HABER

Cuma namazı nasıl kılınır, kaç rekattır? (Video) (Diyanet 7 Eylül Cuma hutbesi)

Cuma namazı nasıl kılınır, kaç rekattır? Cuma; kelime olarak "toplamak, toplanmak" anlamlarına gelir. Cuma, haftanın günlerinden birinin adı ve Kur'ân-ı Kerim'de 62. sûrenin ismidir. Müslümanlar açısından çok önemli bir gün olan Cuma gününde yine çok önemli bir ibadet olan Cuma namazı cemaatle kılınır. Cuma namazında diyanet tarafından hazırlanan Cuma hutbesi okunur. Bu haftaki hutbenin konusu is Hicret... Cuma namazının kılınışı tarifi ve 7 Eylül Cuma hutbesi haberimizde.

Cuma namazı nasıl kılınır, kaç rekattır? (Video) (Diyanet 7 Eylül Cuma hutbesi)

Cuma namazı, müslümanların bayramı, fakirlerin haccı olarak tarif edilen mübarek Cuma gününde camide cemaatle kılınan farz bir namazdır. Cuma, kelime olarak cami ve cemaat ile aynı kökten gelir ve toplanmak anlamına gelir. Cuma suresinde yüce Allah bütün müminlere şöyle seslenmektedir: “Ey iman edenler! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığı zaman, hemen Allah'ın zikrine koşun ve alış verişi bırakın. Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır.” (Cuma, 9)... Böylesi önemle üzerinde durulan Cuma namazı nasıl kılınır bilmek her müslümanın görevidir. Videolu tarifiyle Cuma namazı nasıl kılınır ve Cuma namazı öncesi okunacak olan 7 Eylül Cuma hutbesi haberimizde.

CUMA NAMAZI NASIL KILINIR?

Cuma Namazı, farz namazlardandır. Öğle vaktinde kılınan Cuma namazının farzı 2 rekâttır. Diğer namazlardan farkı ise; namazdan önce hutbe okunmasıdır. Cuma günü öğle vaktinde ezan okunduktan sonra Cuma namazının sünnetine niyet edilir. Cuma namazının ilk sünneti, öğle namazının ilk sünneti gibi kılınır (4 rekât). İlk sünnet kılındıktan sonra imam hutbe için minbere çıkar. Hutbeden sonra kamet getirilir ve Cuma namazı için niyet edilir.

2 Rekât Farz Kılınışı

Öncelikle "Niyet ettim Allah rızası için Cuma namazının 2 rekât farzını kılmaya. Uydum hâzır olan imama." diye niyet ederiz. Daha sonra "Allahu Ekber" diyerek Tekbir getiririz ve namaza başlarız.

Tekbirden sonra elleri bağlarız ve sessizce Sübhaneke okuruz. Sübhaneke'den sonra bir şey okumayız ve imamı dinleriz. İmam sureleri bitirdikten sonra "Allahu Ekber" diyerek rükûya gideriz. Rüku'da 3 kere "Sübhâne Râbbiye'l-Azim" der ve doğruluruz. Doğrulurken "Semi Allahu li-men hamideh", tam doğrulunca ise "Rabbenâ leke'l hamd" deriz.

Daha sonra "Allahu Ekber" diyerek secdeye gideriz. Secdede 3 kere "Sübhâne rabbiyel-a 'alâ" deriz. "Allahu Ekber" diyerek dizlerimizin üzerinde otururuz. Tekrar "Allahu Ekber" dedikten sonra yine secdeye gideriz ve 3 kere "Sübhâne rabbiyel-a 'lâ" deriz.

"Allahu Ekber" diyerek secdeden ayağa kalkarız ve ikinci rekâta başlarız. Ayağa kalktıktan sonra ellerimizi bağlarız ve hiçbir şey okumadan imamı dinleriz.

