'Çocuklarımız Terör Örgütlerinin Kucağına Mı Bırakılmak Isteniyor?'

Iğdır’da faaliyet gösteren dershaneler, ortak bir basın açıklaması yayınlayarak, hükümetin aldığı dershaneleri kapatma kararına tepki gösterdi. Yapılan açıklamada, "Sorunu çözme yerine bu çocuklar ne olduğu bilinmeyen esrar satıcılarının, alkol alıcıların, uyuşturucu satıcılarının veya terör örgütlerinin kucağına mı bırakılmak isteniyor?" diye soruldu.Iğdır Dershaneler Birliği adına açıklama yapan Yeşil Iğdır Dershanesi Müdürü Sait Çakar, dershanelerin kapatılmasına karşı olduklarını ifade etti. Eğitimde dershanelerin bir sorun değil, var olan bir sorunu veya açığı gidermek için var olan bir gerçek olduğunu ifade eden Çakar, dershanelerin bir sorunun sonucu olarak ortaya çıktığını ve bu sorunu çözme yolunda, devlet okullarına destek verdiğini ve bu zamana kadar birçok gencin üniversiteli olmasını sağladığını kaydetti. Çakar, "Eğer bir öğrencinin eksiği varsa ve bunu devam ettiği eğitim yerlerinde çözemiyorsa mecburen bir alternatife başvuracaktır. Bu alternatif de ya özel ders ya da dershane olacaktır. Bundan dolayı özel ders almaya imkanı olmayan, çocuğunu özel okullara gönderemeyen ailelerin başvuracağı kurum dershaneler olacaktır." dedi. Dershanelerin; bir eşitsizliğin değil, gelir düzeyi düşük olan ailelerin, sınavın olduğu bir sistemde, çocukları için üniversiteye giden yolda bir köprü vazifesi gördüğüne işaret eden Çakar, şöyle dedi: "O zaman bu kurumlar kapanırsa, bu durumda olan ailelerin çocukları ne yapsın veya alternatifleri ne olmalıdır? Bu çocuklar bu memleketin birer ferdi değil mi? Bunlar okumasınlar mı? Acaba bu çocukların önleri bilerek mi kesiliyor? Ya da biz bunu şöyle mi anlamalıyız; paran varsa özel ders alırsın veya paranla özel üniversite okursun, paran yoksa okuyamazsın çoban olursun. Bir de doğuda yaşıyorsan terör örgütlerine eleman olursun diye mi anlayacağız? O zaman devlet büyüklerimiz; bir sorunu çözme yerine bu çocukları ne olduğu bilinmeyen, esrar satıcılarının, alkol alıcıların, uyuşturucu satıcılarının veya terör örgütlerinin kucağına mı bırakmak istiyor? Zaten doğuda okuyan çocukların makûs talihi belli, bir darbe de devlet büyüklerimiz mi vurmak istiyor? Dershanelerde çalışan insanlar bu ülkenin vatandaşı değil mi acaba? Burada üç beş insanın elinde avucunda bulunanları biriktirerek açtıkları bu kurumlar kapanırsa bu insanların zararını kim karşılayacak, bu insanların ve çevresindekilerin yaşayabileceği psikolojik ve sosyolojik sorunları kim tamir edecek? Eğer bu insanlardan canına kıyan olursa bu canları kim geri getirecek? O zaman toplumsal bir sorun neden bile bile ortaya çıkarılmaya çalışılıyor? Ayrıca, bu dönemde dershaneye devam eden özellikle 11. sınıf öğrencileri, 'Hocam biz seneye ne olacağız, nasıl sınava hazırlanacağız?' diyor ve biz bu çocuklara cevap veremiyoruz. Acaba yeni getirilen sistem mi cevap verecek? 12. sınıf ve mezun öğrencilerin durumu ne olacak? Ayrıca deniliyor ki dershaneler özel okula dönüştürülürse onlara teşvik verilecek. Bu teşvik nasıl olacak, ne kadar olacak? Hiçbir açıklayıcı bilgi yok. Sadece teşvik var deniliyor hatta özel bir dershanenin ortakları bu yıl yeni bir kolej açtı. Onlara teşvik aldınız mı diyoruz, onlar da böyle bir şey olmadığını söylüyor. O zaman verilecek olan teşvik halihazırdaki okullara verilmiyorsa bundan sonra açılacak olan özel okullara nasıl verilecek? Ayrıca, şu anki özel okullar yüzde 40 boş kontenjan ile çalışıyor, o zaman teşvik olacaksa bu özel okullara niye teşvik verilmiyor. Ayrıca, Türkiye’de tam manasıyla siyasi istikrarın son 11 yılda sağlanmış olduğu görülüyor. Diyelim ki bu dönüşüm oldu, dershaneler okullara çevrildi ama diyelim ki bu siyasi istikrar sona erdi ve yeni bir siyasi anlayış geldi. Bu anlayış aynı yapıya ve özel okullara teşvik verilmesine karşı çıktı. Bu durumda bu kurumlara ve bu insanlara kim sahip çıkacak ve bu insanların maddi kayıplarını kim karşılayacak? Mevcut otorite bunun garantisini verebiliyor mu? Ayrıca, deniliyor ki dershaneler sadece öğrencilere test tekniği öğretiyor, asıl bilgiyi MEB okulları veriyor, belki de bu belli bir oranda doğrudur. Ama şöyle bir örnek vermek istiyorum; 2012 YGS-LYS’ye giren yeni mezun bir öğrenci barajı bile geçemezken 2013 YGS-LYS öncesi bir yıl dershaneye giderek bırakın barajı geçmeyi, bu öğrenci verilen eğitim ile 348 puan alarak üniversiteyi kazanıyor. O zaman soruyoruz; bu öğrenci liseden mezun olurken aldığı bilgi yeterliyse neden barajı geçemedi? O zaman dershane bunu öğrenciye sadece test tekniğini öğreterek mi, yoksa okuldan alamadığı altyapı ve bilgi eksikliğini gidererek mi başardı? Bunu kamu vicdanına bırakıyoruz.Deniliyor ki dershanede çalışan öğretmenler milli eğitim bünyesine alınacak. Soruyoruz; üniversitede 4 yıllık eğitim almış KPSS’de süründürülen, bir türlü kadroya alınmayan yaklaşık 250 bin öğretmen adayına haksızlık ve adaletsizlik olmuyor mu? Ayrıca, öğretmenlerin MEB bünyesine mülakatla alınacağı söyleniliyor. Acaba mülakat sonucuna göre kimler alınacak merak ediyoruz? Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz ki eğitimde bunca sıkıntı varsa ve bu sıkıntıların sebebi olarak dershaneler görülüyorsa ve zorla kapatılmak isteniliyorsa biz Iğdır Dershaneler Birliği olarak buna karşıyız. Hakkımızı hukuki olarak her yerde arayacağız, bu böyle bilinsin.