Özellikle de güneş, havuz, böcek sokmaları ve gıdalar hastalıklara yol açabiliyor. Ancak çocukları bunlardan basit önlemlerle korumak mümkün.
Güneş yanıkları, güneş çarpması, besin zehirlenmesi, burun kanamaları, böcek sokmaları, havuz-deniz kirliliğine bağlı cilt enfeksiyonları; yaz aylarında çocuklarda en sık görülen hastalıklar arasında sayılabilir. Ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen bu hastalıklar aslında ailelerin alabilecekleri basit önlemlerle önlenebiliyor. Bebeklere ve çocuklara güneşten koruyucu krem sürmek, açık alanlarda uzun kollu, ince giysiler giydirmek, çocuğun havuz yerine temiz denizlere girmesini sağlamak, tükettikleri gıdaların taze olmasına dikkat etmek alınabilecek basit önlemler arasında yer alıyor.
Bahçelievler Medicana Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Alper Özkılıç, yaz aylarında en sık rastlanılan hastalıklar ve alınabilecek önlemlerle ilgili şu bilgileri verdi.
Yaz aylarında çocuklarda en sık görülen hastalık hangisi?
Yaz aylarında sıcakların artmasıyla birlikte çocuklarda en sık
güneş yanıkları görüyoruz. Ultraviyole ışınları, özellikle 1 yaşın altındaki bebeklerin cildini olumsuz etkiliyor. Güneş ışınlarının ultraviyole etkisi insan derisinde yıllar içinde birikerek cilt kanserleri ve cilt hastalıklarına yol açabiliyor. Bu nedenle çocukları güneşten korumak lazım. Güneşten koruyucu kremlerin sadece güneşin en dik geldiği 10.00-15.00 saatleri arası deniz kenarında değil, bebekler açık havada gezdirilirken bile sürülmesini öneriyoruz. Çünkü güneş ışınları 15'ten sonra da, gölgede bile çocuklara, hassas ciltli bebeklere yansıyarak onları olumsuz etkileyebiliyor.
Güneş kremlerinin özelliği ne olmalı?
En az 15 koruma faktörlü olmalı. İçinde katkı maddesi bulunmamalı. Kimyasal özellikte değil de fiziksel bariyer oluşturacak özellikte olmalı. Kimyasal bariyer etkisi olan koruyucular, bebeklerin ciltlerine zarar verebilir. Bunun dışında kaliteli gözlük, şapka, şemsiye gibi önerilerimiz var.
Güneş yanıklarını başka hangi hastalıklar takip ediyor?
Güneş çarpmalarıyla da sık karşılaşıyoruz. Güneşte 2-3 saat boyunca oyun oynayan çocuklar acil servise bulantı, kusma ve yüksek ateşle başvuruyor. Bu çocukların ilk olarak ilaçlarla ya da ıslak kompresle ateşini düşürüyoruz. Eğer ağır bir güneş çarpması varsa, yani çocuğun genel durumu ve bilinci yerinde değilse hastaneye yatırıp, kanındaki elektrolitlerine (sodyum ve potasyum gibi) bakıyor, serum takıyoruz. Terlemeyle kaybettiği kanındaki eksikleri yerine koymaya çalışıyoruz. Hafif güneş çarpmalarında aile evinde de müdahale edebilir. Çocuk hemen ılık suya sokulabilir mesela. Bunun dışında burun kanamaları çok yaygın.
Burun kanamasının nedenleri neler?
Bu da sıcağın ve güneşin etkisiyle ortaya çıkabilen bir sorun. Ayrıca burnuyla oynamaya bağlı olarak da burun kanayabilir. Gribal üst solunum yolu enfeksiyonlarıyla beraber burun kanaması olabilir. Önce nedenini tespit ediyor, ona göre bir tedavi uyguluyoruz. Eğer güneşe ve sıcağa bağlı bir burun kanaması varsa, acil müdahale olarak soğuk su kompresiyle burnu yıkıyoruz. Genellikle burnu kanayan çocuklara kafasını geri atması söylenir. Oysa bu yanlış. Aksine, burnu kanayan çocuk kafasını öne doğru eğmeli. Burun kanatlarına mekanik baskı uygulamak gerekiyor. Eğer durmayan bir kanamaysa, çocuğu hastaneye getirmek gerek. Hastanede burun tamponu konarak kanama durduruluyor.
