Çorlu Deresi'ndeki Suyun Elektriksel Iletkenliği 20 Kat Fazla Çıktı

Isparta Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Özgür, Çorlu deresinde suyun 20 kat daha fazla elektriksel iletkenlik değeri tespit edildiğini bildirdi. Özgür, gazetecilere yaptığı açıklamada geçen yıl Jeoloji Mühendisliği 4. sınıf öğrencisi Adem Maden'in Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu'na "Çorlu-Çerkezköy arasında bulunan sanayi atık suları tarafından yeraltı ve yerüstü sularının kirletilmesi" isimli projeyi sunduklarını belirtti. Kendisinin de danışman olduğu projenin TÜBİTAK tarafından kabul edilerek, 2209 A türü kapsamında desteklenen öğrenci projeleri arasına girdiğini anlatan Özgür, proje kapsamında Tekirdağ'a giderek, Çorlu Deresi'nde 7 noktada suyun sıcaklık, PH, EH ve elektriksel iletkenlik değerlerine ilişkin ölçümler yaptıklarını, kimyasal analizler için ise numune aldıklarını kaydetti. Suyun görünümünün siyah ve köpüklü olduğuna dikkat çeken Özgür, şöyle konuştu: "Bu görünüm her şeyden önce insana iyi bir his vermiyordu. Suyun elektriksel iletkenlik değerlerini tespit ettik. Normal şartlarda bu değer 300 microsiemen/ santimetreyi aşmaması gerekir. Ancak bu derede bunun 20 katına kadar çıkan değerleri tespit ettik. Bu elektriksek iletkenlik değerleri sulara erimiş iyonlarla veya aynı zamanda sularda bulunan anyon ve katyonlar ile ilgilidir. Anyonları aynı zamanda zehirli metaller sayabiliriz. Bunlar krom, civa, arsenik olabilir. Bu değerler elektriksel iletkenlik değerlerini arttıyor. İyon miktarını kesin olarak analiz edeceğiz." Suyun bu kadar kirlenmesinde sanayi kuruluşlarının dereye bıraktığı arıtılmamış atık suların etkisinin olabileceğini anlatan Özgür, "Endüstride bırakılan atık sular, arıtılmıyor dereye veriliyor, kirletiyor. Bu ileride depremlerden, volkanlardan, sel baskınlarından daha büyük felaketlere yol açabilir. Bilindiği üzere yer altı sularına, nehir suları karışabiliyor. Yer altı sularını da kullanan halkımız, bu yörede içme ve diğer amaçlarla kullanıyor" diye konuştu. Özgür, proje çıktılarının TÜBİTAK'a gönderileceğini aktardı.