirilmesi, yeterli sıvı alımının sağlanması ve kafeinli içeceklerden uzak tutulması önemlidir. Unutulmamalıdır ki idrar yolu enfeksiyonları çocukluk çağında sık görülmektedir ve zaman geçirilmeden tedavi edilmelidir. Altta yatan sebebin araştırılması ve bu nedene yönelik tedaviler uygulanması, ilerleyen yıllarda gelişebilecek sorunların engellenmesi açısından son derece önemlidir."