"cübbeli" Davasında Ara Karar Bekleniyor

Kamuoyunda ''Cübbeli Ahmet Hoca'' olarak tanınan Ahmet Mahmut Ünlü'nün de aralarında bulunduğu 16 sanığın yargılandığı davada sanık ve sanık avukatlarının savunmalarının tamamlanmasının ardından duruşmaya ara verildi. Duruşma Savcısı Ufuk Ermertcan, sanıklar hakkında mevcut delil durumu göz önüne alınarak, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi.

İstanbul 16 Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada söz alan tutuklu sanık Ahmet Mahmut Ünlü'nün avukatı Hulisi Yıldırım, “Ekonomik bir çıkarın olmadığını, müvekkilinin itibarını kaybettiğini ifade ederek, ''Polisler ne amaçla izlemişler de öyle yorumlamışlar. Burada suçlanan hiç bir suçla ilgisi yoktur. Mağdurlar bu mahkemede yalan beyanlarda bulunmuşlardır. Müvekkilimin tahliyesini talep ediyorum. İddianamede mağdur olarak adı geçen ve Ahmet Mahmut Ünlü'den şikayetçi olan Faslı iki kadının talimatla duruşmalara getirilerek, ifadelerinin alınmasını talep ediyoruz'' şeklinde konuştu.

Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, bunun üzerine daha önce Faslıları Türkiye'ye getiren Barış Sezek'e dönerek, ''Faslıları getirebilir misin Barış?'' şeklinde sorması salonda gülüşmelere yol açtı.

Avukatların Seyit İbrahim ile ilgili konuşması üzerine söz alana tutuklu sanık Ahmet Mahmut Ünlü, ''Amel başkadır, soy başkadır; içki içmek insanı seyitlikten çıkarmaz. Türkiye’de doğuda nasıldır, kız kaçar öldürürler. Seyitte de bu sebeple öldürüleceğini düşünüyor'' dedi. Cübbelinin bu sözlerinin üzerine mahkeme başkanı Ekinci, ''Herkesin ahlakı kendine'' dedi.

Mahkemede söz alan Cübbeli Ahmet Hoca, ''Allah ne güzel vekildir, avukattan daha iyidir. Hasbinallahu venimel vekil ne demek siz tahmin edersiniz'' dedi. Mahkeme başkanı Ekinci, bunun üzerine 'tutanağa geçecek şekilde konuşun' dedi. Cübbeli de, ''Önce Allah'tan sonra sizden tahliyemi talep ediyorum'' dedi.

Tutuklu sanık Barış Sezek de, savunmasında bir hatasının olmadığını, her şeyin avukatları tarafından ispat edildiğini belirterek, ''Kendi nefsim olan bir konu olmuştur. 10 aylık takip sürecinden telefonda kimse benden kız falan istememiştir. Bir fuhuş olması için bir telefon kaydı, para muhabbeti olması lazım. Telefon takiplerimizde bir şeyimiz yok. Hoca efendiden herkesin huzurunda özür diliyorum. Tahliyemi istiyorum'' ifadelerini kullandı.

Tutuklu sanık Mahjouba Demirel de, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, mahkemeden tahliyesini talep etti.

Ara karara ilişkin mütalaası sorulan duruşma savcısı Ufuk Ermertcan, dinlenmeyen tanıkların dinlenmesini ve tutuklu sanıklar hakkında suçun niteliği, mevcut delil durumu göz önüne alınarak tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi.

Mahkeme heyeti, ara kararı açıklamak üzere duruşmaya ara verdi.