Konya’da son 1 ayda biyolojik ihtiyacı olmamasına rağmen 10 dakikada bir tuvalete çıkmak isteyen, rehber öğretmen, 35 yaşındaki Kemal Özkaçar’ın göz çukurunun alt kısmında, vücudun hormon dengelerini sağlayan beyindeki hipofize baskı yapan tümör olduğu ortaya çıktı. 2 santimetre büyüklüğündeki tümör, özel bir hastanede endoskopik yöntemle burundan girilerek alındı.
5 YIL ÖNCE İNSÜLİN DİRENCİ TEŞHİSİ KOYULDU
Evli ve 1 çocuk babası Kemal Özkaçar’e, 5 yıl önce gittiğini hastanede şeker hastalığının başlangıcı kabul edilen ’İnsülin direnci hastalığı’ teşhisi kondu. Ardında da gözleri ağrımaya başladı. Son 1 ayda da biyolojik ihtiyacı olmamasına rağmen 10 dakikada bir tuvalete gitme gereksinimi duyan Özkaçar, yeniden doktora gitti. Özkaçar’ın yapılan muayenesinde gözçukurunun alt kısmında, vücudun hormon dengelerini sağlayan beyindeki hipofize baskı yapan tümör olduğu ortaya çıktı. Özkaçar, şunları anlattı:
TÜMÖR VÜCUDUN DENGESİNİ BOZDU
"Üroloji doktoruna gittim. Tüm tahliller yapıldı ve tomografi çekildi. Tuvalete çıkma hissi oluşmasına rağmen, ürolojik olarak herhangi bir rahatsızlığım olmadığı ortaya çıktı. Hormon değerlerinin yüksek çıkması üzerine ilaçlı MR çekilmesine karar verildi. MR sonucunda beyin ile göz çukurunun alt kısmında bulunan ve vücuttaki hormon dengelerini sağlayan hipofize baskı yapan tümör olduğu ortaya çıktı. Bu tümörden dolayı vücudumdaki hormon dengesinin bozulduğu ve daha önceki rahatsızlıklarımın bu tümörden kaynaklandığı belirlendi."
Tümörün 2 santimetreye ulaştığının tespit edilmesi üzerine ameliyat olmaya karar verdiğini ifade eden Özkaçar, endoskopik cerrahi yöntemiyle ameliyatının gerçekleştirildiğini ve sorunlarının ortadan kalktığını vurguladı.
ENDOSKOPİK YÖNTEMLE TÜMÖR ALINDI
Ameliyatı yapan Beyin Cerrahı Prof Dr. Özerk Okutan, hastanın beyninde hormon dengelerini sağlayan hipofizde tümör tespit edildiğini söyledi. Rahatsızlığın ‘HipofizAdenomu’ olarak adlandırıldığını ifade eden Prof. Dr. Okutan, bu tümörlerin hastada körlüğü kadar gidebilen görme bozukluğuna ve kısırlığa neden olabileceğini vurguladı. Bu tür büyük ameliyatların genellikle kafatasının açılarak yapıldığına dikkat çeken Prof.Dr. Okutan, şöyle konuştu:
"Kafatasını açmadan tamamen endoskopik yöntemle burundan girerek gerçekleştirdik. Bu tür ameliyatlarda vücutta hiçbir kesi veya iz kalmıyor. Tabi hasta için daha güvenli. Hatta hastamız ameliyatın ardından ‘Ben ameliyat oldum mu?’ deyi bize sordu."
HASTALIĞIN BELİRTİLERİ
Hastalığın teşhisi noktasında sıkıntı çektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Okutan, şöyle dedi:
"Hipofiz Adenomu hastalığı görme bozukluğu, hormon dengesizliğinden vücutta yaşanan ellerde, ayaklarda, burunda büyümeler, vücutta fazla kıllanma, çok idrara çıkma, kısırlık, diyabet, sırt ve boyun bölgesinde anormal yağlanmalar gibi belirtilerle ortaya çıkabiliyor. Tabi hastalığın teşhisi noktasında da doktorlara büyük görev düşüyor."
DHA