Anne baba için çocuk büyürken onun gelişimini takip etmek, ona göre davranabilmek ve tepkilerini dengelemek bazen zorlayıcı olabiliyor. Hele ki bazı yaş dönemleri bu problemlerin daha da karmaşık hale gelerek, ebeveynleri çaresiz hissettirdiği durumlar oluşturabilir.
2 -2.5 yaş süreci de bu zor dönemlerden biridir.
Psikomola Bireysel ve Kurumsal Danışmanlık Merkezi’nden Çocuk ve Ergen Psikoloğu Uzm. Psk. Reyhan Uzun, 2-2,5 yaş aralığının inatlaşma, özerklik kazanma, söz dinlememe, ‘hayır’ kelimesinin en sık kullanıldığı dönemler olduğunun altını çizdi: "Çocuğun yürümeye başlaması, anneden bağımsızlaşma çabasına girmesi ve tek başına bir şeyler yapabiliyor olması onun için keşfedilmesi gereken birçok şey varken bitmeyen enerjiyle her şeyi keşfetme isteğinin olduğu süreçtir. Sınırsızca hareket etmek, her şeyi ellemek, tehlikelere karşı savunmasızca diretmek ve benzer davranışlar sergilemesi ebeveyn için en zorlayıcı kısmıdır aslında.
Evet zor bir dönem! Çünkü çocuğunuz artık büyümeye ve bireyselleşemeye başlamaktadır, aynı zamanda kendini ayrı bir birey olarak görmeye başlamıştır."Bu gelişim sürecinin çok hızlı olduğunu belirten Uzm. Psk. Reyhan Uzun, çocuğun herşeyi bir anda yapmak isteyerek hiçbir şekilde engellenmek istememediğini ifade etti: "Benmerkezci dönem olarak da isimlendirdiğimiz bu dönemde en sık karşılaşılan ve çözümlenmesi en zor olan kısımlardan bir tanesi de çocukların öfke ve ağlama nöbetleri geçirmesidir. Ayrıca buna ek olarak da zaman zaman kendine zarar verme ve vurma gibi davranışsal süreçlerin de oluşabildiğini görebiliyoruz."
Psikomola Bireysel ve Kurumsal Danışmanlık Merkezi’nden Çocuk ve Ergen Psikoloğu Uzm. Psk. Reyhan Uzun, anne babaların bu dönemde nasıl davranacaklarına ilişkin çaresizlik yaşadığını belirtti:
"Çocuğun inatla tehlikeli bir davranışı sürdürmekte ısrar eder, anne yaptığı şeyin ona tehlikeli, olduğunu anlatmaya çalışır, defalarca söylemesine karşın tepki alamaz. Çocuk annesinin gözünün içine baka baka aynı davranışı yapmaya devam eder. Anne bir süre sonra çocuğunun söz dinlememesine karşın öfkelenmeye ve ses yükseltmeye başlar, kontrolsüzce davranışlar sergileyebilir. Çocuğunun ona karşı direnmesi anne baba için kızgınlık yaratmaya başlar ve karşılıklı bir inatlaşma ve çatışma süreci başlamaktadır. "
Peki ne yapılmalı?
1.Bu yaş dönemleri anne baba için karmaşık ve zaman zaman zorlayıcı denemelerden bir tanesidir. Normal gelişim gösteren bir çocuğun yapmasını beklediğimiz hareketlerdir bunlar. Çünkü çocuk bağımsızlaşma çabasındadır ve dünya onun için keşfetmesi, gereken bir sürü şeyle doludur. Herşeyi elleyerek, koklayarak ve deneyimleyerek tanımaya çalışır. Tehlikeler onun için anlamsızdır, çünkü henüz onu algılayabilecek yeterli düzeyde zihinsel gelişimine sahip değildir. Herşeyi yapsın ve kimse ona engel olmasın ister. Bütün bu gelişimsel özellikler göz önünde tutulduğunda ebeveynlerin ilk olarak bunları kabul ederek çocuklarıyla iletişim kurmaları çok önemlidir, çünkü bunları kabul etmek daha rahatlatıcıdır. Çocuklarla savaşmak, sürekli onlara engel olmak yerine yaptıklarının normal gelişim sürecinin parçası olduğunu bilmek ve engelleyici olmadan daha korunaklı ortamlar yaratarak onları kendi alanlarında keşfetmeye izin verici olmak gereklidir.
2.Anne baba olarak çocuğunu tehlikeden korumak özellikle bu yaş döneminde daha da önem kazanmaktadır. Çünkü bu yaş döneminde çocuklar tehlikeleri öğrenemezler, dolayısıyla onların yaptıkları davranışları karşısında inatlaşmadan ve mümkün seviyede kızgınlığımızı kontrol altına alarak iletişim kurmalıyız. Aksi halde öfkelenmek, bağırıp çağırmak ya da tepkisel davranışlar sadece anne babayı yorar, yapılan davranışların çocuk için herhangi bir anlamı olmaz.
3.Çocukların dikkat süreleri bu yaşlarda çok kısa olduğundan davranışı hemen başka yöne yönlendirmek faydalıdır. Hemen tepki vermek yerine çocuğu başka alana çevirmek o davranışın unutulmasına olanak sağlar.
4.İstemediği bir şey olmadığı zaman ağlayarak ya da kendini yerlere atarak bunu anlatmaya çalışan çocuğa o anda bir şey anlatmak sonuç getirmez. Onun yerine çocuğunu öncelikle tehlikelerden korumak ilk yapılacak şeydir, ondan sonra da öfke anında onu ikna etmeye çalışmak ya da cezalandırmak yerine sakinleşmesini beklemek ve sakileştikten sonra da olayla ilgili konuşarak iletişim de olmak gerekir. Yüksek olasılıkla sizin getireceğiniz çözüm önerilerine çoğu zaman ‘hayır’ diyerek tepki verecektir, çünkü ‘hayır’ kelimesi onun için artık bağımsızlaşma ve özgür olması için kullandığı en sık kelimedir. Kendi istediği gibi yönlendirme en tipik özelliğidir.O yüzden kriz anında çatışmaya girmek değil, güvenli alan oluşturulduktan sonra, sakinleşmenin ardından olayla ilgili konuşmak daha faydalıdır.
5.En önemlisi de çocuk büyütmek anne baba olmak kolay bir şey değildir. Emek ve çaba gerektirmektedir.Bundan dolayı çocuklarla iletişim kurarken onlarla geçirdiğimiz zamanın daha da kaliteli ve sağlıklı olması için anne babaların da daha sağlıklı ve rahat olabilmeleri gerekir.Bunun için çocuğunuzla geçirdiğiniz vakitlerin dışında kendinize de alanlar oluşturmanız ve keyif alacağınız durumlar yaratmalısınız, çocuğunuzla olan iletişiminizin daha da verimli hale gelmesine etki sağlar.