Çok Izliyor, Az Okuyoruz

Türkiye'de televizyon izleyenlerin oranı, kitap okuyanlara oranla çok yüksek. 2 ayrı araştırmaya göre katılanların yüzde 94’ü her gün mutlaka televizyon izlerken, düzenli kitap okuyanların oranı ise sadece yüzde 4,5.

Televizyon izleme ile okuma alışkanlığı arasında doğrudan ilişki olduğunu belirten Psikoloji Danışmanı Adem Şat, çok fazla televizyon izleyen kişilerin, problem çözümünde daha başarısız olduğunu söyledi. Şat, “Aşırı televizyon izlenmesi, okuma alışkanlığını olumsuz etkiliyor.” dedi.

Kayseri’de ‘televizyon, sosyal medya ve okuma alışkanlığı’ konulu bir araştırma yapıldı. Çocuklara evlerinde kaç televizyon olduğu soruldu. Katılımcıların verdiği cevaplara göre televizyon olmayan ev yok. Evlerin, yüzde 24’ünde 1, yüzde 51’inde 2 ve yüzde 25’inde 3 televizyon bulunuyor. Az sayıda evde de 4 televizyon olduğu belirlendi. Türkiye genelinde yapılan okuma ve izleme oranları da evlerdeki televizyon sayılarıyla ilgili araştırmayı destekler nitelikte. Her gün mutlaka televizyon izleyenlerin oranı yüzde 94’le zirve yaptığı ülkemizde, dergi okuma oranı yüzde 4, kitap okuma oranı yüzde 4,5, gazete okuma oranı yüzde 22 ve radyo dinleme oranı ise yüzde 25.

Psikoloji Danışmanı Adem Şat, aşırı televizyon izlemenin, analitik düşünme, odaklanma (dikkat), okuma ve dil gelişimi konularında zararları olduğunu söyledi. Araştırma sonuçlarının televizyon izlemeyle okuma alışkanlığının doğrudan ilişkili olduğunu gösterdiğini belirten Şat, “Aşırı televizyon izlenmesi, kavrama becerisi için gerekli olan okuma alışkanlığını olumsuz etkiliyor. Televizyondaki görüntülerin her 3 saniye ve daha kısa sürede değişmesi ise özellikle öğrencilerde ders dinlerken dikkat kaybı yaşamalarına neden oluyor.” dedi.

Çok fazla televizyon izleyen kişilerin, problem çözümünde daha başarısız olduğunu belirten Şat, bu kişilerin psikolojik anlamda da daha mutsuz olduğunu dile getirdi. Çocukların odasından televizyon ve bilgisayar bulunmaması gerektiğini vurgulayan Şat, çocuklara 2 yaşına kadar televizyon seyrettirilmemesi önerisinde bulundu. Şat, bilinçaltını televizyonun zararlarından korumak için de doğru televizyon kanalı ile sadece faydasına inanılan programların izlenmesi gerektiğini belirtti.

Adem Şat, sosyal medya ve video oyunlarının da aşırı kullanımının kişiler üzerinde olumsuz etkileri olduğunu vurguladı. Amerikalı Psikolog Larry Rosen'in yaptığı araştırma sonucunu paylaşan Şat, aşırı sosyal medya kullanımının, genel olarak psikolojik bozukluklar, asosyal davranışlar, aile içi iletişim noksanlığı ve alkol kullanma eğilimi gibi olumsuzluklar doğurduğunun tespit edildiğini aktardı. Öğrenciler açısından ise okuldan kaçma eğilimi ve derslerde başarısız olmanın sebepleri arasında gösteriliyor.