Çok çarpıcı türban araştırması

TİKAD’ın Başörtü Araştırması, ezber bozdu. İşte çarpıcı sonuçlarıyla o başörtüsü araştırması...

TİKAD’ın Başörtü Araştırması, ezber bozdu. ‘Toplumda başörtüsü konusunda bir fay hattı olmadığı’ ortaya çıkarken, ezici bir çoğunluğun olaya ‘bireysel özgürlük’ olarak baktığı belirlendi.

Türkiye İş Kadınları Derneği’nin (TİKAD) ‘Başörtüsü ve Toplumsal Uzlaşma: Başörtüsü Yasağının Kadınların Eğitim ve İş Hayatına Etkisi’ araştırmasında toplumun ezici bir çoğunluğunun, başörtüsü kullananların bunu siyasal simge olarak değil inanç gereği kullandığını düşündüğü ortaya çıktı.

Star gazetesinin haberine göre, Prof. Özer Sencar, Prof. İhsan Dağı, Dr. Sıtkı Yıldız ve Dr. Vahap Coşkun imzasını taşıyan araştırma, 20-31 Ekim arasında 26 ilde 3 bin 52 kişi ile yapıldı. Araştırmaya katılanların yüzde 85’i başörtülü kadınların inanç gereği başlarını örtüğünü düşündüğü, sadece yüzde 1’lik bir kesimin başörtüsünü siyasal simge olarak nitelediği ortaya çıktı.

**İSTEYEN ÖRTÜNÜR İSTEMEYEN ÖRTÜNMEZ**

Anket yöntemi kullanılarak hazırlanan araştırmada, katılımcıların yüzde 78’lik kısmı da örtünüp örtünmeme konusunun kadınların tercihine bırakılmasını savundu. Araştırmacılar “İsteyen örtünür isteyen örtünmez” cevabının yüksekliğini “toplumda başörtüsü konusunda bireysel tercihlere dayalı bir serbesti noktasında yaygın bir uzlaşının olduğu” yönünde değerlendirdi.

• Araştırmanın can alıcı sonuçlarından biri de kamudaki başörtüsü yasağına ilişkin yanıtlar oldu. Katılımcıların yüz de 69’u kamuda başörtüsü yasağını doğru bulmadığını belirtirken, yüzde 26.5’lik kesim yasağı doğru bulduğunu belirtti.

• Devlet dairelerinde çalışanların isterlerse örtünebileceklerini ifade edenler ise yüzde 75 oranında belirlendi. Yüzde 78 de başörtüsünün üniversitede serbest olması görüşünü savundu.

**MAHALLE BASKISI YAPILMAZ: YÜZDE 70**

• Üniversitelerde yasağın kalkması soncunda başını örtmeyen öğrenciler üzerinde baskı uygulanacağı iddialarının ele alındığı soruya ise katılımcıların yüzde 70’lik kesimi bir baskı oluşmayacağı şeklinde yanıt verdi.

• Katılımcıların yüzde 92’si işyerlerinde başörtülü kadınlardan rahatsızlık duymayacaklarınu belirtirken, yüzde 73’lük bir oran da özel işyerlerinde uygulanan yasağın yanlış olduğunukaydetti.

**BASKIYLA ÖRTÜNÜYORLAR TEZİ ÇÜRÜDÜ**

• TİKAD’ın araştırmasında başörtülü kadınların yüzde 77’si kendi kararları ile örtündüklerini belirtirken, kadınların eş ve çevre baskısıyla örtündükleri görüşünün doğru olmadığının altı çizildi.

• Araştırmacılar, başörtülü kadınların yüzde 96’sının örtündüğü günlere geri dönme imkanları olsa yine de başlarını örteceklerini ifade etti.

• “Başörtüsü mü, meslek mi” sorusuna yüzde 75’i başörtüsü cevabı verildi.

