KAHRAMANMARAŞ (İHA) - Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, İzmir'de yaşanan 'bebek tecavüzü' olayı karşısında kanının donduğunu ifade ederek, haberlerin medyada ele alınış şeklini eleştirdi.
Bakan Çubukçu, Vali İlhan Atış'ı makamında ziyareti sırasında yaptığı açıklamada, hızlı bir değişim ve yenileşme içerisinde olduklarını, özellikle çocukların aileleri yanında bakılmasını önemsediklerini belirterek, "Sadece maddi yoksulluk nedeniyle kurum bakımı altına alınan çocukların kendi ailesinin yanında maddi ve ayni yardım yapılarak bakılması taraftarıyız. Daha huzurlu olabilecekleri için aile ortamlarına gönderiyoruz. Yaklaşık 3 bin küsur çocuk, Aileye Dönüş Projesi çerçevesinde ailesinin yanında kalmaya başladı" dedi.
Türkiye'de halen bine yakın çocuğun kurum yerine koruyucu aile yanında barındığını hatırlatan Çubukçu, bu konuda bir yönetmelik değişikliğine gideceklerini söyledi. Bakan Çubukçu, "Maliye Bakanlığı ile uzlaşmaya vardık. Bu konuda ciddi destekler sağlayacağız. Çocuk başına 550 YTL bir desteğimiz olacak. Bu çocuklara bakacak profesyonel koruyucu aileler oluşturacağız. Çocuklara çok iyi bir şekilde bakan ailelere sosyal güvence sağlayacağız" diye konuştu.
Basın mensuplarının İzmir'de yaşanan 'bebek tecavüzü' iddiasıyla ilgili sorularını da cevaplayan Bakan Çubukçu, konuyla ilgili şöyle konuştu:
"Bu konunun ele alınışı ve gündeme getiriliş tarzı ülkemizde var olagelen Çocuk Haklarını Koruma Sözleşmesi ve Koruma Kanunu gereği bebeğin resminin kullanılması, adli tıp tarafından tecavüzün kanatlanmamış olmasına rağmen, 'defalarca tecavüze uğradı, 3 kişinin tecavüzüne uğradı' gibi kesin hükümlerle haberin ele alınış şeklini doğrusu yadırgadığımı ve yerinde bulmadığımı söylemek isterim. Bahsedilen çocuk, sağlık sorunları nedeniyle şuanda hastanededir. Fiziksel rahatsızları tedavi edilecek çocuğa, psikolojik koruma sağlayacağız. Bu tür haberleri yadırgadım ve dünyanın hiçbir yerinde bu tür haberlerin bu şekilde ele alınmadığını söylemek istiyorum. Bu haberler, gençler ve çocuklar üzerinde de tahmin edemeyeceğiniz kadar ağır travmalar ve olumsuz etkiler bırakıyor. Bu gibi haberler ayrıca bebeğin geleceği açısından kötüdür. Ben bir ceza avukatı olarak çocuklarla ilgili çalışmalar yapmış biri olarak çok açıklıkla söyleyebilirim ki bu olay karşısında, kanım dondu. Benim dehşete kapıldığım bu olayın bir çocuk üzerinde nasıl etki oluşturduğunu ölçebiliriz. Dolayısıyla bu tür haberleri yaparken ele alınış tarzı itibariyle örnek vakalar vermek yerine olay üzerinde ne yapılması gerektiği uzman görüşleriyle ele alınırsa en azından ülkemizde zarar gören bebeğin bir değil binlere ulaşmasını engellemiş oluruz" diye konuştu.
Bir taraftan da bu tür haberlerin ele alınış şekliyle çocuk pornografisi gibi kavramsal olarak ikinci bir infial oluşturarak elde hiçbir delil ve bulgu olmadan bu kavramlarla yan yana kullanılmasıyla haberin biraz daha dramatize edilerek toplumdaki infialin daha da arttırılacağını ifade eden Çubukçu, "Oysa ki, anneyi yargı serbest bıraktı. Çocuğun şiddete uğradığı kesindir ama bahsedilen olgu kesin değildir. İnsanlık dışı vahşet olarak nitelendirebilecek bu tür vakaların sadece adli tıp vakası olarak geçilmesi ve kalması gerektiğini düşünüyorum. Bu haberlerin ele alınış şekli bu olmalı diye düşünüyorum" diye konuştu.