İSTANBUL (İHA) - Türkiye Hastanesi Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Salim Erdoğan, özellikle okul döneminde su çiçeği, hepatit A, hepatit B, kızamık, kabakulak, difteri, boğmaca, tetanoz, çocuk felci, hib menenjiti, tüberküloz gibi hastalıklarda artış olduğuna dikkat çekerek, bu hastalıklardan bazılarının aşı ile önlenebileceğini söyledi.
Türkiye Hastanesi Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Salim Erdoğan, okul ortamının bulaşıcı hastalıklar için risk oluşturduğunu belirterek, "Bunun sebeplerinden birisi toplu yaşam olması,diğeri temizlik ve havalandırmaya dikkat edilmemesidir.bir diğer sebepte hasta olan çocukların okula gelerek mikrobu arkadaşlarına bulaştırmasıdır. Yani karantina şartlarına dikkat edilmemesidir. Anaokulundan itibaren başlayıp ilkokul bitene kadarki döneme çocukluk çağı denir. Bu dönemdeki hastalıkların çoğu bulaşıcı olup aşı ile önlenebilir. Bir kısmı ise ancak hasta kimselerden uzak durmakla,iyi beslenmekle, soğuktan korunmakla önlenebilir. Çocukluk döneminde sık rastlanan ve aşı ile önlenebilen hastalıkların bazılarını şu şekilde sıralamak mümkündür. Su çiçeği, hepatit A, hepatit B, kızamık, kızamık, kabakulak, difteri, boğmaca, tetanoz, çocuk felci, hib menenjiti, tüberküloz gibi" dedi.
Su çiçeğinin bulaşıcı virüsler ile meydana gelen, içi sıvı dolu kesecikler şeklinde döküntü yapan bir enfeksiyon hastalığı olduğunu anlatan Dr. Salim Erdoğan, "Hasta kimse ile temastan 2-3 hafta sonra ateş,baş ağrısı,halsizlik,bazen karın ağrısı olabilir.!-2 gün sonrada yüzde,gövdede,kol ve bacaklarda döküntü başlar. Kreşlerde,okullarda hasta çocukların hapşırması,öksürmesi,veya döküntüleri ile temas edilmesi ile bulaşır.Su çiçeğine yakalanan kimse okula gönderilmemelidir. Döküntüler çıkmadan öncede bir-iki gün bulaştırabilir.Hastalık bir hafta ile on gün içinde düzelir.Hastalığın komplikasyonları önemlidir.Yara yerlerinde iz kalabilir, ensefalit dediğimiz beyin dokusu iltihabı,ateşli havale,zatürre yapabilir.Su çiçeğinden korunmak için tek yol aşı olmaktır.Aşı olan veya hastalığı geçiren bir daha hastalığa yakalanmaz" dedi.
Dr. Salim Erdoğan, diğer bulaşıcı hastalıklardan hepatit A'nın virüs ile meydana gelen ve karaciğerde iltihaplanma yapan bir enfeksiyon hastalığı olduğuna dikkat çekerek, "Halk arasında bulaşıcı sarılık diye bilinir.Hepatit A virusu alındıktan 4-6 hafta sonra hastalığın belirtileri başlar. Bunlar ateş, bulantı, kusma, karın ağrısı, ishal, iştahsızlık, halsizlik,ve daha sonra gözlerde sararma olur.Gözlerin beyaz kısmı sararır.İdrar renği koyulaşır ve külota leke yapar.Büyük abestin rengi açılır.Bu belirtiler 1-2 ay içinde düzelir. Bazen hiçbir belirti göstermeden hafif bir şekilde geçirmekte mümkün olabilir.Hepatit A virüsü hasta kimsenin dışkısından yayılır.Mikrop ile bulaşmış içecekler ve yiyecekler vasıtası ile bulaşır.İyi yıkanmamış sebze ve meyvelerde hastalık bulaşmasında etkili rol oynar.Onun için temizliğe dikkat etmelidir.Hepatit A dan korunmak için en iyi yol aşı olmaktır. Hepatit B ile hepatit A nın belirtileri aynıdır.Sadece bulaşma yolları farklıdır ve hepatit B daha tehlikelidir. Hepatit B mikrobu kan,
tükürük, idrar, ter ve diğer vücut sıvılarında bulunur.Kanla direkt veya dolaylı olarak temas edenlerde sık rastlanır.Bazen hasta veya taşıyıcı anneden bebeğe geçebilir.Bu hastalık kronikleşebilir, karaciğer yetmezliğine yol açabilir. Hepatit B den korunmak içinde aşı olmak en iyi yoldur" şeklinde konuştu.
