HABER

Cuma namazı saat kaçta? İşte 16 Şubat Cuma diyanete göre il il namaz vakitleri

Cuma namazı saat kaçta? Şubat ayının bir Cuma günü daha geldi. Müslümanların bayramı olan Cuma gününde camilerde cemolmak, bu mübarek günün sevincini yaşamak için hazırlıklar şimdiden başladı. Cumaya gitmek için en güzel elbiseler seçilecek, kokular sürülecek. Peki Cuma namazı saat kaçta? Ezan kaçta okunuyor? Cuma namazı kaç rekattır, nasıl kılınır? Cuma namazı kimlere farzdır? Cuma namazına ne kadar kaldı? İşte 16 Şubat Cuma gün diyanete göre il il cuma namazı saatleri...

Cuma namazı saat kaçta? İşte 16 Şubat Cuma diyanete göre il il namaz vakitleri

Cuma namazı saat kaçta merak ediliyor. Şubat ayının bir Cuma gününde yine camilerde bayram sevinci yaşanacak. Müslümanların bayramı, fakirlerin haccı olarak tarif edilen Cuma günü geldi ve müminleri tatlı bir telaş sardı. Haftanın en önemli gününde Cuma namazı kılmak isteyenler, namaz vaktini öğrenmek istiyorlar. Cuma namazına geç kalmamak ve erkenden en önden yer kapmak isteyenler cuma namazı vaktini bilmek istiyorlar. Her müslümana farz olan Cuma namazı, öğle namazı vaktinde, cemaatle kılınır ve hutbe okunur. Cuma namazı ayn-ı farzdır yani her müslümanının kendisinin şahsen yapması gereken bir ibadettir. Peki Cuma namazı saat kaçta? Cuma namazı nasıl kılınır? İşte 16 Şubat günü Diyanete göre il il Cuma namazı saatleri...

CUMA NAMAZI SAAT KAÇTA?

Cuma namazı, 9 Şubat Cuma günü Diyanete göre İstanbul'da 13.24'de, İzmir'de 13.32'de, Ankara'da ise 13.09'da, Trabzon'da 12.41'de, Diyarbakır'da 12.39'da kılınacak. Diğer illerimiz ve ilçeleri için aşağıdaki linke tıklayarak Diyanetin sayfasından bulunduğunuz il ve ilçe seçimi yaparak öğrenebilirsiniz.

DİYANETE GÖRE İL İL CUMA NAMAZI VAKİTLERİ GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ

CUMA NAMAZI NASIL KILINIR?

Cuma Namazı, farz namazlardandır. Öğle vaktinde kılınan Cuma namazının farzı 2 rekâttır. Diğer namazlardan farkı ise; namazdan önce hutbe okunmasıdır.
Cuma günü öğle vaktinde ezan okunduktan sonra Cuma namazının sünnetine niyet edilir. Cuma namazının ilk sünneti, öğle namazının ilk sünneti gibi kılınır (4 rekât). İlk sünnet kılındıktan sonra imam hutbe için minbere çıkar.

2 Rekât Farz Kılınışı

Öncelikle "Niyet ettim Allah rızası için Cuma namazının 2 rekât farzını kılmaya. Uydum hâzır olan imama." diye niyet ederiz. Daha sonra "Allahu Ekber" diyerek Tekbir getiririz ve namaza başlarız.

Tekbirden sonra elleri bağlarız ve sessizce Sübhaneke okuruz. Sübhaneke'den sonra bir şey okumayız ve imamı dinleriz.
İmam sureleri bitirdikten sonra "Allahu Ekber" diyerek rükûya gideriz. Rüku'da 3 kere "Sübhâne Râbbiye'l-Azim" der ve doğruluruz. Doğrulurken "Semi Allahu li-men hamideh", tam doğrulunca ise "Rabbenâ leke'l hamd" deriz.

Daha sonra "Allahu Ekber" diyerek secdeye gideriz. Secdede 3 kere "Sübhâne rabbiyel-a 'alâ" deriz. "Allahu Ekber" diyerek dizlerimizin üzerinde otururuz. Tekrar "Allahu Ekber" dedikten sonra yine secdeye gideriz ve 3 kere "Sübhâne rabbiyel-a 'lâ" deriz.

"Allahu Ekber" diyerek secdeden ayağa kalkarız ve ikinci rekâta başlarız. Ayağa kalktıktan sonra ellerimizi bağlarız ve hiçbir şey okumadan imamı dinleriz.

