Çocuğuyla bir mekana giden anne, görevlinin "Konsept gereği restorana çocuk almıyoruz" yanıtı ile karşılaşınca özellikle sosyal medyanın gündemine yerleşti. Konu hakkında vatandaşın bir kısmı çocukların alınmasını, bir kısmı da alınmaması gerektiğini savundu. Yalnızca restoranlar da değil bazı otellerde de aynı durumla karşılaşılabildiğini belirten İstanbul Kent Üniversitesi Adalet Bölümü'nden Dr. Öğretim Üyesi Murat Can Pehlivanoğlu konunun hukuki boyutu hakkında açıklamalarda bulundu.
Özellikle otellerde bu durumun ticaret haline dönmüş olduğunu belirten Pehlivanoğlu, “Tüketicinin korunması hakkındaki kanun çerçevesinde otel müşterileri ile otel arasında bir tüketici işlemi ve konaklama ilişkisi gelişiyor. Burada da otel müşterisinin tüketici sıfatı oluyor. Tüketiciye hizmet vermekten bir otelin haklı sebep olmadan kaçınması mümkün değildir. Bu nedenle çocuklu bir aileyi, çocukları kabul etmeyen bir otelin bu yönde bir uygulama gerçekleştireceğinden ve bunun hukuka uygun olduğundan bahsedebilmek için öncelikle otelin bir haklı sebebi var mı ona bakmak gerekiyor” diye konuştu.
Pehlivanoğlu, “Çocukların otellere kabul edilmemesinde haklı gerekçe olarak ileri sürülebilecek şeyler değerlendirildiğinde çocuğun bu ortama verebileceği bir zarar olup olmadığı, çocuğun güvenliğini tehlikeye atacak bir durum söz konusu olup olmadığı ya da çocuğun otel içerisinde huzur ve sükûnu bozup bozmayacağı şeklinde bir inceleme yapabiliriz. Restoranlar da oteller de hizmet sektöründe ve hizmet verilmesinde haklı sebep olmadan kaçınılması kuralı restoranlar için de geçerli. Çocuğun faydalanmasının mümkün olmadığı bir yeme içme hizmeti varsa haklı sebep olarak görülebilir” dedi.
Özellikle Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’nun da mevzuatı değerlendirildiğinde otele çocukların kabul edilmemesinin ayrımcılık olduğunu ifade eden Pehlivanoğlu, “Bu nedenle otellerin çocukları kabul etmemek yönündeki uygulamalarının bir haklı gerekçesinin bulunmadığını söyleyebiliriz. Çocuğu tamamen otele kabul etmemekle, otele kabul ettikten sonra belirli alanlara almamak arasında ciddi bir fark var. Müşteriyi doğrudan otele kabul etmediğinizde burada bir ayrımcılık söz konusu ve hizmet vermekten haklı bir sebep olmaksızın kaçınma söz konusu. Siz içeriye müşteriyi kabul ettikten sonra belirli bölgelere huzur ve sükun adına sınırlayabilir ve o bölgelere çocukları almayabilirsiniz” ifadelerini kullandı.
Böyle durumla karşı karşıya kalan müşterilerin başvurabileceği durumlar hakkında bilgi veren Pehlivanoğlu, “Bakanlığa ve belediyeye şikayet edebilirler ve bu durumda otellere para cezası uygulanır. Aynı şekilde Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’na da ayrımcılık yapıldığına ilişkin şikayette bulunabilirler ve yine idari para cezası uygulanır. O otelde mutlaka bulunmak isteyen müşterilerin dava yoluyla konaklama ilişkisinin sağlanmasının altını çizebiliriz. Sadece yetişkinlere hizmet veriyoruz diyen oteller varsa bunlara karşı Ticaret Bakanlığı’nın fesih açma yetkisi bulunduğunu da söyleyebiliriz. Belediyelerin zabıta birimlerini vatandaşlarımız ararsa, zabıtalar denetim yapıp, tutanak tutarak daha sonra otellere ve restoranlara idari para cezası uygulama hakkına sahip” dedi.
3 çocuk sahibi Hasan Atmaca ise öncelikle çocuğun alınmama sebebini öğreneceğini belirterek, “Öncelikle neden almadığını sormam gerekiyor. Çocuğumu almamak için kimsenin bir sebebi olmaması lazım. Tepkim de orayı terk etmek olur. Restoranlarda yemek yemekten başka ne yapabiliriz. Çocuklarımızı nereye bırakabiliriz” ifadelerini kullandı.
“Çocuklarımın alınmadığı yere ben de girmem” diyen 3 çocuk sahibi Tuncay Yılmaz da “Böyle bir uygulama yapılmasını asla uygun bulmuyorum. Çocuklarımızın alınmamasındaki amaç ne? Sebep ne? İçerisi çocuklarımız için tehlike mi arz ediyor. Neden alınmadığını muhakkak sorarım. Geçerli bir nedenleri varsa hak veririm ama çocuğun bir restorana alınmaması çok saçma bir şey. Gerekli yerlere mutlaka şikayette bulunurum” diye konuştu.
Anne Nurcan Akkuş ise “Böyle bir şey olamaz, çocuğunu insanlar nereye bırakacak. Ben böyle bir duruma karşıyım. Gereken neyse onu yaparım. Gittiğim yerden de geri dönerim şimdiye kadar böyle bir şeyle karşılaşmadım” dedi.
(DHA)