ABD'de Senato Dış İlişkiler Komitesi'ne sunulan bir raporda, Türkiye ile Suudi Arabistan'ın nükleer silahlanma yarışına katılmasının muhtemel görüldüğü iddia edildi. Senato komitesine sunulan raporda, Riyad'da görev yapan ve adı gizli tutulan üst düzey Amerikalı diplomatlara göre, Suudi yöneticiler, İran'ın nükleer silahlanmasından endişe duyuyor.
Raporda, gelecek on yılda İran'ın nükleer silahlar üretmesi durumunda, Türkiye'nin de nükleer silah elde etme yarışına katılma baskısını üzerinde hissedebileceği ileri sürülüyor. Raporun, Senato Dış İlişkiler Komitesi'ne bağlı bir çalışan tarafından, geçen yıl temmuz-aralık ayları arasında, Washington ve Orta Doğu'daki yüzlerce kişiyle yapılan röportajlara dayanarak hazırlandığı belirtildi. Söz konusu raporda, ayrıca Türkiye ve İran'ın birbirini rakip olarak görmediği, Türkiye'nin "iki ülke arasında güç dengesi sağlanmasını" barışçı bir ilişkinin temeli olarak gördüğü ifade edildi.
Şubat sonunda tamamlanan raporda, Mısır'ın kendi nükleer programını yürütmesinin muhtemel görülmediği de kaydedildi. Amerikan istihbarat raporlarına göre, İran'ın nükleer silah programlarını 2003 yılına kadar sürdürdüğü ve bu tarihten itibaren bir kenara bıraktığı belirtiliyor. Ancak istihbarat uzmanlarına göre uranyum zenginleştirme sürecini devam ettiren İran, nükleer silah üretmeye karar verirse, bu kapasiteye sahip olabilecek. Raporda varılan sonuçlara göre, 2025 sonuna kadar Orta Doğu bölgesinde üç veya dört ülke, İran'ın nükleer ilerlemesine karşı durabilmek için nükleer güç kapasitesini elde etmiş olacak. Raporda, Orta Doğu'da nükleer silahların yayılmasının, bölgesel güvenliği ve Amerikan çıkarlarını tehlikeye atacağı da kaydedildi. Raporda, ayrıca, "gelecek iki, üç yıl içinde ABD'nin hem Araplara hem de Türklere verdiği güvenlik garantilerini yenileme yolunda adımlar atması gerektiği" de ifade edildi.
undefined