İmam sureleri bitirdikten sonra "Allahu Ekber" diyerek rükûya gideriz. Rüku'da 3 kere "Sübhâne Râbbiye'l-Azim" der ve doğruluruz. Doğrulurken "Semi Allahu li-men hamideh", tam doğrulunca ise "Rabbenâ leke'l hamd" deriz.

Daha sonra "Allahu Ekber" diyerek secdeye gideriz. Secdede 3 kere "Sübhâne rabbiyel-a 'alâ" deriz. "Allahu Ekber" diyerek dizlerimizin üzerinde otururuz. Tekrar "Allahu Ekber" dedikten sonra yine secdeye gideriz ve 3 kere "Sübhâne rabbiyel-a 'lâ" deriz.

Secdeden kalkarken "Allahu Ekber" diyerek Tahiyyata otururuz ve Ettehiyyâtü, Allâhumme Salli, Allâhumme Bârik ve Rabbenâ dualarını okuruz. Dualar bittikten sonra imamla birlikte önce yüzümüzü sağa çevirir "Es selâmu aleyküm ve rahmet'ullah" der selam veririz. Aynı şekilde sola da selam verdikten sonra Cuma namazının farzı tamamlanmış olur.

Cuma namazının farzından sonra 4 rekâtlık son sünnet kılınır. 4 rekâtlık son sünnet, öğle namazının ilk sünneti gibi kılınır. Farzdan sonra zuhr-i ahir namazı kılınır. Bu namaz öğle namazının farzı gibi kılınır, ancak niyeti farklıdır. "Vaktine yetişip kılmadığım son öğle namazının farzını kılmaya" diye niyet edilir. Son olarak öğle vaktinin sünneti niyeti ile 2 rekâtlık sünnet namazı kılınır.

7 EYLÜL CUMA HUTBESİ

HİCRET

Cumanız Mübarek Olsun Aziz Kardeşlerim!
Cenâb-ı Hakk'ın lütuf ve inayetiyle önümüzdeki Salı Muharrem ayının ilk gününe ulaşmış, hicrî 1440 yılını yaşamaya başlamış olacağız. Hicretin yıldönümü olan bu başlangıcın, milletimize ve İslâm âlemine hayırlar getirmesini Yüce Rabbimizden niyaz ediyorum.

Kıymetli Müminler!
Fahr-i Kâinat Efendimizin risaletini kabul etmeyen müşrikler, ona ve müminlere her türlü zulmü, baskı ve işkenceyi reva görmüştü. Artık Mekke'de nefes almalarının imkânsız hâle geldiği bir anda, Yüce Allah müminlere dinlerini özgürce yaşayabilecekleri, ibadetlerini kolayca yerine getirebilecekleri huzurlu bir şehre, Medine'ye göç etme izni verdi. Önce müminlerden bir kısmı yola çıkmış, ardından da Peygamberimiz, sadık dostu Hz. Ebû Bekir ile birlikte Medine'ye hicret etmişti.

Muhterem Müslümanlar!
İslâm tarihinin bu şerefli yolculuğu, keyfi bir göçü değil, hakkın ve hakikatin yeryüzüne hâkim olması için imkân arayışını simgeler. Hicret; Allah'a imanın, sadakat ve teslimiyetin, sabır ve sebatın göstergesidir. Hicret; Allah'ın rızası, insanlığın huzur ve barışı için sahip olduğu her şeyden vazgeçen fedakâr bir muhacirin, kendisine kucak açan cömert bir ensara kavuşmasıdır.

