BATMAN (İHA) - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Genel Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ülkenin kalkınmasında yükün erkeklerin omzunda olduğunu belirterek, iş kadınlarının devreye girmesiyle Türkiye'nin daha rahat kalkınacağını söyledi.
Batman Ticaret Borsası'nın yeni hizmet binasının temel atma töreni nedeniyle Batman'a gelen TOBB Genel Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Vali Dr. Recep Kızılcık'ı makamında ziyaret etti. Bir süre Vali Kızılcık ile görüşen Hisırcıklıoğlu, beraberinde getirdiği TOBB tabağını Vali Kızılcık'a hediye etti. Vali Kızılcık ise, Hisarcıklıoğlu'na kilim ve Hasankeyf ilçesinin 3 boyutlu kitabını takdim etti. Valilik ziyaretinden sonra Teknik Eğitim Fakültesi toplantı salonunda gerçekleştirilen Türkiye ekonomisinin değerlendirildiği toplantıya katılan TOBB Genel Başkanı, önemli açıklamalarda bulundu. Hisarcıklıoğlu, toplantıya Mardin, Diyarbakır ve Batman'dan iş kadınlarının katılmasının son derece sevindirici olduğunu belirterek, ülkenin kalkınmasını hep birlikte yapacaklarını söyledi. Ülke kalkınması yükünün erkeklerin omzunda kaldığını belirten Hisarcıklıoğlu, şunları ifade etti:
"Şimdi iş kadınlarımız da devreye girmeye başladı. Onların da devreye girmesiyle bu işi yarı yarıya haline getirirsek o zaman Türkiye'nin kalkınması daha rahat olacak, ülkenin zenginleşmesi çok rahat olacak. Bu çerçevede kadın girişimci sayısının arttırılması için her türlü desteği ve teşviki TOBB olarak veriyoruz, vermeye devam edeceğiz."
"GAP'TAKİ TOPRAKLAR SULANIRSA İŞSİZLİK BİTER"
Rifat Hisarcıklıoğlu, Güneydoğu'nun ve Türkiye'nin en büyük sorununun işsizlik olduğunu kaydederek, GAP'taki toprakların sulanabilmesi için mutlaka sulama kanallarının faaliyete geçmesi gerektiğini açıkladı. Şu anda GAP'taki toprakların ancak yüzde 12'sinin sulanabildiğine dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, geri kalan yüzde 88'lik toprak diliminin sulanabilmesi için 12 milyar dolara ihtiyaç bulunduğunu aktardı. 12 milyar dolar aktarılması durumunda GAP bölgesindeki tüm toprakların sulanabileceğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, bölgedeki çiftçilerin mutlaka eğitilmesi gerektiğini söyledi.
GAP bölgesinde sulanabilen yüzde 12'lik toprak diliminin eğitimsizlik nedeniyle tuzlandığını ve artık işe yaramaz hale geldiğini dile getiren Hisarcıklıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Öğretilmesi lazım, zaten devletin görevi bu. Eğer GAP'ta sulama kanalları için gerekli olan 12 milyar dolar kaynak aktarılırsa 4 milyon kişi iş bulacak. Bırakın Güneydoğu'yu batıdan doğuya göç olur. 12 milyar dolar hem çok hem değil. Çünkü, sosyal güvenlik sistemi açığına yılda ödenen para 17 milyar dolar. Olaya bu yönüyle bakalım. Allah bize vermiş toprağı. Akıl da vermiş bu işi yap diyor. Suçu başkasında aramayacağız. Her türlü imkanımız var. Yaşadığımız bu topraklar cennet. Değerlendiremezsek halimize şikayet edeceğiz."
"SİSTEM BİZİ KAYIT DIŞINA İTİYOR"
TOBB Genel Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, kayıt dışı ekonominin de arttığını belirterek, "Bir kural vardır. Vergi oranları ne kadar artarsa, buna paralel olarak kayıt dışı ekonomi artar. Bu ekonominin değişmez kuralıdır" dedi.
