Son yıllarda yaşadığım ilişkileri düzgünlük namına değerlendirsem, bırak buradan köye yolu, köşedeki bakkala bile gitmez doğrusu. Hal böyle olunca, bende çanak çömlek patladı hanımlar. Işıklar açıldı, herkes saklandığı yerden çıktı; bir zaman sonra hepimiz sıkılıp evlere dağıldık… Zaman dağınıklığı toplama zamanıydı.
Çok kadın, hiç kadındır diye bir klişe var malumunuz üzere. Ne demek olduğunu anlatmama gerek olmadığını düşünerek, kafamızı karıştıran diğer bir konu olduğunu hatırlatmak istiyorum acele bir şekilde.
Hepimizin ‘bugünlerde ne olduysa hepsi birden arıyorlar’ günü olmuştur. Ve biz 8 parçaya bölünmüş bir pasta gibi hala alımlı görünmeye çabalamışızdır. Çünkü ne tesadüfse arama evresinden bir önceki aşama depresyon aşamasıdır ve biz sosyal hayattan kaçışlı dönemler yaşamayı tercih ediyoruzdur. Bu da sanki evrenin bize ‘Yapma be canım, bak dışarda hayat var. Sen evde film seyredip eski sevgililerini düşünüyorsun… Oldu mu şimdi?’ deme şekliydi.
Ben de inandım. Yani evrenle aramdaki ilişki malum aslında. (bkz:tıktık) O böyle sıcak bir şekilde düşündüklerini söyleyince, ben de iyi niyetine inanıp ‘iyi bakalım’ demiştim. Yine yanılmışım…
Erkekler, kategorileştiremeyeceğimiz kadar çeşit çeşitler aslında. Geçen sene çok yakın bir arkadaşım, sohbet esnasında iç çekerek şunu söyledi: ‘Erkekleri anlamak çok zor ya…’ Yıllardır kadınlar olarak karmaşıklığımız nedeniyle üzerimize gelip, buradan da ekmek yiyen nesil; bu yüzyıl bir değişiklik kararı almıştı çünkü. Hepsi birer modern romeo, kasabanın çılgını ve eski sevgili maduru olarak hayatlarına devam ediyordu ki biz biraz ayıldık. Ben tam bunları düşünürken Erkekler Kaç Bucak Vol. 1 (bkz: tıktık) ile karşılaştım. Elimde kahve, ‘ehehu doğru yea’ diyerek okudum hepsini. Ve inanır mısınız, bir hafta boyunca bu erkeklerin yüzde 80 ile yüzyüze geldim. Bu da evrenin karşınıza geçip patlamış mısır yiyerek hayvani şekilde eğleniş biçimiydi. Son yıllarda yaşadığım ilişkileri toplasan, düzgünlük namına, bırak buradan köye yolu köşedeki bakkala bile gitmez doğrusu. Hal böyle olunca, bende çanak çömlek patladı hanımlar. Işıklar açıldı, herkes saklandığı yerden çıktı; bir zaman sonra hepimiz sıkılıp evlere dağıldık… Zaman dağınıklığı toplama zamanıydı.
Yine beceremedim. İlişki hakkında çok düşünen, çok bilen kadınlar şuradan şuraya adım atmak konusunda muzdarip. Çünkü bu kadar düşünmenin mantıksızlığı, elde kalan sıfırlarla daha da anlamsızlaşıyordu. Adeta bir ‘doluya koysan alacak yeri yok, boşa bir şeyler koymak istesen elinde hiçbir şey yok’ durumu. Önümüzdeki günler için hedefim boş bir bardak bulup, şahane bir kokteyl yapmak. Tabi iyi bir barmen bulursam…
Şu son bir haftayı özetlemek gerekirse;
Çok erkek, çok çikolata gibi. Baktıkça gözün doyuyor ama yiyesin gelmiyor. Olmadığı zamanlarda da fellik fellik arıyorsun. Elindeki stoğu iyi kullanmaksa senin elinde. Ama oturup hepsini aynı anda yemeye çalışırsan; yarısı yüzüne bulaşır, yarısı da midene dokunur.
Siz yine de;
bu kadının dediğini yapın, yaptığını yapmayın. Öpücük!
Derya Güzel
http://about.me/drygzl
[**
[
****](galeriler/3-yasam/677-seks-yapmak-icin-49-neden.html)