Kur'an-ı Kerim'de bu zahmetli ve bereketli yolculuğun kardeş kıldığı muhacir ve
ensar şöyle müjdelenir: “İslâm'ı ilk önce kabul eden muhacirler ve ensar ile iyilikle onlara uyanlar var ya, Allah onlardan razı olmuş, onlar da Allah'tan razı olmuşlardır…”1

Kıymetli Kardeşlerim!
Hicret, Asr-ı Saadet'te yaşanmış ve bitmiş bir hadise değildir. Bugün de nice Müslüman, yurdundan ve yuvasından gözyaşları ile ayrılarak yollara düşmekte; kendisine ensarlık yapacak iyilik timsali insanlara sığınmaktadır. Bizlere düşen ise, hicretin yıldönümünde bu gerçeği bir defa daha hatırlayarak zulmün ve adaletsizliğin sona ermesi için gayret göstermektir.

Ayrıca hicret, her türlü fenalığı arkasında bırakarak, kötülükten uzaklaşarak iyiliğe ve hayra doğru adım atmaktır. Nitekim Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.) hicretin bu manevi boyutuna şöyle işaret etmektedir: “Müslüman, elinden ve dilinden diğer Müslümanların zarar görmediği kişidir. Muhacir ise, Allah'ın yasaklarını terk eden kimsedir.”2

Aziz Müminler!
Hicrette asıl olan samimiyettir, halis niyettir. Hicretin mayası, Allah'a bağlılık ve
Resûlullah'a olan muhabbettir. Mümin, arkasında bıraktığı acı günlere rağmen iman ve umutla hayata tutunduğu zaman muhacir olur. Muhacir de harama sırtını dönüp ısrarla helâlin izini sürdüğü zaman hicretin manasını keşfeder.

Muhterem Müslümanlar!
Yeni bir hicrî yıla girerken Müslümana yaraşan, geçmişin muhasebesini yaparak
geleceği tanzim etmektir. İsyandan itaate, günahtan tövbeye, gösterişten tevazua, ayrılıktan vahdete, düşmanlıktan kardeşliğe, cehaletten ilme, kötülükten iyiliğe hicret etmektir.

Geliniz! Hicreti andığımız bu mübarek cuma vaktinde, zalimlerin zulmünden kaçarak
yurdunu, yuvasını terk etmek zorunda kalan muhacir kardeşlerimize ensar olalım. Hayat yolculuğumuzu kâmil bir iman, salih bir amel ve güzel bir ahlakla mamur etmeye bir daha niyet edelim. Yönümüz, yolumuz, hicretimiz daima Allah'a ve Resûlüne olsun.

1 Tevbe, 9/100.
2 Buhârî, Îmân, 4.

CUMA NAMAZI KİMLERE FARZDIR?

Şu şartları taşıyan kişiye Cuma namazı kılmak farz olur:

  1. Müslüman olmak,
  2. Akıllı olmalı,
  3. Ergenlik çağına gelmiş olmak,
  4. Erkek olmak,
  5. Hür ve serbest olmak,
  6. Mukim olmak (misafir olmamak),
  7. Sağlıklı olmak,
  8. Kör olmamak,
  9. Ayakları sağlam olmak

CUMA GÜNÜNÜN SÜNNETLERİ

  • Cuma günü yıkanmak ve güzel koku sürünmek sünnettir
    ”Her Müslüman, Cuma günü yıkanmalı, misvaklanmalı ve güzel koku sürünmelidir.” (Buharî)

  • Cuma namazı için gusletmek, güzel koku sürünmek, yeni, temiz giyinmek, saç, tırnak kesmek sünnettir. Tırnakları Cuma namazından önce veya sonra kesmek sünnettir. Namazdan sonra kesmek efdaldir.” (Dürr-ül-muhtar)

  • Cuma günü tırnak kesmek sağlığa sebeptir
    Peygamber Efendimiz:
    “Cuma günü tırnak kesmek şifaya sebeptir.” buyurmuştur. (E.Şeyh)

  • Cuma gününe perşembeden hazırlanmak sünnettir
    “Cumaya perşembe gününden hazırlanın!” (Hatib)

  • Cuma günü gusletmek günahların affına vesiledir
    “Cuma günü gusledenin günahları affolur.” (Taberani)