Vergilerin düşmesi gerektiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, bunun için tasarrufun şart olduğunu ve gereksiz harcamaların yapılmaması gerektiğini vurguladı. Kayıt dışı ekonominin en çok petrolde görüldüğünü belirten Hisarcıklıoğlu, şöyle dedi:
"Türkiye'de araç sayısı artıyor, ama kullanılan akaryakıt miktarı düşüyor. Olur mu böyle bir şey? TBMM Araştırma Komisyonu bir araştırma yapıyor. Türkiye'nin petrol ithal ettiği 48 ülkeden 31'ine soruyor. Son 3 yılda ülkemize giren petrolün miktarı ne kadar? Bu ülkelerin verdiği rakam 28 milyar dolar. Yani diyorlar ki, siz 3 yılda 28 milyar dolar petrol aldınız. Ama bizim gümrük kapılarındaki rakam ise 9.3 milyar dolar. Biri diyor ki gönderdim, bizimki diyor ki görmedim. Sistem bizi kayıt dışına itiyor.
Biz de diyoruz ki gelin bu sistemi kökten değiştirelim. Bu sistemin baştan aşağı çivisi çıkmış durumda."
Asgari ücretle çalışanları örnek gösteren Hisarcıklıoğlu, asgari ücretlinin 419 YTL aldığını, ama bir asgari ücretlinin işverene maliyetinin 710 YTL'yi bulduğunu açıkladı. Devletin işsizlik sorunun çözmek için işverenleri teşvik etmesi gerektiğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, kayıt dışı ekonominin son bulması için vergi indiriminin şart olduğunu söyledi.
"KANUNİ MECBURİYET BONUS"
Vergilerin yüksekliği nedeniyle SKK'nın Türkiye'de bonus haline geldiğini dile getiren Hisarcıklıoğlu, buna Bilecik ve Gebze'den örnekler verdi. Bilecik'te şehrin ortasında bir tekstil fabrikasının astığı iş ilanında SSK, ulaşım aracı ve yemeğin bonus niyetine yer aldığını ifade eden Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu:
"Diyorlar ki, bizde ilave bonuslar var. Neymiş bonusa bakıyorsunuz; SSK. SSK bonus olmuş değerli arkadaşlar. Kanuni mecburiyet ha. Ama Türkiye'de SSK normal bonus olmuş. Kanuni mecburiyet bonus. İlan ediliyor artık şehrin orta yerine. Ama gören ve duyan yok. Gebze'de ise bir gazeteye iş ilanı veriliyor. Yine aynı şekilde çalışacak işçilerin SSK'lı yapılacağı, yemek verileceği belirtiliyor. İnşallah bu dönem bizi duyacaklar. Bu yükü üzerimizden indirecekler hem rekabet edeceğiz hem de ilave işçi çalıştırmaya başlayacağız."
"BÜROKRASİYE YABANİ DOMUZ ÖRNEĞİ"
TOBB Genel Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, işverenlerin önünü açacak yapısal reformların mutlaka yapılması gerektiğini ifade etti. Anayasa değişikliği, vergi sisteminin yenilenmesi, sosyal güvenlik reformu, yeni ticaret kanunu, eğitim reformu ve kamu yönetimi reformunun da içinde yer aldığı yapısal reformların mutlaka yapılması gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, kamu yönetimi reformuna yabani domuz örneğini verdi. Hisarcıklıoğlu, Tarım İl Müdürü olan bir arkadaşının başından geçen olayı şöyle anlattı:
"Ankara, bir ilimize yazı göndererek il sınırları içinde bulunan yabani domuzların sayısının 150'yi geçmesi durumunda sürek avını başlatmasını istiyor. Tabii önce ildeki yabani domuz sayısı yazı ile isteniyor. Sürek avında ele geçirilecek yabani domuzların avlandığına dair bir de kuyruklarının gönderilmesi talep ediliyor. Bizim arkadaş 145 yabani domuz olduğunu belgeleyip gönderiyor. Bir yıl sonra Ankara'nın bunu yine isteyeceğini tahmin ederek şöyle bir yazı gönderiyor, Ankara'ya. 'Geçen sene ilimiz sınırları içinde bulunan 145 yabani domuzdan 95'i kaldı'. Tabii Ankara hemen avlanan 50 tane yabani domuzun kuyruğunu istiyor. Ankara uyumuyor tabii. Biz öyle zannediyoruz. Arkadaş hemen şöyle bir yazı yazıyor; '50 yaban domuzu komşu il sınırlarını geçtiği için envanterden düştük. Bu kez Ankara, komşu ili arayıp sınırlarını ihlal eden yaban domuzlarının yakalanmasını istiyor. O ildeki arkadaş da aynı cevabı veriyor. 4 ile bu şekilde yazı gidip geliyor. 4'ncü Tarım İl Müdürü ise şöyle yazıyor; 'Efendim 50 yaban domuzu Ermenistan sınırlarını geçtiği için envanterden düştük.' Allah'tan Ermenistan ile politik ilişkilerimiz kesik olduğu için Dışişleri Bakanlığı 50 domuzun akıbetini Ermenistan'dan sormadı. Yoksa arkadaşım ayvayı yemişti. Şimdi bu sistem çalışır mı? Kamu benim kaynaklarımı tüketiyor. Benim paramı, senin paranı harcıyor. Bu sistemi sürdürmemiz mümkün değil. Peki, yapısal reform neden yapılmalı? Bunları değiştirirsek yıllık yüzde 7.5 büyüme hızını yakalarız. Eğer yıllık 7.5 büyüme hızıyla devam edersek 2019 yılında Avrupa Birliği'nin fert başına düşen gelirinin yarısını yakalarız. Hedef bu. Ben de zengin olmak istiyorum. Öbüründen bir farkım yok. Bunun için yıllık 7.5 büyüme hızını devam ettirmemiz lazım. Yeni yatırımlara, üretimlere, istihdama devam etmeliyiz. Yapısal reformlar yapılmazsa bizim bunları yakalamamız mümkün değil."
"BU DÖNEMİ ÇOK İYİ KULLANMALIYIZ"
Toplantıda konuşan Gaziantep Milletvekili Mehmet Şimşek ise, büyümenin sürdürülebilir hale getirilmesi ve toplumsal refahın yükseltilmesi için bu dönemin mutlaka iyi bir şekilde kullanılması gerektiğini kaydetti. Çok kapsamlı bir reform programının uygulamaya konulması gerektiğini ifade eden Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Mali disiplin devam etmeli, enflasyon düşürülmesinden odaklı para politikasının devam etmesi gerekir. Ama aslolan bizim Türkiye'yi işverenlerin önünü açacak, yani global ölçekli rekabet gücüne ulaşacak bir noktaya getirmemiz lazım. İstihdam üzerindeki vergi yükünün aşağıya çekilmesi gerekiyor. Tabii ki enerji maliyetlerinin aşağıya çekilmesi gerekiyor. İşgücü piyasasının daha esnek hale getirilmesi gerekiyor. Bunların dışında mutlaka bilgi yoğun ürfdünlere, katma değeri yüksek kar marjı yüksek ürünlere, sektörlere daha fazla odaklanmamız, devletin araştırma ve geliştirmeyi mutlaka çok daha etkin bir şekilde, pratik bir şekilde teşvik etmesi gerekir.
Tabii ki eğer biz istikrar içinde kalkınacaksak, Türkiye'yi global ölçekte rekabet gücü olan bir ülke haline getireceksek ortaya çıkan değeri de daha adil şekilde paylaşmamız gerekiyor. Yani ikinci dönemde gelir dağılımını daha adil hale getirecek bir takım politikaların uygulamaya konulması gerekiyor. Bütün bunları parça parça değil, bir reform programı, bir bütün olarak atmamız gereken ve sunmamız gereken bir olgu olarak düşünüyorum."
