Off- road yarış serisi Extreme E bu yıl nisan ayında Suudi Arabistan’da start alarak dünyanın en büyük kesintisiz kum alanında gerçekleşecek. Yarış serisi, tehdit altındaki yaşam ortamlarına yakın yerleri seçerek, tüm dünyadan motor sporları hayranlarının yanı sıra bölge sakinleri, yerel politikacılar ve yetkililerde iklim değişikliği konusunda farkındalık yaratmayı amaçlıyor. Ayrıca küresel ısınmayı önleyici çalışmalarında artırılması hedefleniyor. Continental’in bu yarış için özel geliştirdiği, farklı iklim ve yol koşullarında yüksek performans gösteren CrossContract Extreme E lastikleri motor sporlarının muhtemelen şimdiye kadar karşı karşıya kaldığı en zorlu mücadele için hazır.
En zorlu parkurlarda ve pistlerde zorlu koşullarda sağladığı maksimum denge ve esneklikle geçmişte üretilen tüm SUV lastiklerinden farklı konumlanan CrossContact Extreme E, yarış serisindeki zorlu iklim ve yol koşullarına, aşırı hızlanmaya, dar ve tehlikeli virajlara, drift ve sıçrayışlara karşı özel olarak geliştirildi. Extreme E serisinde yarış arabaları ODYSSEY 21 elektrikli SUV’lar olacak. Spark Racing teknolojisiyle üretilen bu araçlar 550 hp gücünde ve 1.650 kilo ağırlığında. Bu yarış arabaları 100km/s hıza yalnızca 4,5 saniyede ulaşabiliyor. Farklı iklim bölgelerinde lastiklerin de performansının yüksek olması gerekiyor. Bu ihtiyacı karşılamak amacıyla üretilen CrossContact Extreme E; farklı arazilerde, maksimum yük altında, yüksek hızlarda hem ıslak hem de kuru frenlemeye uygun yapısı ile parkurların yeni yıldızı olarak tanımlanıyor. Ekipler, Extreme E Kurucu Ortağı Continental tarafından bu yarışlar için özel olarak geliştirilen CrossContact Extreme E lastiğine güveniyor.
Yarış için özel geliştirilen lastikler için Extreme E’nin Kurucu Ortağı ve lastik tedarikçisi Continental'in lastik geliştirme mühendisi Anuj Jain, “Extreme E lastiği geliştirme sürecinde, referans noktası olarak CrossContract serisini kullanmaya karar vermeden önce bir dizi yüksek performanslı ürünün maksimum performansını ve esnekliğini analiz ettik. Daha sonra lastiğin sırt deseni, her türlü arazide en yüksek performansı sunmasını sağlayacak şekilde optimize edildi. Ek olarak sırt ve yanak arasında sağlam bir bağlantı oluşturan, tamamen yeni bir omuz tasarımı ve göz alıcı renkli yan duvar tasarımı yaparak farklı Extreme E lokasyonlarının iddialı koşullarına göre uyarladık. Bütün parkurlara uygun olacak şekilde; iklimden kaynaklanacak gereksinimlerini, yarış koşullarının gerektirdiği güvenilirliği ve sürdürülebilirlik gibi pek çok konuyu dikkate alan ve hepsine çözüm sunan bir lastik geliştirdik.” dedi.
Extreme E Serisi, parkurlarını tehdit altındaki yaşam ortamlarına yakın bölgelerden seçerek iklim değişikliği konusunda farkındalık yaratmayı hedefliyor. Bu doğrultuda yarışların ilk durağı Suudi Arabistan’daki bir çöl olacak. Hem kültürel hem de tarihi öneme sahip olan bu ilk durak, yarışçıları aşırı sıcaklık, düşük nem oranı ve rüzgar gibi zorlu koşullarla mücadele etmek zorunda bırakacak. İkinci duraksa iklim değişikliği tehdidi altında olan Senegal’in Retba Gölü olarak da bilinen Pembe Göl olacak. Çöl ve okyanus kıyısı duraklarından sonra rota iklim çeşitliliğinin alarm verdiği bir başka bölge olan Grönland fiyortlarına geliyor. Sondan bir önceki duraksa, tropikal ormanlara yapılan tahribatla iklim için ciddi sorun teşkil eden Brezilya’nın Amazon yağmur ormanları olacak. Son olarak yarışçılar, Arjantin’in 22. yüzyılın başlarında tamamen eriyeceği tahmin edilen Tierre del Fuego buzullarında yarışacak.