HABER

COP26 İklim Zirvesi'nin ilk taslak metninde neler var?

COP26 İklim Zirvesi sürerken, ülkelerin 1.5 santigrad derecenin üzerindeki sıcaklık artışlarını önlemek için emisyonları nasıl azaltacağını belirleyen anlaşmanın ilk taslağı yayımlandı. İngiltere Başbakanı Boris Johnson zirveye katılan tüm ülkelere "ellerinden geleni yapma" çağrısında bulundu.

COP26 İklim Zirvesi'nin ilk taslak metninde neler var?

COP 26 İklim Zirvesi'nde ülkelerin 1.5 santigrad derecenin üzerindeki sıcaklık artışlarını önlemek için emisyonları nasıl azaltacağını belirleyen anlaşmanın yedi sayfalık ilk taslağı yayımlandı.

Daha zengin ülkeleri, daha fakir ülkelere yönelik verilen desteği artırmaya teşvik eden anlaşma ile COP26 görüşmelerinin sonucuna dair müzakereci ülkelerin beklentilerini ortaya koyuluyor.

Yedi sayfalık anlaşmanın taslak metninde uyum -ülkelerin iklim değişikliğinin etkileriyle başa çıkmasına yardımcı olmak- ve finansmana vurgu yapılıyor. Bu da tartışmalı bir konu çünkü yoksul ülkeler zengin ülkeleri bu konularda yeterince katkıda bulunmamakla suçluyor.

Taslakta, kömür yakımının azalatılması, genel olarak da tüm fosil yakıtlara alternatif bulunması önerisi yer alıyor.

Taslak metin, konferansa katılan bütün ülkeler tarafından müzakere edilecek.

Metinde, bütün tarafların gelecek yılın sonuna kadar karbonların kesilmesi için yeni ve gelişmiş planlar hazırlamaları gerektiği belirtiliyor. Dünya liderlerinin 2023'te yine başka bir zirvede bir araya gelmeleri planlanıyor.

cop26

Kısa vadeli planlar

Zirvede yayımlanan araştırmada, sıcaklık artışının 2.4 santigrad derece olabileceği ülkeler için kısa vadeli planlar da var.

Zirveye katılan 140 ülke bu yüzyılın ortasına kadar net sıfır emisyona ulaşma sözü verse de bilim insanları 2030 için hedeflenen kısa vadeli planların sıcaklık artışını önlemek için yeterince güçlü olmadığını söylüyor.

Bazı iklim aktivistleri belirlenen hedeflerin tutturulabileceğini savunurken, bazıları ise biraz daha şüpheci yaklaşıyor.

Greenpeace International örgütünden Jennifer Morgan, "Taslak metin iklim krizini çözme planı değil. Bu, en iyi ihtimalin gerçekleşmesini umduğumuz bir anlaşma" dedi.

BBC Çevre Muhabiri Matt McGrath, metnin sıcaklık artışlarını sınırlandırmak ve de ülkeleri emisyonları azaltma konusunda daha istekli olmaya ikna etmek için önemli adımlar içerdiğini söyledi.


Taslak belge atılacak önemli adımları içeriyor

Matt McGrath - BBC Çevre Muhabiri

Belge sadece yedi sayfa uzunluğunda ancak bu yüzyılda COP26'yı küresel sıcaklıkların 1.5 santigrad derecenin üzerine çıkmasını önleyecek bazı önemli adımlar attırmaya sevk ediyor.

Belki de bunun en önemli kısmı, ülkelerin karbon azaltma planları üzerinde iyileştirmeye gitmelerini sağlamak.

Bu amaçla da taslak sözleşme, tarafları "2022'nin sonuna kadar Paris Anlaşması sıcaklık hedefine uyum sağlamak üzere, ulusal olarak belirlenen 2030 hedeflerini gözden geçirmeye ve güçlendirmeye" çağırıyor.

Gelecek yılın sonuna kadar masaya yeni planlar koyma talebine; Çin, Hindistan, Brezilya ve Suudi Arabistan gibi ülkelerin nasıl yanıt vereceğini görmek ilginç olacak.

"Yılda 100 milyar doların üzerinde" iklim finansmanını harekete geçirmeleri istenen gelişmekte olan ülkelerin, finansal ihtiyaçlarının kabul edildiğini görmek bazı rahatlıklar getiriyor. Taslak 2025'ten itibaren henüz belirtilmemiş daha büyük bir destek rakamını uygulamaya koyma adımlarını da öngörüyor.

