Çözüm Süreci

Akil İnsanlar Heyeti İç Anadolu Bölgesi Grubu üyesi Prof. Dr. Erol Göka, "Kalben söylüyorum hepimiz çok yaralıyız. Yaraları tamir etmeye başlayalım ki 4 aydır doğan bebelere bir şey aktarmayalım" dedi.

Göka, grubun Kırşehir programının ardından AA muhabirine yaptığı açıklamada, kaynağını Ahi Evran-ı Veli'den alan "Ahilik ruhunun", çözüm sürecinin yürütüldüğü bugünlerde çok önemli olduğunu ve dersler çıkarılması gerektiğini söyledi.

Türkiye'de 30 yıldır terör sorunu olmasına rağmen Kırşehir'deki Türk ve Kürt köylerinde en ufak bir sorunun yaşanmamış olmasını dikkate değer bulduğunu ifade eden Göka, geçmişte de Moğol istilasına maruz kalmış Selçuklu'dan, Ahilik ruhu ve benzeri akımlar sayesinde Osmanlı Devleti'nin çıktığını belirtti.

"Yaşanan tüm provokasyonlara rağmen 30 senedir Kürtlerle Türkler birbirini yememiş" diyen Göka, milletin birlikte yaşama arzusunu sulh ve sükunetle taçlandırmak istediğine dikkati çekti.

30 senedir birçok provokasyon olmasına rağmen farklı etnik kökenlerden insanların aynı apartmanda ayrım gözetmeksizin oturmaya devam ettiğini dile getiren Göka, "Aynı camiye, aynı kahvehaneye gitmeye devam ediyoruz. Önce şu milleti bir alkışlayalım, bu millet alkışı çoktan hak etti" diye konuştu.

Başlatılan çözüm süreci ile 4 aydır ölüm haberlerinin gelmediğini vurgulayan Göka, şöyle devam etti:

"Konuşarak dertlerin çözülebileceğini, çarelerin tükenmeyeceğini göstermeye çalışıyoruz. Kalben söylüyorum, hepimiz çok yaralıyız. Yaraları tamir etmeye başlayalım ki, 4 aydır doğan bebelere bir şey aktarmayalım. Çünkü bütün araştırmalar gösteriyor ki, travma nesilden nesile geçebiliyor, üstelik büyüyerek geçiyor. Yani, yeni nesillere biz öfkemizi aktarırsak, artarak çoğalıyor. O yüzden, mutlaka dertlerimizi kendi kendimize onarmaya başlamanın ve bunun için de konuşmanın yollarını bulmak zorundayız. Bizler bunun için varız. İşimiz uzun."

Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Göka bir "ruhiyatçı" olarak, Türkiye'de 30 yıllık terör sorunun oluşturduğu travmaların, ruh çöküntülerinin nasıl giderileceği konusunda fikir yürütmeye çalıştığını ifade ederek, şunları kaydetti:

"Bu toplum yaralarını ne zaman sarar- Çok yapılacak iş var, bir iki değil yani. Düşündüğümde ruhiyatçı olarak, açık yüreklilikle söylüyorum. 4 aydır doğan çocuklar ancak yaraları sarabilir. Bu ne demek- İnşallah yeni bir musibet çıkmazsa, terör yeniden hortlamazsa, şu sükunet ortamı devam ederse bunlara maruz kalmamış, bunları işitmemiş, televizyonlarda şehit cenazeleri duymamış yeni nesil ancak kurtulabilir. Bu kadar çatışmaya girmiş askerimiz var, onların rehabilitasyonlarıyla ilgili birçok program var, o görevler devam ediyor."

Muhabir: Abdullah Yıldız