Cuma mesajları ve anlamlı, dualı, hadisli seçenekleriyle internette en çok araştırılan konular arasında bulunuyor. Bir cuma gününe daha kavuşmanın sevincini yaşayan Müslüman vatandaşlar, ailelerine ve sevdiklerine cuma mesajları ve sözlerini, WhatsApp, Instagram, Twitter ve Facebook gibi sosyal medya platformları yoluyla paylaşıyorlar. İşte en yeni resimli, ayetli ve hadisli cuma mesajları ve cumanız mübarek olsun sözleri...
Rabbimizin buyur kulum hitabıyla müşerref olanlardan olmamız dileğiyle... Hayırlı Cumalar
Cennet bahçelerinin gülleri yüzünüze, bülbüllerin nameleri dilinize, Allah'ın sevgisi gönlünüze ve bu güzel günün bereketi üzerinize olsun.
Allah'ım... Ümidimi kaybettiğimde, senin yazdığın kaderin, hayallerimden daha güzel olduğunu hatırlat... Hayırlı Cumalar.
Cuma gibi günümüz var. İslam gibi dinimiz var. Muhammed gibi sahibimiz var. Allah dedim, dostum dedim, 99 ismine mühür vurdum, üstüne.
Rabbim birliğimizi, dirliğimizi ve beraberliğimizi daim eylesin. Hayırlı Cumalar...
Dünyada bir olan sende bin olsun, kainatta damla olan sende okyanus olsun. El açıp dua etiğin her şey bugün kabul olsun, amin! "Hayırlı Cumalar" dilerim.
Allah'ım; Yolda olana "Selâmet" Hasta olana "Afiyet" Darda olana "Metanet" Nasip Eyle.. Hayırlı cumalar.
Ey nefsim! Şeytana yem olmak mı yoksa cennette gül olmak mı niyetin? Bırak yakamı secde edeyim. Sen huzura er, ben imanla öleyim. Rabbim hepimizi imanla ölen kullarından eylesin. Amin. Hayırlı nurlu cumalar.
ÖyIe bir dua et ki günahın tövbenin büyükIüğünden ağIasın. Şeytandan yaradana sığınki nefsin seni değiI; sen nefsini yakasın. HayırIı CumaIar.
Melekler daima duacınız, yüreğiniz ferah, ilhamınız bol, sevgili peygamberimiz şefaatçiniz, cumanız mübarek olsun...
26 Ağustos Cuma günü Cuma namazı saatleri şu şekilde:
İstanbul - 13:11 , Ankara 12:56, İzmir 13:18, Bursa - 13:11, Antalya 13:04
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayımlanan il il Cuma namazı vakitleri için aşağıdaki linke tıklayın:
https://namazvakitleri.diyanet.gov.tr/tr-TR/9541/istanbul-icin-namaz-vakti
Cuma namazı, farz namazlardan olup, cuma günü öğle namazı vaktinde kılınır. Cuma namazının özelliklerinden birisi de namazdan önce hutbe okunmasıdır.
Cuma namazı 10 rekattır ama nafile namazlarla birlikte 16 rekat namaz kılınır.
1. Rekat
2. Rekat
3. Rekat
4. Rekat
1. Rekat
2. Rekat
1. Rekat
2. Rekat
3. Rekat
4. Rekat
Kılınan bu 10 rekat namaz cuma namazıdır. (4 rekat ilk sünnet, 2 rekat cumanın farzı ve 4 rekat cumanın son sünneti)
Bundan sonraki 4 rekat zuhr-i ahir namazı ve 2 rekat vaktin sünneti de nafile namazdır, isteyenler kılar. Ancak, nafile namazlarında sevabı ve kazançı çok olduğundan bunlarında kılınması önemlidir. Bu namazlardan sonra imam ve cemaatle tesbihatlar yapılması ve dualar edilmesi büyük önem taşımaktadır.
Cuma namazının 4 rekatı ilk sünnet, 2 rekatı farz ve 4 rekatı son sünnet olmak üzere sekiz 10 rekattan oluşur.
Diyanet İşleri Başkanlığı, 26 Ağustos Cuma hutbesinin tam metnini yayımladı.
