Çocuk sinüzitlerinin, önemli bir sorun olduğunu belirten Kulak Burun Boğaz Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Akdağ, hastalığın ilaç tedavisiyle iyileşebildiği gibi çok ağır bir tabloda çocuklarda körlük ya da menenjitle de sonuçlanabileceğini söyledi.
Tam bir burun tıkanıklığı, şiddetli bir baş ağrısı veya işitme kaybı gelişmedikçe kendini gizleyebilen sinüzitün, alerjik hastalarda daha sık görüldüğünü belirten Memorial Diyarbakır Hastanesi Kulak Burun Boğaz Bölümü’nden Doç. Dr. Mehmet Akdağ, çocukluk döneminde ortaya çıkan sinüzit hakkında bilgi verdi.
“Akut sinüzit tedavisinde antibiyotik gerekebilir”
Doç. Dr. Mehmet Akdağ, akut sinüzit, belirtilerinin 3 aydan daha az sürede tamamen düzelebilen çoğu zaman virüslerin neden olduğu bir hastalık olduğunu söyledi. Akdağ, “Akut sinüzitlerin tedavisinde özellikle doğru ve akılcı antibiyotik kullanımı önemlidir. Bu yüzden mutlaka doktorun önerdiği antibiyotikler kullanılmalıdır. Tuzlu su spreyleri ile akıntıların kıvamı yumuşatılabilir, ayrıca evde istirahatin de tedavide önemli bir seçenek olduğu unutulmamalıdır” dedi.
“Kronik sinüzitin belirtileri uzun sürelidir”
Doç. Dr. Mehmet Akdağ, kronik sinüzitte belirtilerin 3 aydan uzun sürdüğünü söyledi. Akdağ, “Çocuk, yılda 4-6 kez sinüzit atağı yaşıyorsa mutlaka alerji ve geniz eti açısından kulak burun boğaz muayenesi yapılarak değerlendirilmelidir. Çocuk sinüzitlerinde özellikle erken teşhis ve uygun bir ilaç tedavisi ile çok başarılı sonuçlar alınmaktadır” diye konuştu.
“Sinüzitin belirtileri önemsenmeli”
Sinüzitin belirtilerinin önemsenmesi gerektiğini belirten Doç. Dr. Mehmet Akdağ, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Çocukta geceleri veya sabaha karşı ortaya çıkan inatçı öksürük.Sarı-yeşil renkli koyu kıvamlı burun akıntısı. Göz çevresinde basınç hissi. Nefeste kötü koku. Koku alma bozukluğu. Mide bulantısı ve kusma. 10-14 günden fazla süren soğuk algınlığı, bazen hafif ateş yükselmesi. Burun tıkanıklığı ve horlama. Geniz akıntısı ile birlikte bazen boğazda yanma belirtilerden birkaçı varsa, mutlaka bir kulak burun boğaz uzmanına başvurulmalıdır. Hastanın kulak burun boğaz muayenesine başlamadan önce detaylı şekilde aile öyküsü, alerjik hikayesi ve olası risk faktörleri sorgulanmalıdır. Endoskopik muayeneden sonra gerekirse görüntüleme yöntemlerine başvurulmalıdır. Çocuk sinüzitlerinin tanısında sinüsleri mutlaka radyolojik olarak görmek gerekirse, başvurulacak görüntüleme yöntemi bilgisayarlı sinüs tomografisi olmalıdır. Ancak tomografi çocuklarda zorunlu olmadıkça kullanılmamalıdır. Çocuk sinüzitlerinde sinüslere yönelik ameliyat gerektiren durumlar, ilaç tedavisine dirençli olan vakalardır. Göz içi veya etrafında apse oluşumunda, cerrahi tedavi önemli bir seçenektir. Kronik sinüzitte risk faktörleri önemlidir ve birlikte geniz eti büyüklüğü olan veya sık bademcik enfeksiyonu geçiren çocuklarda, geniz eti büyüklüğü varsa ve ek problemler oluşturuyorsa geniz eti öncelikle alınmalıdır ve takip edilmelidir. Eğer alerjik rinit varsa alerjiye yönelik ek tedavi planlanmalıdır. Uygun içerik ve sürede verilen medikal tedavi ve gereken durumlarda yapılan geniz eti ameliyatına rağmen tedavi edilemeyen kronik sinüzitlerde tercih edilen tedavi yaklaşımı endoskopik sinüs cerrahisidir. Çocuklarda daha az tercih edilse de ameliyat, iyi sonuç veren bir tedavi seçeneğidir. Ameliyatta konservatif yaklaşılıp en önemli amaç, sinüs ağızlarının açılmasını sağlamak ve sinüslerin içini temizlemektir”.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz