Çözüm Süreci

Akil İnsanlar Heyeti Doğu Anadolu Bölgesi Grup Başkanı Can Paker, "Çözüm sürecinin başarısı, bizim dışımızdaki faktörlere de çok bağlı ama bizim vereceğimiz bilgiler, sürecin başarılı olarak tamamlanmasına yardımcı olacaktır" dedi. Paker, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bölgedeki çalışmaları tamamladıklarını, bundan sonra rapor hazırlamaya başlayacaklarını belirterek, bu raporu hükümete sunacaklarını söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın söylemine göre, bundan sonra Akil İnsanlar Heyeti'nin raporları doğrultusunda yeni yol haritasının belirleneceğini ifade eden Paker, şunları kaydetti: "Ondan sonrası artık hükümetin işi. 'Rapor kaç maddelik olacak, neler yer alacak?' bunları İstanbul'da tartışacağız ancak genel olarak nerelerde ve ne kadar insanla konuştuğumuzu söyleyeceğiz. Son iki ay içerisinde çok çeşitli kademelerden tabii ki sivil toplum örgütlerinden, halk, esnaf, üniversiteler, cami cemaati, kanaat önderleri, evladını kaybetmiş aileler ve daha pek çok kahve sohbetleri falan... Toplam 20 bin kişiyle görüştük. Önce bununla ilgili bir ayrıntı vereceğiz. Ondan sonra bizim duyduklarımızı anlatacağız. Heyet olarak bizim bölgeye verdiğimiz mesajları yazacağız. En sonunda da önerilerimizi vereceğiz." Her gittikleri şehirde gerek sivil toplum örgütleri toplantısı gerek halk toplantılarına gelen insanların ilk defa bir araya geldiğini vurgulayan Paker, "Yani aynı şehirde yaşıyorlar ama hiç bir araya gelmemişler. Bir araya geldikleri zaman şunu gördük ki birbirlerinin fikirlerine alışabiliyorlar, dinliyorlar. İllaki inanmaları şart değil ama hiç olmazsa dinler hale geliyorlar. Öyle bir sonuç alındı. İkincisi de biz tabii oraya kimseyi ikna etmeye gitmedik. Verdiğimiz mesajlarımızla belli ölçüde şüpheli insanları, daha az şüpheli hale getirdik veya sürece güvenilir hale getirdik diye düşünüyorum" şeklinde konuştu. -"Hepsi barışı çok istiyor" Paker, "Gördüğümüz bütün kademelerde, ister kahvede, ister halk olsun ister evladını kaybetmiş insanlar olsun, isterse STK'lar olsun hepsi barışı çok istiyor" dedi. Dinledikleri hikayelerin kendisini çok etkilediğini vurgulayan Paker, şöyle devam etti: "O kadar çok ki hikayeler. Bütün bölgede ister sokağa çıkın. Her adımda başka bir hikaye dinliyorsunuz. Çok vahim, çok acıklı şeyler. Bir köyde mesela 9 çocuğuyla birlikte bir anne yakılmış. Bunlar en dramatikleri. Sonra insanlar göç ettirilmek mecburiyetinde kalmış. Onların sonraki yaşantıları yok, hayvanları yanmış. Şehirlerin etrafında işsiz yaşıyorlar. Çok insana rastladık ki bir evladı dağda, bir evladı orduda." Doğu Anadolu bölgesinde insanların çok sıcak olduğunu belirten Paker, gittikleri yerlerde süreçten şüpheli olanların bile kendilerini çok sıcak karşıladığını ifade etti. Bazı sıkıntılarla da karşılaştıklarını anlatan Paker, "Bizim karşılaştığımız zorluklar bir iki şehirde oldu. Protesto şeklinde. Bir defa bir televizyon istasyonundaydık. Orayı sopalı bir grup basmak istedi. Polis mani oldu.Ama çok büyük bir kısım barışı istiyor ve süreçle ilgili tam destek veriyor" dedi. Paker şöyle devam etti: "Programlarımızın bölünmesine müsaade etmedik. Belki de biraz risk aldık ama eğer herhangi bir yerde geri adım atsaydık, bu toplantıları bağırıp çağırıp, yapılmaz hale getirenler bir sonraki şehirde daha çok cesaretlenecekti. Onun için her ne pahasına olursa olsun toplantıları yapmaya kararlıydım. Aksini yapsaydık çok başarılı olamazdık. Çözüm sürecinin başarısı, bizim dışımızdaki faktörlere de çok bağlı ama bizim vereceğimiz bilgiler sürecin başarılı olarak tamamlanmasına yardımcı olacaktır."