HABER

CUMA HUTBESİ KONUSU 29 ARALIK 2023: Cuma hutbesi konusu nedir? Diyanet açıkladı!

Cuma hutbesi konusu Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından PDF dosyası, Word belgesi ve MP3 olarak yayımlandı. Bugün İstanbul'da cuma namazı saat 13:11'de, Ankara'da 12.55'te, İzmir'de 13.55'te kılınacak. Birçok kişi internette, "29 Aralık 2023 cuma hutbesi nedir?" sorusuna yanıt arıyor. İşte cuma hutbesi konusu ve tam metni...

CUMA HUTBESİ KONUSU 29 ARALIK 2023: Cuma hutbesi konusu nedir? Diyanet açıkladı!

Cuma hutbesi konusu Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından açıklandı. 29 Aralık 2023 Cuma hutbesi konusu vatandaşlar tarafından merak konusu oldu. Yarın birçok kişi camilere gidecek. Eller semaya uzanacak, dualar edilecek. Bilindiği üzere, geçtiğimiz hafta konu başlığı "Müminlerin ebedi yurdu, cennet" olarak belirlenmişti. Birçok kişi internette, "29 Aralık 2023 cuma hutbesi konusu ne oldu?" sorusuna yanıt arıyor. İşte detaylar...

CUMA HUTBESİ (29 ARALIK 2023)

Cuma hutbesi konusu açıklandı.

İşte Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan 29 Aralık 2023 cuma hutbesi:


يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اتَّقُوا اللّٰهَ وَلْتَنْظُرْ نَفْسٌ مَا قَدَّمَتْ لِغَدٍۚ وَاتَّقُوا اللّٰهَۜ اِنَّ اللّٰهَ خَب۪يرٌ بِمَا تَعْمَلُونَ.
وَقَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّي اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ:
اَلْكَيِّسُ مَنْ دَانَ نَفْسَهُ وَعَمِلَ لِمَا بَعْدَ الْمَوْتِ، وَالْعَاجِزُ مَنْ أَتْبَعَ نَفْسَهُ هَوَاهَا وَتَمَنَّى عَلَى اللّٰهِ.

"MUHASEBE BİLİNCİYLE BİR ÖMÜR GEÇİRMEK

Muhterem Müslümanlar!

Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: 'Ey iman edenler! Allah’a itaatsizlikten sakının. Herkes yarın için ne hazırladığına baksın! Allah’a karşı gelmekten sakının; şüphesiz Allah, yapıp ettiklerinizin hepsinden haberdardır.'

Okuduğum hadis-i şerifte ise Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: 'Akıllı kişi, nefsine hâkim olan ve ölüm sonrası için çalışandır. Aciz kişi ise nefsinin arzu ve isteklerine göre yaşayan ve buna rağmen hâlâ Allah’tan iyilik temenni edendir.'

Aziz Müminler!

Hayatımızın her anı, her saati, her günü, her senesi ömür defterimizden bir sayfadır. Bizler, bu sayfaları sevaplar veya günahlar, iyilikler veya kötülükler, doğrular veya yanlışlarla doldurmaktayız. Gün gelecek kendi elimizle doldurduğumuz defterimiz önümüze açılacak ve Rabbimiz bize şöyle buyuracaktır: اِقْرَأْ كِتَابَكَۜ كَفٰى بِنَفْسِكَ الْيَوْمَ عَلَيْكَ حَس۪يباًۜ “Oku kitabını! Bugün sana hesap sorucu olarak nefsin yeter.”[3] Bu ayet-i kerime, nice yüzlerin ağaracağı, nice yüzlerin de kararacağı o gün gelmeden önce kendimizi hesaba çekmeyi hatırlatmaktadır. Mizanda amellerimiz tartılmadan evvel, her daim muhasebe bilincimizi diri tutmayı öğretmektedir.

Değerli Müslümanlar!

