Telefon ve bilgisayar kullanımı her yaştan insanın hayatını etkilemeye devam ediyor. Sanal dünya insanların gerçeklikle olan bağlantısını koparıyor ve birçok hastalığa neden oluyor. Özellikle son yıllarda oldukça artan teknoloji kullanımı akciğer sönmesine neden oluyor. Akciğer sönmesi (Pnömotoraks) hakkında açıklamalarda bulunan ve gençlere spor yapma çağrısında bulunan Göğüs Cerrahisi Uzm. Op. Dr. Köksal Yurda Eken, zamanında müdahale edilemeyen vakalarda istenmeyen sonuçlarla karşılaştıklarını ifade ederek, hareketli yaşamın ve doğru oturmanın önemine vurgu yaptı.
Op. Dr. Köksal Yurda Eken, “Son yıllara artan teknoloji kullanımı gençlerin hareketsiz kalmasına neden oluyor. Zamanla da arzu etmediğimiz hastalıklarla karşılaşabiliyoruz. Bunlardan en önemlilerinden biri Pnömotoraks yani akciğer sönmesidir. Pnömotoraks göğüs boşluğu içinde serbest hava bulunması halidir. Akciğer doğum sonrası ilk nefes alınmasını takiben içi hava dolu bir organ halini alır ve ömür boyu bu durum devam eder. Çeşitli sebeplerden dolayı bu havanın akciğerden kaçarak ve göğüs boşluğu içinde birikmesiyle pnömotoraks oluşur. Pnömotoraks oluşan taraftaki akciğerin fonksiyonu kısmen veya tamamen kaybolur. Pnömotoraks vakalarının önemli bir kısmına cerrahi veya konservatif tıbbi müdahale gerekir, daha az bir kısmı kendiliğinden iyileşebilir” dedi.
Op. Dr. Köksal Yurda Eken sözlerinin devamında, gençlerde görülme sıklığının artığının altını çizerek ailelere uyarılarda bulundu. Eken, şunları söyledi: “Gençlerde görülen pnömotoraksın sebepleri arasında genetik (kalıtımsal) faktörler, travmalar ve sigara önemli yer tutar. Son yıllarda çocukluk ve erken gençlik çağında hareketsiz (sedanter) yaşam sürenlerde pnömotoraksın daha sık görüldüğüne dair tıbbi gözlemler artmaktadır. Bilgisayar oyunları, internet ve televizyon gibi çocuk ve gençleri hareketsiz yaşama sevkeden alışkanlıklar bunda önemli rol oynamaktadır. Akciğer elastikiyeti sayesinde nefes alıp verme hareketleri esnasında göğüs kafesiyle birlikte uyumlu hareket eder. Akciğer dokusu içine havanın dolup boşalması aynı zamanda hava yollarının açıklığına ve uygun oranda nemli olmasına bağlıdır. Hareketsiz yaşam sürenlerde bu elastikiyetin azaldığı ve ‘hava hapsi’nin arttığı düşünülmektedir. Hava hapsi akciğerlere giren havanın tam olarak boşalamaması durumudur. Bu kişilere de akciğer içi hava basıncı normalin üstünde olduğundan ’bül’ diye adlandırılan hava baloncukları oluşmaktadır. Oluşan bu hava baloncukları ince duvarlı olduğundan kolaylıkla patlamakta ve pnömotoraks oluşturmaktadırlar. Tüm ailelerin ve gençlerin bu alışkanlıklarını değiştirmeye yönelik faaliyetlere yönelmeleri lazım. Bu konuda eğitim kurumları, yönetim organları çocuklarımızı spora hareketli yaşama sevk etmeleri çok önem arz ediyor” ifadelerini kullandı.