Çocukluk çağı obezitesi hızla artış göstermekte ve erişkin dönemde de devam ederek birçok ciddi sağlık sorunlarına neden olabilmektedir. Obez çocuğun “obez erişkin” olarak devam riski; çocuğun yaşı, obezitenin derecesi, diğer aile bireyleri ve anne-babasında da obezite varlığı ve ile ilişkilidir. Erken başlangıçlı, uzun süreli ve ağır obezite, aile bireylerinin de obez olması çocukluk dönemi obezitesinin erişkin dönemde de devamı için riski arttırır. Obez çocukların üçte biri, obez ergenlerin de üçte ikisi erişkin dönemde de obez olarak kalır. Bu nedenle çocukluk çağında obezite tedavi edilmesi gereken önemli bir hastalıktır.
Vücutta sağlık için risk oluşturan aşırı yağ birikimi olan obezite, aslında bütün vücut sistemleri üzerinde olumsuz etkileri olan sistemik bir hastalıktır. Çocukluktaki obezite, ergenlik çağını ve yetişkinlik dönemini de olumsuz yönde büyük ölçüde etkileyebilir. Obez bir çocuğun obez bir erişkin olarak hayatına devam etme riskinin yüksek olduğu unutulmamalı ve yaşamının ileriki dönemlerinde ciddi sağlık sorunlarına yakalanmaması açısından en kısa zamanda tedbir alınmalıdır.
Kalp ve damar hastalıklarının temeli çocukluk çağında atılır. Obez bir çocuğun obez olmayan akranına göre ileride kardiyovasküler hastalıklar geliştirme riski, üstelik de daha genç yaşta olmak üzere, daha yüksektir. Ayrıca diyabet (şeker hastalığı) riski de benzer şekilde artmıştır . Tip 2 diyabet son zamanlarda obez çocuk ve ergenlerde geçmişe göre daha sık olarak görülmektedir. Obezite ve insülin direnci birlikteliği çok sık olup, bu çocukların tip 2 diyabet geliştirme olasılığı daha yüksektir. Ayrıca ileriki dönemlerde, ek olarak uyku apnesi, karaciğer yağlanması, depresyon, infertilite, kas iskelet sistemi bozuklukları ve bazı kanser türleri (endometrial, meme ve kolon kanseri) gibi ciddi rahatsızlıklar da obezite sebebiyle ortaya çıkabilmektedir. Aşırı kilonun ve obezitenin getirdiği hastalıklar büyük ölçüde önlenebilir, bu yüzden geç kalınmadan çocukluk çağında tedbir alınması gerekmektedir.
Çocukluk çağında obezite mücadelesi aslında obezite oluşmadan önce başlamalıdır. Bu noktada ebeveynlere düşen birtakım görevler vardır. Çocukların sağlıklı beslenmeye teşvik edilmesi ve fiziksel aktivitelere yönlendirilmesi gerekir. Her çocuk istediği bir sporu, tercihen grup oyunları şeklinde, yaparak spor yapma alışkanlığı kazandırılmalıdır. Her gün 60 dakika düzenli, orta-derecede aktivite önerilmekle birlikte, en azından haftada 2-3 gün fiziksel aktivite yapılmalıdır. Oyun oynamak doğal fiziksel aktivitedir ve çocuklara oyun oynamaları için uygun ortam ebeveynleri tarafından sağlanmalıdır.
Günümüzün problemi olan teknoloji bağımlılığı da obeziteyle doğrudan ilişkilidir. Bilgisayar ve televizyon başında fazla vakit geçirmek, hem fiziksel aktivitelerden uzaklaşmaya hem de hazır gıdalara yönelerek sağlıksız beslenmeye neden oluyor. Bunun haricinde iyi bir uyku düzeni ve aşırı stresten uzak olunması da çocuklarda kilo dengesinin korunabilmesi için gereklidir.