Bu haftaki Cuma hutbesinde zaferlerle anılan Ağustos ayı içerisinde kutlayacağımız Malazgirt Meydan Muharebesi, 30 Ağustos Zafer Bayramı tarihi ve önemi konularından bahsedilecek.
26 Ağustos Cuma hutbesinin konusu “Zaferlerimizin Ardındaki Ruh ve Mana” oldu.
İşte 26 Ağustos Cuma Hutbesi:
Muhterem Müslümanlar!
Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Ey iman edenler! Eğer siz Allah’ın dinine yardım ederseniz, Allah da size yardım eder ve ayaklarınızı sabit kılar.”1
Okuduğum hadis-i şerifte ise Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Kim Allah’ın dini en üstün olsun diye mücadele ederse o Allah yolundadır.”2
Aziz Müminler!
İçinde bulunduğumuz Ağustos ayı, şanlı tarihimizdeki nice zaferlere şahitlik etmiştir. Her yıl bu ayda bizler, tarihimize damga vuran eşsiz zaferleri hatırlarız. 26 Ağustos 1071 tarihinde Anadolu’yu İslâm’a açan ve milletimize yurt kılan Malazgirt Meydan Muharebesi’ni düşünürüz. 30 Ağustos Zaferiyle sonuçlanan Başkomutanlık Meydan Muharebesi’ni anarız.
Kıymetli Müslümanlar! Tarih boyunca bizleri zaferden zafere koşturan, bizlere sahip olduğumuz o muazzam ruhu kazandıran, “Din-i Mübin-i İslâm”a olan bağlılığımızdır. O halde, ecdadımızın tarihe altın harflerle yazdığı zaferlerden biz müminlere düşen en önemli vazife, aynı inanç ve teslimiyete sahip olmaktır. Allah’a sarsılmaz bir imanla bağlanmak, salih amel, güzel ahlak, sabır ve sebatla O’nun yolunda mücadele etmektir. İşte o zaman Allah’ın yardımı daima bizimle beraber olacaktır. Ne vakit dara düşüp ” Allah’ın yardımı ne zaman?” diye yakarışta bulunsak, Yüce Rabbimizin, "Allah’ın yardımı yakındır.”3 müjdesiyle ruhlarımız sekinete erecektir.
Değerli Müminler!
Tarih bir milletin hafızasıdır. Sadece mazisi değil, yarınlarının inşasıdır. İbret nazarıyla okunduğunda tarih, milletlere bir pusula gibi yön gösterir, istikamet çizer. Tarihimizdeki zaferler de, bizi biz yapan, millet yapan değerlere sahip çıkmayı öğütler bizlere. Huzur ve güven içinde yaşadığımız vatanımızı, canımızdan aziz bilmeyi öğretir. Varlığımızı ve birliğimizi, kardeşliğimizi ve muhabbetimizi koruma bilinci aşılar. Aynı iman, aynı ruh ve aynı mefkûreye sahip olduğumuz müddetçe aşamayacağımız hiçbir engelin, kazanamayacağımız hiçbir mücadelenin olmadığını hatırlatır her birimize.
Aziz Müslümanlar!
Geçmişteki zaferlerimizi yâd etmek elbette değerlidir. Ecdadımızın hatırasını yaşamak ve gelecek nesillerimize aktarmak elbette kıymetlidir. Ancak bundan daha da önemli olan tarihimizin bize yüklediği sorumlulukların idrakinde olmaktır. Necip milletimizin, İslam âleminin ve bütün insanlığın iyiliği, huzuru ve barışı için elimizden geleni yapmaktır. Maneviyatımızla birlikte maddi sebepleri de seferber etmektir. Bilim, ekonomi ve teknoloji gibi alanlarda her türlü üstünlüğü elde etmek için var gücümüzle çalışmaktır. Ancak o zaman Allah’ın adını yeryüzüne hâkim kılabilir, hak ve hakikati, iyilik ve adaleti, şefkat ve merhameti dünyanın dört bir köşesine taşıyabiliriz. Şanlı ecdadımızın emanetine hakkıyla sahip çıkabiliriz.
Bu vesileyle Hz. Âdem (a.s)’dan günümüze kadar Allah’ın dinini yüceltme uğruna canını feda eden aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi bir kere daha rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyorum.
1 Muhammed, 47/7.
2 Buhârî, Tevhîd, 28.
3 Bakara, 2/214.
Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü