Halk arasındaki adıyla şekersiz diyabet (diyabetes insipidus) hastalığına dikkat çekmek için uyarılarda bulunan Çamlıca Medipol Üniversite Hastanesinden Doç. Dr. M. Muzaffer İlhan, çok idrara çıkıp, çok su içen insanların şekersiz diyabet hastası olabileceğini söyledi. Şekersiz diyabetin kan şekeri ile bir ilgisi olmadığına vurgu yapan İlhan, “Bu hastalık Antidiüretik hormonun eksikliği veya etkisini gösterememesinden kaynaklanır. Şekersiz diyabette yeterli su alınamazsa aşırı sıvı kaybına bağlı kan tuzunda fazla yükselme, bilinç bozukluğu ve komaya kadar ilerleyebilir. Bu hastalık çok su içme ve çok idrara çıkma ile karakterlidir” ifadelerini kullandı.
Bir kişide günlük idrar miktarının 3 litreye kadar normal olarak görülebildiğine dikkat çeken Doç. Dr. İlhan, “Fakat 3 litrenin üzeri aşırı idrara çıkma, poliüri olarak değerlendirilir. Bu noktada sık ve az idrara çıkma ile idrar hacminin artması sıklıkla karıştırılır. Poliüri dediğimiz idrar hacminin artmasının başlıca sebepleri şeker hastalığı (diyabetes mellitus), şekersiz diyabet (diyabetes insipidus), psikolojik aşırı su içme olarak sayılabilir. Nadiren bazı genetik hastalıklar ve çeşitli ilaçlarda idrar hacminin artmasına sebep olabilir” dedi.
Doç. Dr. İlhan, aşırı idrara çıkmakla birlikte görülen çok su içmenin aslında vücudun susuz kalmamak için kendini koruma refleksi olduğunu ifade ederek şu bilgileri verdi:
“Aşırı idrara çıkmanın en sık sebebi şeker hastalığı olduğu için öncelikle şeker hastalığı açısından doktoruna başvurmalıdır. Eğer şeker hastalığı saptanmazsa ve hastanın günlük 3 litreden fazla idrar çıkışı varsa şekersiz şeker hastalığı akla gelmelidir. İdrarla vücuttan kaybedilen fazla miktarda sıvı, su içerek yerine konmaya çalışılır. Eğer su içilerek kaybedilen su yerine konulmazsa bilinç bozukluğu ve komaya kadar ilerleyebilir. Şekersiz şeker hastalığında idrar ile aşırı kaybedilen sıvı, çok su içerek yerine konulduğu sürece her şey yolunda görünebilir. Ama herhangi bir sebeple su alınamazsa aşırı sıvı kaybına bağlı kan tuzunda fazla yükselme, bilinç bozukluğu ve komaya kadar ilerleyebilir.”
Aşırı idrara çıkmanın altında birçok nedenin olabileceğine işaret eden Doç. Dr. İlhan, sözlerine şöyle devam etti:
“Hastalığın sebebine göre aşırı idrara çıkmanın mekanizması farklılıklar gösterir. Örneğin şeker hastalığında kandaki şeker düzeyi 180 mg/dl’i geçince şeker idrarla atılmaya başlar. Normalde idrarda bulunmayan şeker, idrarda bulunmaya başlayınca fiziksel osmotik etki ile idrara aşırı su çeker ve böylece aşırı idrara çıkma oluşur. Aşırı idrara çıkınca da fazla susama ve su içme isteği gelişir. Öte yandan şekersiz diyabet hastalığında ise kanda şeker normaldir ve kan şekeri ile bir ilgisi yoktur. Beynimizde bulunan hipofiz bezi orkestra şefi gibi diğer hormonal bezlerimizi yönetir ve onların çalışmasını düzenleyen hormonal sinyaller gönderir. Hipofiz bezinden salgılanan hormonlardan biri de Antidiüretik hormondur (ADH). Bedenimizde kanın yoğunluğu ve hacmini her saniye kontrol eden çeşitli sensörler vardır. Bu sensörler su kaybı durumunda olduğu gibi kanın yoğunluğu arttığında ilk iş olarak beynimize haber gönderir ve hipofiz bezinden Antidiüretik hormon salınmasını sağlar. Antidiüretik hormon ise böbreklerden suyun idrarla dışarı atılmasını engeller ve suyun vücutta tutulmasını sağlar. Şekersiz diyabet dediğimiz hastalık Antidiüretik hormonun eksikliği veya etkisini gösterememesinden kaynaklanır. Sonuç olarak bu hormon eksikliğinde vücutta su tutulamaz, aşırı idrarla atılır ve susamayla birlikte çok su içme oluşur.”