  • Cuma günü ilim meclislerine gitmek faziletlidir
    “Cuma sabahında veya ikindi namazından sonra ilim meclislerine gitmelidir. Cuma günündeki şerefli saat gelip çattığı zaman, kendisinin hayırlı bir işte olması gerektir.” (İmam-ı Gazali)

  • Cuma günü sadaka vermek müstehaptır
    “Cuma günü çokça salat ü selam okumak ve sadaka vermek müstehaptır. Bu günde fakirlere verilen sadaka kat kat fazlasıyla kabul edilir.” (İmam-ı Gazali)

  • Cuma günü Cuma namazına kadarki zamanı ahiret işlerine ayırmak gerekmektedir
    “Cuma gününü ahiret işlerine tahsis edip, o günde bütün dünyevi meşgalelerden imtina etmeli, bolca tesbih-u tehlil ve zikir yapmalıdır.” (İmam-ı Gazali)

  • Cuma günü Cuma namazından sonraya kadar yolculuk tavsiye edilmemiştir!
    “Cuma gününde herhangi bir sefere çıkmamalı ve sefer ihdas etmemelidir. Çünkü Allah’ın Resulünden: “Cuma gecesinde sefere çıkan bir kimseye iki meleği beddua ederler.” Buyurduğu rivayet edildi. Cuma günü sabah olduktan sonra sefere çıkmak ise haramdır. Ancak çıkmadığı takdirde arkadaşlarından geri kalacağı mevzu bahisse, o zaman hüküm değişir.” (İmam-ı Gazali)
    “Cuma namazından sonra, yedi defa ihlâs ve muavezeteyn okuyanı (felak-nas), Allah-ü Teâlâ, bir hafta, kazadan, beladan, kötü işlerden korur.” (İ.Sünni)

  • Cuma günü kehf suresi okunmasının fazileti yüksektir
    “Cuma gecesi Kehf suresi okuyan, Kıyamette, yerden göğe kadar bir nurla aydınlanır. İki Cuma arasında işlediği günahlar da affolur.” (Tergib)

  • Cuma günü duhan suresi okuyana cennette köşk ihsan edilir
    “Cuma günü veya gecesi Duhan suresini okuyana Cennette bir köşk ihsan edilir.” (Taberani)

  • Cuma günü Yasin suresini okumak günahların affına vesiledir
    "Cuma gecesi Yasin suresini okuyanın, günahları affedilir." (İsfehani)

  • Cuma günü tesbih namazının kılınması faziletlidir
    Peygamber Efendimiz’in amcası Hz. Abbas; “Her Cuma gününde tesbih namazını kıl.” diye tavsiyede bulunmaktadır. (İhya-ı Ulum’id-din)

  • Cuma günü getirilen salâvatları Peygamber Efendimiz vesilesiz bizzat kendisi aldığını haber vermiştir
    “Cuma günü ve geceleri üzerime (yüz defa) salâvat getirenin, Allah-u Teâla otuzu dünyaya yetmişi ahirete olmak üzere yüz hacetini kabul eder.

CUMA NAMAZININ GEÇERLİ OLMASININ ŞARTLARI

Kendisine cuma namazı farz olan kimsenin cuma namazı kılabilmesi için şu şartların bulunması gerekir:

Vakit: Cuma namazı, cuma günü öğle namazı vaktinde kılınır. (bk. Müslim, Cuma, 28-29) Öğle namazının vaktinden önce veya sonra kılınırsa cuma namazı geçerli olmaz.
Cemaat: Cuma namazı cemaatle kılınır, tek başına kılınmaz. Cuma namazı kılabilmek için Ebu Yusuf'un içtihadına göre imam dahil üç cemaatin, Ebu Hanife ve Muhammed'in içtihatlarına göre imam hariç üç cemaatin bulunması şarttır. Bunlar yolcu veya hasta da olsalar bu şart yerine gelmiş sayılır.

En Çok Aranan Haberler