Zengin ülkelerin yoksul ülkeler için finansman da dahil olmak üzere yapacağı destekler için teşvik edilmesi de taslakta yer alıyor.

Ayrıca belgede ülkelere kömür ve fosil yakıtlara yönelik finansal desteklerin aşamalı olarak kaldırılması yönünde de çağrıda bulunuluyor. Ancak bu konuda kesin bir tarih veya hedef yok.

Kampanyacılar, katılımı memnuniyetle karşılayacak ve nihai metne kadar hayatta kalmasını umacak.


Johnson**'dan çağrı: Ülkeler ellerinden geleni yapmalı**

İskoçya'nın Glasgow şehrinde devam eden zirveye dönüşü öncesi konuşan İngiltere Başbakanı Boris Johnson, zirvede tüm ülkelere "ellerinden geleni yapma" çağrısında bulundu.

Boris Johnson, "Müzakereciler, COP26'nın son günlerinde iklim değişikliği konusunda verilen sözleri eyleme dönüştürmek için zorlu adımlar atıyor. Hala yapılacak çok şey var" dedi.

Johnson, süreç içerisinde kaydedilen ilerleme ve atılamayan adımlarla ilgili bilgi almak için bakanlar ve müzakerecilerle de bir araya geleceğini söyledi.

"Zaman, ülkelerin farklılıkları bir kenara koyup, gezegenimiz ve insanlık için bir araya gelme zaman" diyen Johnson, sözlerini şöyle sürdürdü:

"1.5 dereceyi konuşmaya devam edeceksek, tüm engelleri kaldırmamız gerekiyor" dedi.

Boris Johnson

İklim değişikliğine karşı savunmasız olan ülkelerle birlikte, AB ve Avrupalı ülkelerin katılımıyla oluşturulan bir koalisyon, diğer ülkeleri gelecek yıl ısınmayı 1.5 santigrad derece ile sınırlandırmak için uygun eylem planları sunmaya ve bu hedefleri karşılayabilmek adına da 2023 yılına kadar uzun vadeli planlar üretmeye zorluyor.

İklim Faaliyet Takibi (CAT) adlı kuruluşun yayımladığı yeni bir rapora göre, dünyanın küresel sıcaklıklarda hedeflenen 1,5 santigrad derecelik artışın çok ötesinde, 2.4 santigrad derecelik artışa doğru gittiği hesaplandı.

İngiltere Meteoroloji Kurumu da küresel sıcaklıkların sanayi devrimi öncesine kıyasla 2 santigrad dereceden fazla artması durumunda, ölümcül sıcaklık ve nemden bir milyar insanın etkilenebileceği konusunda uyarıda bulundu.

Bilim insanları da iklim değişikliğinin tehlikeli sonuçlarınının önüne geçmek adına küresel ısınmayı sanayi devrimi öncesi zamanların 1.5 santigrad derece üzerinde sınırlaması gerektiğini söylüyor.

COP26'da neler üzerinde uzlaşıldı?

İngiltere, Çarşamba günü "ulaşım günü" olarak adlandırılan COP26'da, 2040'tan itibaren satılan yeni ağır vasıta araçlarının sıfır emisyona sahip olması gerektiğini duyurdu.

30 ülke sıfır emisyonlu araçların kullanımını artırmak için birlikte çalışmayı kabul ederken, geçişlerinde sıfır emisyonlu gemilere yardımcı olacak "yeşil nakliye koridorları" planları da açıklanacak.

Küresel havacılık emisyonlarının yüzde 40'ından fazlasından sorumlu olan 14 ülke de, karbondan arınmaya yönelik yeni bir hedef taahhüt etti.

Ancak İngiltere Ulaştırma Bakanı Grant Shapps, bu konuda havacılık da dahil olmak üzere seyahatin "suçsuz" olması gerektiğini söyledi. Shapps, İngiliz hükümetinin havacılığı "nihai bir kötülük" olarak görmediğini söyledi.

İngiliz Daily Telegraph gazetesine konuşan Shapps, "Hayatımızdaki değişiklikler arkadaşlarınızı ve ailenizi ziyaret edememek ve iş yapamamak anlamına gelmemeli" dedi.

Boris Johnson da dahil olmak üzere COP26'ya katılan kişiler, zirveye geliş gidişlerde yaptıkları kısa yolculuklarda uçak kullanmaları nedeniyle eleştirildi.

https://www.youtube.com/watch?v=Qyq\_WDAoI\_Q&feature=youtu.be

İklim değişikliği banner

More on Climate Change bottom strapline

En Çok Aranan Haberler