Doç. Dr. İlhan, aşırı idrara çıkma şikayeti yaşayan hastaların doktora başvurmaları gerektiğini belirterek, “Aşırı idrara çıkmanın en sık sebebi şeker hastalığı olduğu için öncelikle şeker hastalığı açısından doktora başvurmalıdır. Eğer şeker hastalığı saptanmazsa ve hastanın günlük 3 litreden fazla idrar çıkışı varsa şekersiz şeker hastalığı akla gelmelidir. Bunu dışında psikolojik fazla su içme, böbrek ve idrar yolu hastalıkları, çeşitli ilaçlar ve genetik hastalıklar açısından incelemeler yapılmalıdır. 3 litre üzerinde idrara çıkma varsa mutlaka hekime başvurulmalıdır. Su kısıtlama testi gibi çeşitli testler yapılarak vücut susuz kaldığındaki tepkisi ve hormon düzeyleri ölçülür. Aşırı idrara çıkmanın arkasında şekersiz diyabet gibi bir hastalık mı olduğu yoksa bu durumun psikolojik olarak çok su içmeye mi bağlı olduğu testler sonucunda ayırt edilir. Şekersiz diyabetin tedavisi hastalığın sebebine bağlı olarak değişir. Hipofizden salgılanan ADH hormonu eksikliğinde bu hormon burundan sprey ve ağızdan hap şeklinde yerine konur ve hastanın şikayetleri tamamen düzelir. Hormonun düzeyi normal ama etki etmesinde sorun varsa çeşitli ilaçlar verilerek hormonun etkinliğini arttırma amaçlanır” dedi.
Şekersiz diyabetin altında hem genetik hem çevresel faktörlerin etkili olduğuna değinen Doç. Dr. İlhan, “Şekersiz diyabete kafa travması, tümörler, beyin ameliyatı, çeşitli enfeksiyonlar ve hipofizde iltihaplanmalar sebep olabilir. Bazen altta hiçbir sebep bulunamayabilir. Bazen de genetik yani ailesel bozukluklar sebep olabilir. Örneğin yıllardır çok su içme ve sık idrara çıkma şikâyeti ile başvuran bir hastamızda yaptığımız incelemeler sonunda şekersiz diyabet tespit edildi. Bu hasta 40‘lı yaşlarına gelmesine rağmen günde 20 litreye yakın su içip, bir o kadar da idrara çıkan bir hastamızdı. Maalesef çocukluğundan bu yaşına kadar hastalığı tespit edilememişti. Yaptığımız incelemelerde beyin ve hipofiz görüntüleme tetkiklerinde bu hastalığa sebep olabilecek herhangi bir kitle, iltihaplanma görmemiştik. Hastamız ailesinde de benzer şikayetlerin olduğunu söyleyince 4 aile bireyini de inceledik ve hepsinde de aynı hastalığın varlığını yani şekersiz diyabeti tespit ettik. Sonrasında da bu ailede sebep olabilecek genetik mutasyonlar için ileri inceleme yaptık ve ADH geninde daha önce keşfedilmemiş bir mutasyon saptadık. ADH eksikliği için her gün uygulanan bir burun spreyi ile hastamızın ve akrabalarının idrar miktarı tamamen düzeldi” diyerek sözlerini tamamladı.