C-reaktif protein düzeyi, vücutta devam eden iltihaplanma süreci hakkında herhangi bir özellik göstermese de (iltihaplanma yeri gibi), birçok çalışma ile aterosklerotik damar hastalığı (kan damarlarının daralması) ile ilişkilendirilmiştir.
Basit bir kan testiyle CRP seviyesi ölçülebilir. Bu test, inflamasyonu, romatoid artrit ya da lupus gibi kronik bir inflamatuar hastalığı veya herhangi bir kalp hastalığı riskini ölçmek için uygulanabilir. CRP’nin normal değerleri litre başına 10 miligramdan az olmalıdır (mg/L). CRP seviyesinin 10 mg/L'den yüksek olduğunu gösteren bir test sonucu ciddi bir enfeksiyon, travma veya kronik hastalık belirtisidir, bu da muhtemelen nedeni belirlemek için daha fazla test yapılmasını gerektirir.
Yüksek bir C-reaktif protein seviyesi için genellikle spesifik olan hiçbir belirti veya semptom yoktur. Varsa belirtiler veya semptomlar, CRP seviyesinin yükselmesine neden olan, altta yatan inflamatuar bir duruma bağlı olacaktır. Bazı kişilerde yorgunluk ve halsizlik görülebilir. CRP yüksekliği ateş yapar mı sorusunun cevabı da enfeksiyon olup olmamasına göre değişir. Eğer vücutta bir enfeksiyon varsa kişide yüksek ateş de görülebilir.
Kandaki yüksek CRP seviyesinin kalp krizi riskinin artmasıyla ilişkili olduğu düşünülmektedir. Bir CRP testi, inflamasyonun nedenini göstermez, bu yüzden yüksek CRP seviyesinin, kalbin dışında bir etkenden kaynaklanan iltihaplanma anlamına gelmesi olasıdır.
Yüksek C-reaktif protein seviyesi ile diyabet, ileri yaş, yüksek kolesterol, artmış vücut kitle indeksi (VKİ), obezite ve sigara kullanımı gibi bilinen kardiyak risk faktörlerinin varlığı arasında da bir ilişki olduğu görülmüştür. Bu, risk faktörleri nedeniyle bu kişilerde süregelen bir inflamatuar ateroskleroz CRP ile ilişkili olabilir.
Diyabet, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol ve kalp hastalığı gibi kardiyovasküler rahatsızlıklar için bilinen risk faktörlerinin doğru bir şekilde yönetilmesi adına bir doktor gözetiminde rutin takip önerilir.
CRP seviyeleri hamilelik boyunca değişiklik gösterebilir. Eğer anne adayı iltihabik bir hastalık geçirirse CRP değerleri normalin üstüne çıkabilir. Hamileliğin 2. trimesterinde normal değerler 0,4 ile 20,3 mg/dL’ye kadar çıkabilir. 22.haftadan itibaren belli aralıklarla CRP testi yapılarak olası bir problemin önüne geçmeye çalışılır. Doğum öncesi hareketsiz bir yaşam süren, kilolu veya sağlıksız beslenen anne adaylarının CRP seviyelerinin daha yüksek çıkması olasıdır. Bu nedenle beslenmeye dikkat edilmeli ve mümkün olduğunca egzersiz yapılmalıdır.
Plasentanın kireçlenme durumu da CRP değerlerinin yükselmesine sebep olabilir. Bu durumda bebeğe herhangi bir zarar gelmemesi için çeşitli tetkikler yapılır ve doppler ile bebeğe yaşamsal destek sağlayan damarlar kontrol edilir.
Çocuklarda veya bebeklerde CRP seviyesinin yüksek çıkması yetişkinlerle aynı şekilde vücutta bir iltihap olduğu anlamına gelir. Diğer nedenleri ise şunlardır:
Ne yazık ki, CRP testi bir çocukta spesifik bir hastalığı teşhis etmek için yeterli değildir. Test, bir enfeksiyon veya inflamasyon varlığını gösterebilir ancak enfeksiyonun veya inflamasyonun nedenini ve yerini göstermez. CRP testi sonuçları yüksek ise, doktor büyük olasılıkla doğru teşhis ve tedavi için daha gelişmiş testler isteyecektir. Elde edilen sonuçlara göre de tedavi şekli belirlenir. Bebeklerde/çocuklarda CRP'nin normal referans aralığı ise 0-5 mg/L arasındadır.
Omega-3 yağ asidi ve alfa-linolenik asit gibi sağlıklı yağlar, CRP düzeylerinin yükselmesinden sorumlu inflamasyonu azaltmaya yardımcı olur. Tohum, fındık ve işlenmemiş bitkisel yağları tüketerek daha fazla alfa-linolenik asit alabilirsiniz. Öğün aralarında ceviz atıştırın ve beslenme programınıza keten tohumu ekleyin. Somon, alabalık ve sardalye gibi balıklar omega-3 yağ asitleri içerir. Mümkünse haftada 3 defa balık yemeye çalışın.
Sağlıklı yağlar gibi, çoğu meyve ve sebze de vücut üzerinde anti-inflamatuar etkisi olan vitaminler ve mineraller açısından zengindir. Ayrıca meyve ve sebzeler polifenol içerir. Bu, genel kardiyovasküler sağlığınızı iyileştirmeye yardımcı olabilecek bir tür antioksidandır.
2006 yılında yapılan bir çalışmada, lif bakımından zengin besinler tüketenlerin lif tüketmeyen kişilerden yüksek CRP'ye sahip olma olasılıkları yüzde 63 daha az çıkmıştır. Eğer doğal yollardan lif alamıyorsanız, her sabah 250 ml (bir bardak) su veya meyve suyunun içine 1 çay kaşığı (5 ml) etkili bir lif takviyesi eklemeyi deneyin.
Bitter çikolata CRP seviyelerini düşürebilir, ancak fazla miktarda tüketmek, faydadan ziyade zarar verecektir. En iyi sonuç için haftada iki kez yaklaşık 20 gram bitter çikolata yiyin. Doğru çikolatayı seçerken, en az yüzde 70 kakao içerenini arayın. Yarı tatlı ve sütlü çikolata, yoğun koyu çikolata ile aynı yararı sağlamaz. Bitter çikolatanın bu şekilde küçük miktarlarda tüketilmesi, CRP seviyelerinin ortalama yüzde 20 oranında azaltılmasına yardımcı olabilir.
Çok miktarda rafine un ve şekerli gıdalardan ve pamuk tohumu, aspir veya mısır yağı gibi rafine bitkisel yağlardan uzak durmalısınız. Aynı şekilde düzenli alkol tüketimi vücudunuzu kronik inflamasyon durumuna sokar ve bu da CRP'nizin ciddi ölçüde artmasına neden olur.
Beslenme programınızda yaptığınız değişiklikler hala yeterli seviyede değilse, doğru besin takviyeleri alarak CRP seviyenizin düşmesini sağlayabilirsiniz. Bu anlamda, C vitamini en yararlı seçeneklerden biridir. Günlük 1000 mg doz almak CRP seviyenizi yüzde 25 oranında azaltmanıza yardımcı olabilir. İltihapla savaşmak için ayrıca, omega-7 ve magnezyum takviyesi de alabilirsiniz. Omega-7, kötü kolesterolü düşürür (LDL), iyi kolesterolü artırır (HDL) ve insülin direnciyle mücadeleye yardımcı olur.