Grafite'nin başarısını tırnaklarıyla kazıyarak elde ettiğini söylemek gerek. Brezilyalı santrforun Wolfsburg'la Bundesliga'da gol kralı olarak elde ettiği inanılmaz başarının yolu fakirlik, adam kaçırma, ciddi kavgalar ve ırkçı saldırılardan geçmiş.
Topuğuyla yolladığı top Bayern ağlarına gittiğinde, herkese futbolun ne kadar kolay oynanabileceğini göstermişti. Ancak "kolay" kelimesinin Grafite'nin hayatında sandığınız kadar fazla yeri olmamış.
Gerçek şu ki, Grafite'nin futbol hayatı mucizelerle dolu. Brezilyalı, ailesini maddi bakımdan desteklemesi gerektiği için 22 yaşına kadar profesyonel futbol oynayamadı. "Küçük kızım için süt ve bebek bezi almam gerekiyordu ve futbol da geleceğimi garantilemiyordu" diyor Grafite, "Ama insanlar bana asla vazgeçmememi söylüyorlardı, özellikle de babam. Zaten sonunda kızımın maddi ihtiyaçlarıyla ilgilenen de o oldu. Ben de rüyamın peşinden koştum."
Bu sırada Grafite kapı kapı dolaşıp işini devam ettirdi. "Evlere gidip çöp poşeti pazarlıyordum. Bu işi yaparken de futbolcu olma fikrini kafamdan neredeyse silmiştim ama yılmamam gerektiğini öğrendim." Grafite'nin bu azmi, karşılığını verecekti. 1999'da Sao Paulo'daki SE Matonense takımına transfer oldu. "Teknik direktörüm beni eski bir arkadaşına benzetiyordu. Grafite takma adlı bu arkadaşının benim gibi iri, uzun ve siyahi olduğunu söylemişti. Formamın üzerine Grafite yazdığını gördüğümde de ne kadar ciddi olduğunu anladım."
Brezilyalı gittiği her kulüpte bolca gol atmasına rağmen uzun yıllar sürekli takım değiştirdi; Santa Cruz, Ferroviaria, Gremio, Goias ve teknik direktörüyle ciddi kavgalar yaşadığı Kore ekibi Anyang Cheetahs'ta forma giydi. "Zordu. Eşim hamile olduğu için Kore'den ayrılamıyorduk."
Brezilya'ya döndükten sonra Sao Paulo ile Libertadores Kupası'nı ve FIFA Dünya Kulüpler Kupası'nı kazanan Grafite annesi kaçırılınca ağır bir darbe yedi ama neyse ki ertesi gün annesi serbest bırakıldı. "Ne yazık ki kötü olan her şey Brezilya'da moda haline geliyor, ilk önce iş adamları, eşleri ve çocukları, şimdi de futbolcular."
Sırada ırkçı saldırılar vardı. Arjantinli defans oyuncusu Leanadro Desabato, Brezilyalıya ırkçı ithamlarda bulunmuş ve TV kameraları bu olaya şahit olmuştu. Grafite polise şikayette bulundu ve Desaboto hapse atıldı ama daha sonra (Grafite'nin şikayetini geri alması sonrası) olay kapandı.
"İlk başta herkes benim tarafımdaydı ama sonlara doğru etrafımda sadece ailemin ve birkaç arkadaşımın kaldığını gördüm."
Her şeyi geride bırakmanın vakti gelmişti. Grafite, Brezilya'da her şeyi kazandıktan sonra önce Le Mans'a daha sonra da Almanya'ya transfer oldu. 54 maçta toplam 41 defa ağları havalandıran oyuncu Bayern'e attığı gol sonrası şampiyon olacaklarından emin miydi peki?
"Bayern'i 4 golle ezen her takım şampiyonluğun kokusunu alır" diyor Grafite. "Ama bize şampiyonluğu getirecek maçın Borussia Dortmund karşılaşması olduğunu biliyordum. Önceki maçta Stuttgart'a 4-0 kaybetmiştik ve puanımız Bayern'le aynıydı. Fakat iyi oynadıkve 3-0 kazandık, işte o zaman takımımın başaracağını anladım."
Almanya'daki başarısına rağmen Grafite, uluslararası arenada sessiz kaldı ve milli formayı sadece Nisan 2005'te (gol de attığı) Guatemala karşısında giydi.
Brezilya'nın her pozisyon için en az 10'ar tane harika oyuncusu vardır" diyor. "Ben de Paraguay ve Arjantin karşısında oynanacak iki Dünya Kupası eleme maçına çağırıldım ama sakattım. Son zamanlarda neredeyse her şeyi yaptım. Şampiyon oldum, gol kralı oldum, rekor kırdım ve Almanya'da en iyi oyuncu seçildim. Beni neden seçmedikleriniyse bilmiyorum."
Bu arada Grafite, Bundesliga ve Avrupa Ligi'nde büyük işlere imza atma peşinde. "Tek hedefimiz her şeyi kazanmak" diyor Brezilyalı. "Bunu başarabilecek bir ekibimiz var. Biz Brezilyalılar için ikinci olmak asla yeterli değildir". Bunun zor olacağını da kabul ediyor elbette. Ama zaten Grafite için kolay diye bir şey yok.
30 yaşındaki santrafor Edin Dzeko ile 54 gole ulaşan gol ortaklıklarıysa Bundesliga tarihindeki en muhteşem ikili olmalarını sağladı.