**Birbirlerine önyargı beslemiyorlar!**

• Araştırmada başörtülü kadınların başı açık kadınlara yaklaşımları da ele alındı. Buna göre başörtülü kadınların yüzde 98’i başı açık kadınlarla arkadaşlık yapmakta, yüzde 99’u da başı açık kadınlarla komşuluk ilişkilerini kurmakta sakınca görmüyor. Araştırmacılar başörtülü kadınların başı açık kadınlara yönelik olumsuz bir önyargı beslemediğinin altını çizerken, başörtülü kadınların yüzde 94’ünün başı açık arkadaşlarını örtünmeye zorlamak gibi bir niyetleri olmadığını ifade etti. Başı açık kadınların yüzde 76’sı ise başörtülü kadınların eğitim alamaması ve yarım bırakmasına üzüldüklerini söylerken, yüzde 87’si başörtülü kadınların kariyer sahibi olmasından rahatsızlık duymayaccağını, yüzde 66’sı çalışmalarının doğru olacağını yüzde 88’i de kendileri gibi eşit vatandaşlar olduğunu ifade etti.

**Kadınlar arasında bir fay hattı yok**

Prof. Dr. Doğu Ergil: Toplumda başı açık kadınlarla başı kapalılar arasında bir fay hattı yok. Bu siyasette var. Siyasiler başörtüsü gibi konuları cephane olarak kullanıyor. Başörtülü kadınların eğitim almasının ve dışarıda çalışmalarının laiklik adına engellenmesi, aslında laikliği engelliyor.

**Bu soruna hak merkezli bakılmalı**

AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkan Yardımcısı Oya Işık: Başörtüsü sorunu bu kadar güzel analiz edilemezdi. Başörtüsündeki uzlaşma zemininde hepimize önemli görevler düşüyor. Dini inançlarımız gereği başörtü takan kadınlarla başörtüsü takmayan kadınların bu konuya hak merkezli yaklaşması gerektiğine inanıyorum. Okuma hakkı, çalışma hakkı ellerinde alınan başörtülü kadınların Türkiye’ye bir faydası yok mu?

**Türkiye için zenginleşme**

**Prof. Dr. İhsan Dağı:** Başörtülü kadınların evden kente, iş ve toplumsal alanlara gelmesi, varlık göstermesi hem Türkiye için, hem de kadının özgürleşmesi için bir kazançtır.

Başı açık kadının başı kapalı kadınla problemi yok, başı kapalının da başı açık olanla. Birbirlerinden kız alabileceklerini, çocuklarını evlendirebileceklerini söylüyorlar’

**Laiklik tehlikesi kadının başındaki örtü müdür?**

**TİKAD Başkanı Nilüfer Bulut:** Cumhuriyet kadınını hak ettiği noktaya taşımak istiyorsak, başörtüsünden dolayı asla ve asla kadınlarımızı eve hapsedip onları ötekileştirmeden toplumda ve iş hayatında varlık göstermelerini sağlamalıyız. Devlet kadrolarına baktığımızda aşırı dindar denen erkeklerin her alanda görev yaptığını görebiliyoruz. Peki Türkiye’nin geleceğini irtica ile laiklik tehlikesi olarak yalnızca ve yalnızca kadının başındaki örtü müdür bu tehlike?

**Bu bir kısıtlama değil rahatlama...**

• Başörtülü kadınların yüzde 65’ninin başörtüsünde bir kısıtlama değil rahatlama hissettikleri ifade edilen araştırmada, başörtüsünün eğitimli ve üst gelir gruplarıyla memurların toplumsal yaşamında engeller yarattığı vurgulandı.

• Başörtüsü yasağının ise işçi, emekli ve ev hanımlarının sorunu olmaktan ziyade gençlerin, üniversitelilerin, memurların ve üst gelir grubu kadınların sorunu olduğunun altı çizildi.

• Eşlerinin başı açık olan erkeklerin yüzde 86’sı başörtülü kadınların kariyerinden rahatsızlık duymayacaklarını yüzde 12.5’i ise rahatsız olacağını söyledi.

• Katılımcıların yüzde 69’u kamu kurumlarında uygulanan başörtüsü yasağını onaylamadığını belirtirken devlet dairelerinde çalışan kadınların başlarını örtmeleri konusunda katılımcıların yüzde 75’i ‘isteyen örtebilmeli’ dedi.