Cuma mesajları ve Hz Muhammed'in Cuma sözleri 28 Ekim'de arama motorlarında sorgulanmaya devam ediliyor. Bu mübarek günü sevdiklerine, yakınlarına, arkadaş ve akrabalarına anımsatmak isteyen kişiler bugün sosyal medyada paylaşımda bulunacak. Öte yandan bugün eller semaya yükselecek ve birçok kişi camilere akın edecek. Yeni resimli, dualı, hadisli ve ayetli en güzel resimli cuma mesajları merak konusu oldu. İşte en güzel resimli Cuma mesajları...
Ey Nefsim Şeytana Yem Olmak mı Yoksa Cennette Gül Olmak mı Niyetin, Bırak Yakamı Secde Edeyim Sen Huzura Er, Ben İmanla Öleyim. Hayırlı Cumalar.
Allah'ın Selamı Rahmeti, Bereketi üzerimize olsun! Günümüz aydın Cumamız Mübarek Olsun! Hayırlı Cumalar.
Ömrüne ömür katılsın, Gönlüne meltem saçılsın. Bu mübarek günde melekler dört yanını sarsın…Derdine derman, gönlüne iman dolsun..! Hayırlı Cumalar.
Mevlana diyor ki; Dua edecek güzel bir gönlün yoksa, güzel yürekli insanlardan dua iste. Hayırlı Cumalar!
Bu Cuma gününün feyzi üzerinize, rahmeti geçmişinize, bereketi evinize, nuru ahiretimize, sıcaklığı yuvamıza dolsun.
Şükür ki karanlığı aşan Cuma’ya ulaşan dualarımız var. Hayırlı Cumalar…
"O Rab ki, yeri sizin için bir döşek, göğü de (kubbemsi) bir tavan yaptı. Gökten su indirerek onunla, size besin olsun diye (yerden) çeşitli ürünler çıkardı. Artık bunu bile bile Allah'a şirk koşmayın. (Bakara -22.)" CUMA GÜNÜNÜZ BİN MUBAREK OLSUN. Dünyada bir olan sende bin olsun, kainatta damla olan sende okyanus olsun. El açıp dua etiğin her şey bugün kabul olsun. Amin! Hayırlı Cumalar dilerim.
Ya Rab… Hesap günü amel defterlerimizi sağ tarafımızdan ver… Solumuzdan ve arkamızdan verip bizi mahcup eyleme. Amin! Hayırlı Cumalar.
Bizi yoktan var eden, varlığından haberdar eden, yaratıp imtihan eden, imtihan edip sabır veren Allah'ın müminlerini bağışlaması dileğiyle Cumanız Mübarek olsun!
Allah'ım beni senin sevginle, Seni sevenlerin sevgisiyle ve Sana yaklaştıracak davranışların sevgisiyle rızıklandır. (Hadis-i Şerif) Cumamız mübarek olsun.
Hayırlı Cumalar"
Hadis-i şerif
Hayırlı Cumalar"
Hadis-i şerif
Cuma namazı saatleri Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından paylaşıldı.
İstanbul, Ankara, İzmir ve diğer tüm illerde ibadet görevini yerine getirecek olanlar internette konuya ilişkin araştırma yapıyor. İşte cuma namazı saatleri...
İSTANBUL:12:53
ANKARA: 12:37
İZMİR:13:00
ADANA: 12:28
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayımlanan illere göre 81 ilin cuma namazı saatleri için aşağıdaki bağlantıya tıklayın:
https://namazvakitleri.diyanet.gov.tr/tr-TR/9541/istanbul-icin-namaz-vakti
Diyanet İşleri Başkanlığı, 28 Ekim Cuma hutbesini yayınladı.
28 Ekim Cuma hutbesinin konusu "Aile Olmak, İlahi Lütuf" oldu.
İşte 28 Ekim Cuma Hutbesi:
Muhterem Müslümanlar!
Yüce Rabbimiz, bizleri kadın ve erkek olarak yaratmıştır. Sonra da ruhlarımız sekinete ulaşsın, gönüllerimiz inşiraha kavuşsun diye bize aile olmayı bahşetmiştir. Aile, Cenâb-ı Hakkın lütfettiği eşsiz bir nimettir. Hayatta sahip olabileceğimiz en değerli hazinedir. Aile, temiz bir neslin devamını, güvenli bir toplumun inşasını sağlayan en kadim kurumdur. İnancımızın, karakterimizin ve hayat tarzımızın şekillendiği en değerli okuldur. Aile, Allah’ın rahmeti ile korunan, onun bahşettiği çocuklar ile gelişen ve güzelleşen sevgi, huzur ve güven ortamıdır.
Aziz Müminler!
Aile olmak, kadın ve erkeğin meşru nikâhla bir yuva kurmasıdır. İki ömrün bir bütün olması, iki gönlün bir can olmasıdır. Aile olmak, Yüce Rabbimizin "Eşleriniz sizin için bir elbisedir, siz de eşleriniz için birer elbisesiniz” ayetine gönülden bağlanıp tıpkı bir elbise gibi örtücü, koruyucu ve uyumlu olmaktır. Aile olmak kadar aileyi korumak da önemlidir. Aileyi korumak, eşlerin şefkat, merhamet ve sadakatle birbirlerine bağlanmalarıdır. Her türlü günah ve haramdan birbirlerini korumaları, iffet ve onurlarını muhafaza etmeleridir.
Kıymetli Müslümanlar!