"AK PARTİ ZİHNİ AÇIK İNSANLARDAN OLUŞUYOR"
Milletvekili Şimşek, AK Parti'nin siyaset anlayışının çok farklı olduğunu ve bunun kendisini umutlandırdığını ifade ederek, "AK Parti zihni açık insanlardan oluşuyor. Yani küreselleşmeyi görebiliyor, hem geleneksel olmayı hem de geleceği, küreselleşmeyi bir arada anlayabiliyor. Ve dolayısıyla bunun gereklerini ortaya koyabiliyor" diye konuştu.
Sloganlarla işlerin yürümediğini kaydeden Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yani biz istesek de istemesek de dünyada ve Türkiye'de çok ciddi bir takım değişiklikler vardır. Bizlerin bunlara ayak uydurması için bizim sadece slogan atmamız yetmiyor, ki hiçbir yararı da yok. Bizim mutlaka oturup küreselleşme olgusu karşısında kırılganlıklarımızı en aza indirerek, küreselleşmeyi ortaya çıkardığı fırsatlardan maksimum düzeyde yararlanacak bir olgu olarak görmemiz gerekiyor."
"BAŞARILI HİKAYELERDEN İLHAM ALMAMIZ GEREKİYOR"
Milletvekili Mehmet şimşek, Türkiye'ye özgü bir takım çözümlerin ortaya konulması ve dünyadaki başarılı hikayelerden ilham alınması gerektiğini söyledi. Son derece umutlu olduğunu kaydeden Şimşek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Çünkü son birkaç yıldır AB ülkelerinin neredeyse 3-4 katı bir hızla büyümüşüz. Yani arayı hızla kapatmaya başlamışız. Burada ast olan tabii ki bizim ortaya koyacağımız reformlarla bunu daha kalıcı hale, daha uzun soluklu hale getirmek. Ne yapılması gerektiği ortada. Biz ne yapılması gerektiğini biliyoruz. Siz bize yetki verdiniz. Siyasi irade ortada. Yani bizim bundan sonra bir bahanemiz kalmadı. Mutlaka hep beraber Türkiye'nin önünü açmamız gerekiyor. Çin ve Hindistan dünya ekonomisinin yüzde 6'sını oluşturuyor. Tahminlere göre 2050 yılında yüzde 45 oranını yakalayacaklar. Dünyada çok büyük bir değişim yaşanacak. Bizim mutlaka ve mutlaka buna hazırlıklı olmamız lazım. Rekabet gücünün arttırılması demek daha düşük ücret demek değildir. Bilgi yoğun ürünler demektir. Bizim mutlaka her sektörde bilgi yoğunluklu, teknoloji katkısı yüksek ürünlere yoğunlaşmamız lazım. Hükümet olarak, AK Parti olarak biz üzerimize düşeni yapacağız. AK Parti sadece vitrin tazelemekle gelmedi. Çok ciddi ve kaliteli insanları parlamentoya getirdi. Bu insanlar arasında çok rahat bir şekilde 1. Futbol Ligi'nde mücadele edecek 3-4 takım oluşturabilir. Onun için biz bir takım ruhuyla hep beraber, ama sizlerle beraber yani esas aktörlerle beraber bu işi götüreceğiz ve inşallah ülkemizin önünü açacağız.
Pasta büyüdüğü zaman bundan Batman'da yararlanacak, Gümüşhane'de yararlanacak. Son olarak teşvik sistemine değinmek istiyorum. Teşvik sistemini ben de rasyonel bulmuyorum. Akılcı bulmuyorum. TOBB'un da yıllar önce söylediği gibi mutlaka teşvik sistemini daha rasyonel hale getirmemiz lazım."
Teknik Eğitim Fakültesi'nde yapılan toplantının ardından Kültür Mahallesi'nde gerçekleştirilen temel atma törenine katılan Hisarcıklıoğlu, TPAO Kristal Park'ta onuruna verilen akşam yemeğine katıldı. Hisarcıklıoğlu, yemek sonrası özel bir uçakla Ankara'ya hareket etti.
Hisarcıklıoğlu'na Gaziantep Milletvekili Mehmet Şimşek, Batman milletvekilleri Ahmet İnal ve M. Emin Ekmen eşlik etti.