Çocuklarda sık görülen hastalıklardan biri olan kızamığın da çocukluk döneminin tehlikeli hastalıklarından birisi olduğuna dikkat çeken Dr. Salim Erdoğan, "Kızamıklı birisinin öksürmesi veya hapşırması ile havaya yayılan mikropların solunum yolu ile alınması sonucu bulaşır.Mikrobun alınmasından 2 hafta sonra ateş,öksürük,burun akıntısı,ağız içinde koplik dediğimiz beyaz lekeler meydana gelir.Buna prodrom dönem denir.Bundan sonra ciltte kırmızı renkte döküntüler başlar.Bir hafta devam edebilir. Kızamıktan sonra ve hastalık esnasında zatürre, orta kulak iltihabı,ateşli havale, beyin iltihabı, bazen ölüm görülebilir.Hastalığın kendisinin tedavisi yoktur.Korunmak için en iyi yol aşılanmaktır. Kızamıkcık hastalığının da kızamıkcık virüsü ile meydana gelen bir hastalık olup fazla bir şikayete yol açmaz.Hafif pembe döküntüler,boyun bezelerinde şişme,ateş yapabilir.Bu hastalıkta hava yolu ile bulaşır. Kızamıkcık hastalığı gebelerde ilk dönemde bebeklerde sakatlık yapabilir.Bu sebeple kız çocuklarını bu hastalığa karşı aşılamak iyi olur" dedi.
Dr. Salim Erdoğan, bir diğer hastalıklardan kabakulağın ise tükürük bezinin iltihaplanması hastalığı olduğunu belirterek, "Kabakulak virüsü ile meydana gelir.Kulak altında bazen de çene altında şişme olur. Ağrı yapabilir. Ateş, halsizlik olur, mikroplar hava yolu ile bulaşır.Mikrobun alınmasından 2-3 hafta sonra belirtiler başlar.Kabakulakta yan etkiler fazladır. Beyin iltihabı,yumurtalıklarda,pankreasta iltihaplanma,erkekte kısırlık ,sağırlık yapabilir.Kabakulak komplikasyonları ciddi olup korunma yolu aşılanmaktır. Difteri ise yine difteri mikrobu ile bulaşan bakterial bir hastalıktır. Ateş, halsizlik, nefes almada zorluk yapar. Hasta kimselerin öksürme ve aksırması sonucu havaya yayılan mikroplar diğer kimsenin ağız burun ve boğaz kısmına yerleşir, ve orada çoğalarak hastalığı başlatır. Difteri oldukça tehlikeli bir hastalık olup solunum ve kalp yetmezlikleri,felçler yapabilir.Tüm tedavi metodlarına rağmen hastalar kaybedilebilir.Aşı tedavisi ile önlemek mümkündür" açıklamasında bulundu. Çocukların korkulu rüyası haline gelen boğmaca hastalığının ise bordetalla pertusis denilen boğmaca mikrobu ile meydana gelen öksürük, kusma, morarma ile seyreden bir hastalık olduğunu ifade eden Dr. Salim Erdoğan, "2 yaşın altında sık rastlanır.Devamlı olarak ortaya çıkan öksürük nöbetleri beyin kanamasına veya solunum yetmezliğine yol açabilir.Bundan korunmak içinde aşılanmanın faydası büyüktür. Tetanoz, çocuk felci, menejit gibi bulaşıcı olan çocukluk ve erişkinlik çağı hastalıklardan korunmak içinde aşı olmak çok faydalıdır. Bunların tedavisi zordur ve sakatle'fdtası ile bulaşır.İyi yıkanmamış sebze ve ıklara yol açabilir.Korunmak için aşı olarak gerekir. Türkiye de okul çağında diş,göz muayenesi ile çocuk hastalıkları bölümünde muayene olunmasını tavsiye ederiz. Okul kantinlerini ve yemekhanesinin devamlı ve düzenli kontrolu gerekir. kantinlerde çocukların sağlığına zarar veren gıdalar sattırılmamalı.son kullanma tarihleri kontrol edilmeli.temizliğe önem verilmeli.Kantin ve yemekhane personeli mikrop taşıyıcılığı yönünden kontrol edilmeli,testler yapılmalı. Aileler ve okul yöneticileri sınıfların, okulun,tuvaletlerin temizliğine dikkat etmeli.Hasta çocuklar okula gönderilmemeli.soğuk havalarda çocuklar dışarı çıkarılmamalı.sağlık konusunda kısa bilgiler verilmeli.El temizliğine dikkat edilmeli.Hiçbir zaman açıkta satılan gıdalar alınıp yenmemeli" dedi.