Muhasebe bilinci, وَهُوَ مَعَكُمْ اَيْنَ مَا كُنْتُمْۜ 'Nerede olursanız olun, Allah sizinle beraberdir.' ayeti gereğince her an Rabbimizin gözetiminde olduğumuz şuuruyla yaşamaktır.

Muhasebe bilinci, ثُمَّ لَتُسْـَٔلُنَّ يَوْمَئِذٍ عَنِ النَّع۪يمِ 'O gün bütün nimetlerden mutlaka hesaba çekileceksiniz.' ilahi uyarısınca emanet olan her bir nimetin kıymetini bilerek şükrünü eda edebilmektir.

Muhasebe bilinci, 'O gün günahkârların dilleri, elleri ve ayakları, yapıp ettikleriyle ilgili aleyhlerine şahitlik edecektir.' ayetini unutmadan bütün uzuvlarımızın kötülüklere değil, iyiliklere şahitlik edeceği mümince bir hayat yaşamaktır.

Kıymetli Müminler!

Bir miladi yılın daha son günlerindeyiz. Ömür sermayemizden bir yılı daha tükettik. Kaçınılmaz son olan ölüme bir adım daha yaklaştık. Şimdi hep birlikte kendimize şu soruları soralım: Her şeyin karşılığının tastamam verileceği hesap gününe hazır mıyız? Kur’an ve sünnetin örnek olarak sunduğu bir mümin olabildik mi? Fani hayatın telaşına düştüğümüz kadar, ebedi hayatın kaygısını da taşıdık mı? Amel defterimizde görünce yüzümüzü karartacak kötülüklerden elimizi çekebildik mi? Gönül inciten, kardeşliğimizi zedeleyen kem sözlere karşı dilimize kilit vurabildik mi? Kalbimizi katılaştıran, zihnimizi kirleten her türlü olumsuz duygu ve düşünceden kendimizi arındırabildik mi? Bilerek ya da bilmeyerek işlediğimiz günahlara nedamet gözyaşlarıyla tövbe edip Rabbimizin affına sığınabildik mi?

Değerli Kardeşlerim!

Bu soruların cevabını düşünerek bu günümüzü bir milat kılalım. Kalan ömrümüzü Rabbimizin rızası doğrultusunda geçirmeye çalışalım. İman, ibadet ve güzel ahlakla bezenmiş bir hayatla bu dünyadan ayrılmanın gayretinde olalım. Dinimizde ve kültürümüzde yer almayan yılbaşı eğlenceleri, Noel baba figür ve kıyafetleri, çam ağacı süslemeleri gibi yanlış tutum ve davranışlardan uzak duralım. Kötülüklerin anası olan alkol, ocakları söndüren kumar, umutları tüketen şans oyunları ve piyango gibi haramlarla sağlığımızı, zamanımızı ve kazancımızı heba etmeyelim.

Aziz Müslümanlar!

Geçtiğimiz günlerde millet olarak hepimizin yüreğine kor düştü. Menfur bir terör saldırısı sonucu kahraman evlatlarımız şehadet şerbeti içtiler. Bizler biliyoruz ki, vatanımızın bütünlüğüne, istiklalimize, kardeşliğimize ve canlarımıza kastedenler ile Filistin’de masumları katledenler aynı kirli ellerdir. Her türlü insani ve ahlaki değerden yoksun hain terör örgütleri, aynı kötülük ve cinayet şebekesinin maşalarıdır. Biz, bir ve beraber oldukça, ülkemize ve değerlerimize sahip çıktıkça bu kirli eller ve maşaları emellerine asla ulaşamayacaktır. Bu vesileyle Yüce Rabbimden kahraman şehitlerimize rahmet; ailelerine, yakınlarına sabr-ı cemil ve hayırlı bir ömür, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Aziz milletimizin başı sağ olsun."

GEÇTİĞİMİZ HAFTA CUMA HUTBESİ KONUSU NE OLMUŞTU?

