Çü Tarihinde Bir İlk

Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) tarihinde bir ilk yaşandı. Üniversitenin kuruluşundan bugüne geçen süreçteki ‘rektörlük’ seçimlerinde ilk defa ‘dışarıdan’ seçimlere katılan bir isim, hem akademisyenlerin desteğini aldı, hem de Cumhurbaşkanlığı’na sunulan listenin ilk sırasından atandı.

1989 yılında ÇÜ Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Ana Bilim Dalı’nda ‘araştırma görevlisi’ olarak adım attığı üniversiteye bugün ‘rektör’ oldu. Prof. Dr. Mustafa Kibar, rektörlüğü ile birlikte aynı zamanda da üniversite tarihinde bir ilke de imza attı. 1974 yılında akademik eğitim vermeye başlayan ÇÜ’de bugüne kadar gerçekleştirilen rektörlük seçimlerinde ilk defa dışarıdan aday olan bir isim, hem sandık başına giden akademisyenlerin desteğini alıp, Yüksek Öğretim Kurulu’na (YÖK) sunulan listede ilk sırayı aldı, hem de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün onayı için Çankaya’ya gönderilen listede ilk sıradan ÇÜ’ye ‘rektör’ olarak atandı.

DEVİR-TESLİM TÖRENİ YAPILMAYACAK

Cumhurbaşkanı Gül, YÖK tarafından 6 isim arasından seçilen ve ilk 3 sırada yer alan; Prof. Dr. Mustafa Kibar, Prof. Dr. Mustafa Laman ve Prof. Dr. Nebahat Sarı arasındaki tercihini Kibar’dan yana kulandı. Gül, Prof. Dr. Mustafa Kibar’ı yeni dönemde ÇÜ’ye ‘rektör’ olarak atarken, karar önceki günkü Resmi Gazete’de yayımlandı. Kibar ile birlikte ÇÜ’de yeni bir dönem başlarken, Kibar’ın 9 Temmuz Pazartesi günü görevine başlaması bekleniyor. ÇÜ eski Rektörü Prof. Dr. Alper Akınoğlu, herhangi bir devir-teslim olmayacağını, kendilerinin görevindeki son gününün ardından makamını boşaltacağı gibi herhangi bir devir-teslim töreni yapmayı da düşünmediklerini daha önce açıklamıştı.

“ÜNİVERSİTEYE BARIŞ, KARDEŞLİK VE HUZUR GETİRECEĞİZ”

ÇÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kibar, rektörlük seçimleri kapsamında yürütmüş olduğu seçim çalışmaları kapsamında; ÇÜ’nün son yıllarda hiç de hak etmediği bir şekilde gerilere düştüğüne dikkat çekip, bu duruma artık bir son verilmesi ve üniversitenin yeniden Türkiye’de ilk 10 içindeki yerini alması gerektiğinin altını çizmişti. Kibar, “Önümüzdeki 2 yıllık zaman diliminde bunu mutlaka başaracağız. Üniversite camiası ve Adana rahat olsun. Bundan sonra Çukurova Üniversitesi’nde hiçbir ayrımcılık yapılmayacak. Üniversitemize barış, kardeşlik ve huzur getireceğiz. Bunu yönetimimle birlikte, el birliğiyle başaracağız” ifadesini kulanmıştı.

MUSTAFA KİBAR KİMDİR?

1987 yılında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden mezun olan ve sonrasında da 2 yıl boyunca ‘Genel Cerrah Asistanlığı’ görevinde bulunan Mustafa Kibar, aynı dönemde nükleer tıp konusunda da çalışmalarda bulundu. Yeniden sınava giren ve 1989 yılında ÇÜ Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Ana Bilim Dalı’nda ‘araştırma görevlisi’ olarak çalışmaya başlayan Kibar, sonrasında da önce ‘uzman’ ardından da ‘yardımcı doçent’, ‘doçent’ ve ‘profesörlük’ unvanlarını aldı. Yaklaşık 11 yıl boyunca ‘Nükleer Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ görevini de üstlenen Kibar, ÇÜ Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’nde değişik kademelerde yöneticilik, Başhekim Yardımcılığı ve Başhekimlik ve Dekan Yardımcılığı görevlerinde de bulundu.