HABER

Çocukları gözetleyen 6 sonbahar hastalığı

Sonbaharın bu son ayıyla birlikte kış kendini hissettirmeye başlarken, özellikle kalabalık ve kapalı mekanlarda hızla yayılan virüsler çocukları da tehdit ediyor.

Çocukları gözetleyen 6 sonbahar hastalığı

Okullarda öksürük, hapşırık ve damlacıklar yoluyla kolayca bulaşabilen enfeksiyonlar, biri bitmeden diğer hastalığın çocukların kapısını çalmasına yol açıyor. Acıbadem Beylikdüzü Cerrahi Tıp Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Leyla Yolar, güneş ışınlarının kuvvetli etkisinin azalması ve ani ısı değişikliklerinin vücut direncini azaltarak kolayca hastalanmaya davetiye çıkardığını belirtirken, kalabalık ve kapalı mekanların riski artırdığını, enfeksiyonların yayılımını kolaylaştırıp hızlandırdığını vurguluyor. Dr. Leyla Yolar, bugünlerde çocukların en sık kapısını çalan 6 sonbahar hastalığını anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

· SOĞUK ALGINLIĞI

Sonbahar ve kış aylarında gerek çocuklarda gerekse yetişkinlerde en sık görülen ve virüslerle oluşan hafif seyirli bir hastalık. Tedavisinde antibiyotiklerin yeri olmamasına rağmen, antibiyotik kullanımının sıkı kontrolde olduğu Amerika’da bile hastaların yüzde 50’sine antibiyotik tedavisi uygulanıyor. Hapşırma, boğazda yanma, ağrı, karıncalanma, burun akıntısı ve tıkanıklık ile öksürük en sık görülen belirtileri. Soğuk algınlığına karşı korunmak için el hijyenine dikkat etmek, sağlıklı ve düzenli beslenmek, özellikle C vitamini içeren sebze ve meyveleri ihmal etmemek, kapalı ve kalabalık mekanlardan olabildiğince kaçınmak, uykusuz kalmamak önemli.

· GRİP (INFLUENZA)

Genellikle soğuk algınlığı ile karıştırılan grip nezlenin aksine daha ağır seyreden, ateş, kas ağrıları, terleme, halsizlik ve baş ağrısı gibi şikayetlerin daha yoğun yaşandığı çok daha ciddi bir hastalık. Grip olan çocuğun okula gönderilmemesi diğer çocuklara bulaşmayı önlemek açısından çok önemli. Çocuğunuza spor yaptırarak, onu alışveriş merkezi gibi kapalı mekanlar yerine açık havada etkinliklere yönelterek, bulunduğu ortamın sık sık havalandırılmasını

sağlayarak, ellerini sık sık sabunla yıkaması ve fastfood yiyeceklerden uzak durmasını sağlayarak gribe karşı koruyabilirsiniz.

· LARENJİT

Sonbaharda belirgin olarak artan larenjit, kış aylarında azalarak devam ediyor. Üst solunum yolu enfeksiyonundan bir iki gün sonra gelişiyor. Soluk borusunun enfeksiyonu olan bu hastalıkta ödem, ses kalınlaşması, havlar tarzda öksürük ortaya çıkarken bazen soluk borusunun daralması artınca solunum sıkıntısı meydana geliyor ve acil hastaneye gidilmesi gerekiyor. Larenjitten korunmak için üst solunum yolu enfeksiyonuna karşı alınan önlemler yeterli.

· ORTA KULAK İLTİHABI

Çocukluk çağında özellikle de sonbahar ve kış aylarında çok sık görülen orta kulak iltihabına çoğunlukla üst solunum yolu enfeksiyonu neden oluyor. Kulak ağrısı, ateş ve huzursuzluğa yol açan orta kulak iltihabı tedavi edilmese bile kendiliğinden iyileşebilen bir hastalık. Ancak hastalığın doğal seyri, erken ve yeterli bir antibiyotik tedavisi ile kısaltılarak, olabilecek komplikasyon tehlikesi azaltılabilir. Kalıcı işitme kayıplarına sebep olduğu için orta kulak iltihabı önemsenmeli. Çocuğunuz yıl boyu 5’in üzerinde orta kulak iltihabı oluyorsa geniz eti, alerji ve bağışıklık sistemi açısından değerlendirilmeli.

· SİNÜZİT

Buruna ve sinüslere solunum havasıyla ulaşabilen mikroplar burada enfeksiyon oluşturuyor. Genellikle üst solunum yolu enfeksiyonunu izliyor. Burun tıkanıklığı, koyu sarı-yeşil renkte burun akıntısı, ateş, diş ve baş ağrısı, burundan konuşma gibi belirtileri var. Sinüzit tedavisinde tıbbi tedaviye ek olarak günde 1-2 kez 1 litre suya 1 çorba kaşığı kadar kuru papatya konularak buharını solumak sinüsleri rahatlatır. Bunu 3-4 gün süresince yapmak fayda sağlar.

· SONBAHAR ALERJİSİ

İlkbahar kadar yoğun olmasa da sonbaharda da alerjik rahatsızlıklar oluşabiliyor. Burun tıkanıklığı, burun akıntısı, öksürük ve hapşırma ile seyreden sonbahar alerjisinde nezle ve gripten farklı olarak ateş, halsizlik gibi enfeksiyon belirtileri olmuyor. Sonbahar alerjisine hava değişimi, havanın rutubeti, viral enfeksiyonlar yol açarken, alerjenlerden korunmak için de burnu kapatan maske takmak ve tıbbi tedavi yeterli olmakta. Alerjinin ihmal edilmemesi gerektiğini belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Leyla Yolar “Alerji bazı çocuklarda yaklaşık 7 yaşından itibaren hafifleyebiliyor. Geç yaşlarda başlayanlarda genellikle ergenlikte hastalık son buluyor” diyor.

En Çok Aranan Haberler