Yaz aylarında çocuklarda
basit mikrobik ya da mikrobik olmayan ishaller, besin zehirlenmeleri de çok sık görülüyor. Mikrobik olmayan ishaller böcek zehirleri veya zehirli bitkilerle ya da ilaçlanmış yiyecekler yoluyla ortaya çıkıyor .
İshal ve besin zehirlenmeleri neden yaz aylarında artıyor?
Çünkü ısı şartları mikropların üremesini, gıdaların bozulmasını kolaylaştırıyor. Bu tür vakalarda derecesine göre davranıyoruz. Eğer hafif ishal, kusma varsa, çocuk günde iki-üç kere tuvalete gidiyorsa önce takip öneriyoruz. Virüslerin yol açtığı basit yaz ishalleri 1-2 günde geçebilir çünkü. Yazın en çok virütik ishallere rastlıyoruz. Bunlar, hiçbir ilaç tedavisi yapılmadan, sadece çocuğun beslenmesine dikkat ederek, bol sıvı vererek, tuzlu, şekerli su takviyesi yaparak geçebilir.
Geçmeyen, uzayan, şiddeti yüksek olan, günde üçten fazla tuvalete gitmeyi gerektiren ishallerde hastaneye başvurmalı. Çocuklarda, bu durumda sıvı kaybına bağlı kuruma, bilinç bozukluğu, aşırı halsizlik görülebilir. Bu tür hastalara serum vermek ve kaybolan kan değerlerini yerine koymak gerekiyor. Ayrıca tahlillerle ishalin türünü belirlemeye çalışıyoruz. Eğer kanlı ishal (dizanteri) gibi ağır mikrobik ishal söz konusuysa, ilaç tedavisine başvuruyoruz. Yaz aylarında ayrıca böcek, sinek ve arı sokmaları çok sık görülüyor.
Böcek sokmalarında ne yapmalı?
Alerjik reaksiyon yapmamış, hafif sinek, böcek sokmalarında kaşıntıya karşı ilaçlar, solüsyonlar veya merhemler öneriyoruz. Isırılmış yerlerin mikrop almaması, kaşınmaması gerekiyor. Bazen çocuklar ağır alerjik reaksiyonlarla da gelebiliyorlar. Böyle durumlarda hastane şartlarında ağızdan alınan ilaçla, serumla ya da iğne yaparak anti-alerjik ilaç tedavisi verebiliyoruz. Tatile çıkarken ya da çok sıcak yerlerde sineksavarları öneriyoruz. Özellikle bebekleri korumak lazım. Ama burada vücuda sürülen sineksavarları değil de, fişe takılan sineksavarları öneriyoruz. Çünkü özellikle bebeklerde cilde sürülen bu ürünler cilde zarar veriyor.
Bebeklerin kollarını ve bacaklarını koruyan giysiler tercih edilmeli.
İsiliklerin belirtisi nedir?
Sıcağın etkisiyle aşırı terlemeye bağlı olarak isilikler ve alerjik reaksiyonlar görülebiliyor. En çok bebeklerde görüyoruz. Cilt kıpkırmızı oluyor, ciltte nokta şeklinde döküntüler oluyor. Çok basit önlem alınabilir. Çocuğa her gün banyo yaptırarak ve çok ince giydirerek, ilaç bile sürmeden isilikler kendiliğinden geçebiliyor. Çocuğu üşümesin diye kat kat giydirmek çok yanlış. Kışın sıkı giydirmek gerekir, ama yazın ince giydirmek lazım. Çorap bile giydirmek gerekmez. Sadece bir atlet ve şort yeterli. Çocuk sıcakta çok giydirildiğinde terlemeye bağlı olarak daha çabuk hastalanıyor.
Havuz ve denizlerden hastalık bulaşıyor mu?
Evet, havuz-deniz kirliliğine bağlı hastalıklar görülüyor. Özellikle de havuzlardan uzak durmak lazım. Çocuklarda çok sık cilt enfeksiyonlarına rastlıyoruz. Ayrıca Hepatit A da sık görülüyor. Kirli sulardan bulaşan, bu suların çocuğun ağzına kaçmasıyla ortaya çıkan bir sarılık türü bu. Hepatit A aşısını çocuklar mutlaka yaptırmalı. Ailelere havuz yerine denizi öneriyoruz. Tabii ki denizin de temiz olması gerekiyor. Uyarı olan denizlere dikkat etmek lazım. Deniz ve havuzdan sonra duş almak da önemli. Deniz çok yararlı. Minik bebekleri bile denize sokabilirsiniz. Ancak havuz riskli!