22 Aralık 2023 cuma hutbesi "Müminlerin ebedi yurdu, cennet" olarak belirlenmişti:
"Muhterem Müslümanlar!

Dünya fanidir, hayat gelip geçicidir. Gün gelir; ömür biter, vade dolar. Her şeyin son bulduğu bu anda, ebedi ahiret hayatı başlar. İnsanı iki akıbetten biri bekler: Ya sonsuz nimetlerle donatılmış cennet; ya da azap diyarı cehennem. Biz müminlerin bu dünyadaki en büyük arzusu ve gayesi ise Allah’ın rızasına nail olup mükâfat yurdu cennete girebilmektir.

Aziz Müminler!

Cennet, hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın işitmediği, akla hayale gelmeyen nimetlerin müminlere ikram edileceği esenlik yurdudur. Dünya imtihanlarını sabırla aşanları bekleyen huzur yeridir. Başta Peygamber Efendimiz (s.a.s) olmak üzere, Allah’ın sadık kulları, şehitler ve salihlerle buluşacağımız mutluluk diyarıdır.

Değerli Müslümanlar!

Hutbeme başlarken okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: “İman edip salih amel işleyenler, Firdevs cennetlerinde ağırlanacaktır. Onlar, orada ebedi kalacaklar ve hiç ayrılmak istemeyeceklerdir.” Evet, cennet, Rabbimizin biz müminlere vaadidir. Resûl-i Ekrem (s.a.s)’in buyurduğu üzere, “Rab olarak Allah’a, din olarak İslâm’a ve peygamber olarak Muhammed Mustafa (s.a.s)’e gönülden iman edenler muhakkak cennete gireceklerdir.” İmanını ibadetlerle mamur edip hayatını güzel ahlakla süsleyenler, Allah’ın rahmetiyle cennete kavuşacaklardır. Her şart ve durumda doğru söyleyen, sözünü yerine getiren, emanete riayet eden, iffetini koruyan, haramdan kaçınan, kötülüklerden uzak duran müminler, cennetteki ikramlara mazhar olacaklardır. Öfkenin yerine sevgiyi, düşmanlığın yerine barışı, kötülüğün yerine iyiliği hâkim kılan, her daim zalimin karşısında mazlumun yanında duran müminler, cennette ağırlanacaklardır. Cömertliğiyle muhtaçları güldüren, merhametiyle kırık gönülleri tamir eden, güzel bir söz tatlı bir tebessümle etrafına huzur veren müminler, cennet nimetlerine nail olacaklardır.

Kıymetli Müminler!

Cennete giden yol, bazen bir garibin gönlünden geçer; o gönüle girmek gerekir. Bazen bir yetimin sevincinde gizlidir; o yetimi bulmak gerekir. Bazen bir mazlumun duasında saklıdır cennet; o duaya tutunmak gerekir. Bazen anne ve babamızın, eşimiz ve çocuklarımızın, akraba ve komşularımızın hoşnutluğundadır; onu kazanmak gerekir. Bazen bir bitkiye bir damla su vererek, bazen bir hayvana şefkat göstererek girilir cennete; hiçbir iyiliği küçümsememek gerekir. Bazen insanların kusurlarını bağışlayıp ayıplarını örtmektir cennetin anahtarı; affı ve müsamahayı ihmal etmemek gerekir. Bazen de bir selam ile müminin dilinden kardeşinin gönlüne giden yoldur cennet; bu yolda sabırla yürümek gerekir.

Aziz Müslümanlar!

Elhamdülillah, mademki cennet var, öyleyse boşuna değildir hayatımızdaki sıkıntılar. Mademki cennet var, öyleyse her imtihanın sonsuz mükâfatı var. Mademki cennet var, öyleyse ebediyen gülecek, şu fani dünyada ağlatılanlar. Ne mutlu, Rabbi kendisinden, kendisi de Rabbinden razı olarak cennete girecek olanlara. Ne mutlu, Rabbine karşı gelmekten sakınanlar için hazırlanan, uçsuz bucaksız cennete koşanlara.