Aile kurumuna yönelik fıtrata aykırı her türlü tahribatın hızla yayıldığı bir çağda yaşıyoruz. Ailenin, insanın özgürlüğünü kısıtladığı, sorumluluk üstlenmeden tek başına yaşamanın daha cazip olduğu fikri özendiriliyor. Hâlbuki aile olmak Yüce Rabbimizin emri, Peygamberimizin sünneti, insan fıtratının bir gereğidir. Nitekim Cenâb-ı Hak Kur’anı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: “İçinizden kendileri ile huzura kavuşacağınız eşler yaratıp aranızda muhabbet ve rahmet var etmesi, Allah’ın varlığının delillerindendir. Bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır. ” Allah Resûlü (s.a.s) ise bizleri aile kurmaya şöyle
teşvik etmektedir: “Nikâh benim sünnetimdir. Benim sünnetime uygun davranmayan benden değildir…"
Değerli Müminler!
Yüce dinimiz İslam’ın hayat veren ilkelerine hep birlikte sımsıkı sarılalım. Allah’ın emrine ve fıtratımıza uygun, nezih bir aile hayatı yaşamaya gayret edelim. El ele, gönül gönüle vererek, var gücümüzle aile kurumunu ve değerlerini ayakta tutmak için çaba gösterelim. Unutmayalım ki sağlıklı, güçlü ve huzurlu bir toplum, ancak meşru nikâhla kadın ve erkeğin kurduğu aile ile mümkündür.
Aziz Müslümanlar!
Ailenin kurulması, korunması ve güçlendirilmesi noktasında her birimize ayrı ayrı görev ve sorumluluklar düşmektedir. Bu doğrultuda müftülüklerimiz bünyesinde Aile ve Dini Rehberlik Merkezleri bulunmaktadır. Bu merkezlerde genci, yaşlısı, kadını ve erkeğiyle toplumumuzun bütün fertlerine alanında uzman hocalarımız ve manevi rehberlerimiz tarafından aileye yönelik dini rehberlik hizmeti sunulmaktadır. Ayrıca Başkanlığımız tarafından yazılı ve görsel yayınlar marifetiyle aile konusunda toplumumuz nezdinde bilinç ve duyarlılık oluşturulmaya devam edilmektedir. Bu vesileyle Başkanlığımız tarafından aileye yönelik sunulan bu hizmetleri siz değerli kardeşlerimize bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Hutbemi Kur’an-ı Kerim’de bize öğretilen dua ile : “Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı bize göz aydınlığı kıl ve bizi Allah’a karşı gelmekten sakınanlara önder eyle!”
Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü
Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan alınan bilgilere göre Cuma namazının kılınışı şu şekildedir;
Öğle ezânı okununca, önce dört rek'at Cum'a namazının ilk sünneti kılınır.
Niyet ederken
"Niyet ettim, Allah rızası için Cuma Namazının ilk sünnetini kılmaya" denilir.
Bu namaz aynı öğle namazının ilk sünneti gibi kılınır.
İlk rekatta önce Sübhaneke okunur. Sonra Euzü Besmele çekilir.
Bütün rekatlarda Fâtiha ve zamm-ı süre okunur.
İlk oturuşta sadece Etteahiyyatü okunur.
Son oturuşta:
Sonra, câmi' içinde, ikinci ezân okunur
Sonra, İmam hutbe okumak için minbere çıkar. Hutbe okunur.
Hutbe okunurken cemâ'atin namaz kılması ve konuşması tahrimen mekruhdur.
Hatîb efendi duâ ederken, cemâ'at sesli âmîn demez. İçinden sessiz denir
Namaz kılarken yapması harâm olan her şey, hutbe dinlerken de harâmdır.
Hutbe okunup bittikten sonra müezzin kamet getirir.
Sonra, cemâ'at ile iki rek'at Cum'a namazının farzı kılınır. Bu namaz aynı sabah namazının farzı gibi kılınır.
Niyet şöyle edilir: "Niyet ettim, Allah rızası için Cuma namazının farzını kılmaya, uydum hazır olan imama"
Sonra, dört rek'at son sünneti, Niyeti şöyledir: "Niyet ettim Allah rızası için Cuma namazının son sünnetini kılmaya".
Bu sünnetde aynı ilk sünnet gibi kılınır. Böylece esas itibariyle Cuma namazı farzı ve sünnetleriyle birlikte kılınmış olur.
Son sünnetin ardından zuhr-i ahir, niyetiyle dört rekat daha namaz kılınmaktadır. Niyet edilirken şöyle denilir: "Niyet ettim Allah rızası için edâsı üzerime olup da henüz üzerimden sâkıt olmayan en son öğle namazının farzına". Bu şekilde niyet edilirse, eğer o günün cuma namaz şartlarında bir noksanlıktan dolayı kabul olunmamışsa, öğle namazı kılınış olur. Kabul olunmuşsa, en son kazaya kalmış öğle namazına sayılır.
Bundan sonra, iki rek'at vaktin sünneti kılınır. "Niyet ettim Allah rızası için Vaktin sünnetine" diye niyet edilir. Cum'a sahîh olmadı ise, bu on rek'at, öğle namazı olur. Bundan sonra, Âyet-el-kürsi ve tesbîhler okunup, duâ edilir.
Cuma namazının farzı iki rekâttır. Bunun yanında farzdan önce dört rekât, farzdan sonra dört rekât olmak üzere sekiz rekât da sünneti vardır (Kâsânî, Bedâî’, I, 269).
İmam Ebû Yusuf’a ve İmam Muhammed’e göre ise farzdan sonra kılınacak sünnet bir selamla dört ve bir selamla iki rekât olmak üzere toplam altı rekâttır. Bu görüşün Hz. Ali’den rivayet edildiği nakledilmektedir.