Çözüm Sürecinden GAP'a Imaj Katkısı

İZMİR - TOLGA ALBAY - Dünyanın iddialı kalkınma projelerinden GAP'ta inşaat projelerinde son aşamaya gelindi. Tarımsal ve sanayi üretimi, istihdam ve göç gibi verilerde iyileşmelerin görüldüğü bölgede terör olaylarından kaynaklanan olumsuz imajın kaybolmasında çözüm sürecinin önemli etkisinin görüldüğü belirtildi. GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Sadrettin Karahocagil, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2008-2012 dönemini kapsayan GAP Eylem Planı ile 18 milyar liralık ödeneğin aktarıldığı projede 1 milyon hektar alanın sulanması hedefi kapsamında ana kanalların yapımının önemli bölümünün tamamlandığını, Atatürk Barajı'nın sularının Ceylanpınar, Viranşehir, Kızıltepe ve Suruç ovalarına akmaya başlayacağını, Fırat ve Dicle barajları ile Diyarbakır ovasının suya kavuşacağını kaydetti. Projenin önemli aşamalarında Silvan Barajı inşaatının da 2015-2016 döneminde bitmesinin beklendiğini anlatan Karahocagil, Ilısu Barajı projesinin de yüzde 60'ın üzerinde gerçekleştiğini söyledi. Projede artık finale yaklaşıldığına işaret eden Karahocagil, şöyle konuştu: "2014-2018 için revizyon eylem planı hazırlıyoruz. Bu planla tarla içi sulamalarını bitirip sulama oranını yüzde 65'lere, yani 1 milyon hektarın üzerine çekip GAP'ın ana hedeflerine ulaşmış olacağız. GAP bitmeyecek, inşaat bitse de ekonomik alt ve üst yapı çalışmaları devam edecek. Burada oluşan kapasiteyi iyi değerlendirmemiz lazım. GAP'ın bölgeye sağladığı refah yükseldi. Bölgenin göç, işsizlik, eğitim problemleri vardı, bu göstergelerde çok ciddi iyileşme var. Bölge, göç konusunda eskisi gibi Türkiye'nin en kötü rakamlarında değil, Karadeniz, Doğu Anadolu ve Orta Anadolu'dan daha iyi rakamlara geldi. Hatta geri göç bile yaşanıyor diyebiliriz. Son dönemlerde OSB'lerin yatırımcılar tarafından doldurulması yakın gelecekte tersine göçü daha da artıracaktır. Gaziantep 6'ncı OSB'yi oluşturmaya çalışıyor, Urfa 2'ncisini doldurdu, 3'üncü için çalışıyor. Mardin, Adıyaman ve Batman'daki bölgeler de yatırımla doldu. Bu durum bizi çok sevindiriyor. Ulusal ve uluslararası sermayenin artan ilgisi var. Eskiden incelemek, gezip görmek için geldikleri yerlerde şimdi yatırım yapıyorlar." - "Güvenlik sıkıntısı yok" Diyarbakır ve Şanlıurfa'da işsizlik oranlarının Türkiye ortalamasının altına düştüğünü, sağlık ve eğitimde de ortalamaların yakalandığını anlatan Karahocagil, çözüm sürecinin de bölgedeki yatırımlara olumlu etkide bulunduğunu vurguladı. Geçmişte terör olayları konusunda sıkıntılar yaşansa da güvenlik durumunun Türkiye'deki diğer bölgelerden farklı olmadığını, yatırım yapılan yerler ve şehir merkezlerinde hiçbir güvenlik sıkıntısının olmadığını anlatan Karahocagil, "Diğer bölgelerden farklı olmamamıza rağmen bir algı sorunumuz vardı. Çözüm sürecinin en büyük katkısı bölgeye yönelik algıyı değiştirmesi yönünde oldu. İnsanların bölgeyle ilgili kafalarındaki imaj artık değiştiriyor. Bölge artık göründüğü gibi değil çok daha canlı güvenli ve dinamik. İnşallah çözüm sürecinin sonuca ulaşmasıyla bu algı tamamen ortadan kalkacak. Biz kafalardaki bu algının değişmesi için herkesi bölgeye davet ediyoruz" diye konuştu. - "Toplulaştırma barış getirdi" Sadrettin Karahocagil, GAP kapsamında belki de dünyanın en büyük toplulaştırma projesinin gerçekleştirildiğini, 2008 yılına kadar 1 milyon hektar alanı toplulaştırabilen Türkiye'nin, eylem planı döneminde 2 milyon hektarın üzerinde araziyi toplulaştırıldığını söyledi. Karahocagil, şöyle devam etti: "Bu çok zor bir olaydı. İnsanların yıllardır 'benim' diyerek gittiği toprağı alıp, başka bir yere veriyorsunuz ama bir taraftan da barışı sağlıyorsunuz. Toplulaştırmanın diğer bir yararı da bir barış projesi olması. Niye, çünkü toprak çatışmalarını sona erdiyorsunuz, yeniden herkese tapusunu veriyorsunuz, değişmez sınırlara sahip topraklar veriyorsunuz. Sulamanın gecikmesinin de burada faydasını gördük çünkü sulamayı bu toplulaştırma haritalarından yararlanarak daha verimli ve az maliyetle yapabiliyoruz. Sulama için gerekli alanları da kamulaştırma yapmadan kazanmış olduk. Artık bölge herşeyiyle hazır hale geldi. Sulama sayesinde tarımsal verimde bire 7 ürün artışı sağlanmasını bekliyoruz."