Hutbemi Allah Resûlü (s.a.s)’in şu duasıyla bitiriyorum: اَللَّهُمَّ إِنِّى أَسْأَلُكَ الْجَنَّةَ وَمَا قَرَّبَ إِلَيْهَا مِنْ قَوْلٍ أَوْ عَمَلٍ “Allah’ım! Senden cenneti ve beni cennete yaklaştıracak olan söz ve amelleri istiyorum.”

c4

CUMA NAMAZI NASIL KILINIR?

Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan alınan bilgilere göre Cuma namazının kılınışı şu şekildedir;

Öğle ezânı okununca, önce dört rek'at Cum'a namazının ilk sünneti kılınır.

Niyet ederken

"Niyet ettim, Allah rızası için Cuma Namazının ilk sünnetini kılmaya" denilir.

Bu namaz aynı öğle namazının ilk sünneti gibi kılınır.

İlk rekatta önce Sübhaneke okunur. Sonra Euzü Besmele çekilir.

Bütün rekatlarda Fâtiha ve zamm-ı süre okunur.

İlk oturuşta sadece Etteahiyyatü okunur.

c2

Son oturuşta:

Sonra, câmi' içinde, ikinci ezân okunur

Sonra, İmam hutbe okumak için minbere çıkar. Hutbe okunur.

Hutbe okunurken cemâ'atin namaz kılması ve konuşması tahrimen mekruhdur.

Hatîb efendi duâ ederken, cemâ'at sesli âmîn demez. İçinden sessiz denir

Namaz kılarken yapması harâm olan her şey, hutbe dinlerken de harâmdır.

c3

Hutbe okunup bittikten sonra müezzin kamet getirir.

Sonra, cemâ'at ile iki rek'at Cum'a namazının farzı kılınır. Bu namaz aynı sabah namazının farzı gibi kılınır.

Niyet şöyle edilir: "Niyet ettim, Allah rızası için Cuma namazının farzını kılmaya, uydum hazır olan imama"

Sonra, dört rek'at son sünneti, Niyeti şöyledir: "Niyet ettim Allah rızası için Cuma namazının son sünnetini kılmaya".

Bu sünnetde aynı ilk sünnet gibi kılınır. Böylece esas itibariyle Cuma namazı farzı ve sünnetleriyle birlikte kılınmış olur.

Son sünnetin ardından zuhr-i ahir, niyetiyle dört rekat daha namaz kılınmaktadır. Niyet edilirken şöyle denilir: "Niyet ettim Allah rızası için edâsı üzerime olup da henüz üzerimden sâkıt olmayan en son öğle namazının farzına". Bu şekilde niyet edilirse, eğer o günün cuma namaz şartlarında bir noksanlıktan dolayı kabul olunmamışsa, öğle namazı kılınış olur. Kabul olunmuşsa, en son kazaya kalmış öğle namazına sayılır.

Bundan sonra, iki rek'at vaktin sünneti kılınır. "Niyet ettim Allah rızası için Vaktin sünnetine" diye niyet edilir. Cum'a sahîh olmadı ise, bu on rek'at, öğle namazı olur. Bundan sonra, Âyet-el-kürsi ve tesbîhler okunup, duâ edilir.

c5

CUMA NAMAZI KAÇ REKAT?

Cuma namazının farzı iki rekâttır. Bunun yanında farzdan önce dört rekât, farzdan sonra dört rekât olmak üzere sekiz rekât da sünneti vardır (Kâsânî, Bedâî’, I, 269).

İmam Ebû Yusuf’a ve İmam Muhammed’e göre ise farzdan sonra kılınacak sünnet bir selamla dört ve bir selamla iki rekât olmak üzere toplam altı rekâttır. Bu görüşün Hz. Ali’den rivayet edildiği nakledilmektedir.

En Çok Aranan Haberler