İmam sureleri bitirdikten sonra "Allahu Ekber" diyerek rükûya gideriz. Rüku'da 3 kere "Sübhâne Râbbiye'l-Azim" der ve doğruluruz. Doğrulurken "Semi Allahu li-men hamideh", tam doğrulunca ise "Rabbenâ leke'l hamd" deriz.

Daha sonra "Allahu Ekber" diyerek secdeye gideriz. Secdede 3 kere "Sübhâne rabbiyel-a 'alâ" deriz. "Allahu Ekber" diyerek dizlerimizin üzerinde otururuz. Tekrar "Allahu Ekber" dedikten sonra yine secdeye gideriz ve 3 kere "Sübhâne rabbiyel-a 'lâ" deriz.

Secdeden kalkarken "Allahu Ekber" diyerek Tahiyyata otururuz ve Ettehiyyâtü, Allâhumme Salli, Allâhumme Bârik ve Rabbenâ dualarını okuruz. Dualar bittikten sonra imamla birlikte önce yüzümüzü sağa çevirir "Es selâmu aleyküm ve rahmet'ullah" der selam veririz. Aynı şekilde sola da selam verdikten sonra Cuma namazının farzı tamamlanmış olur.

Cuma namazının farzından sonra 4 rekâtlık son sünnet kılınır. 4 rekâtlık son sünnet, öğle namazının ilk sünneti gibi kılınır. Farzdan sonra zuhr-i ahir namazı kılınır. Bu namaz öğle namazının farzı gibi kılınır, ancak niyeti farklıdır. "Vaktine yetişip kılmadığım son öğle namazının farzını kılmaya" diye niyet edilir. Son olarak öğle vaktinin sünneti niyeti ile 2 rekâtlık sünnet namazı kılınır.

CUMA NAMAZI VE MÜBAREK CUMA GÜNÜNÜN ÖNEMİ NEDİR?

Cuma günü müminlerin hatalık bayramı sayılır. O gün yapılan ibadetler diğer günlere göre daha büyük sevap kazandırır. Kılınan Cuma namazının fazileti pek büyüktür. Müslümanlar Cuma günü banyo yapar, en temiz elbiselerini giyer, en güzel kokularını sürünüp, güler yüzle sokağa çıkarlar. Cuma için ezan okunduğu vakit her türlü işlerini bırakarak camilere koşarlar. Zira Yüce Allahımız:

“Cuma günü namaz için çağrıldığınızda hemen Allah'ın zikrine koşun. Alışverişi bırakın” buyurmuştur.

Cuma Namazı, müslüman erkeklere farz olan bir ibadettir. Kur'an-ı Kerim'de, olduğu, mutlaka kılınması gerektiği açık açık emredilmiştir. Vakti, öğle namazının vaktidir. Cuma günleri öğle namazı vaktinde bu namaz kılınırsa, öğle namazı da kılınmış sayılır. Dört rekat ilk sünneti, iki rekat farzı, dört rekatta son sünneti vardır. Bu dört rekatlık “Vakit Sünneti” kılmak sevaptır. Farz kılınmadan önce imam minbere çıkıp hutbe okur. Bu hutbenin okunması ve dinlenmesi de Cuma Namazı'nın farzlarındandır.

Cuma namazı kadınlara farz olmadığı halde eğer onlar da cemaatle birlikte Cuma'yı kılarlarsa öğle namazını kılmış sayılırlar.

Cuma namazı hür ve serbest olmayanlara, yolcu olanlara, hasta olanlara, kör olanlara, ayakları olmayan sata kimselere farz değildir. Ama bunlar Cuma'yı kılarlarsa büyük bir sevap kazanırlar.

Cuma Namazı'nı kılabilmek için imam dahil en aşağı üç kişinin bulunması, Cumanın kılınan yerin herkese açık olması gerekir.

Şartlarına uygun bir Cuma namazı kılmak için abdest alınıp camiye gelinir. Sonra Cuma'nın 4 rekatlık ilk sünnetini kılkmak için kalkılır. “Niyet ettim Allah rızası için Cuma namazının ilk sünnetini kılmaya” diyerek tekbir alınır. Sübhaneke, euzu besmele, Fatiha ve bir sure okunarak rüku ve secdelere gidilir. İkinci rekatta Fatiha ve bir sure okunup oturulur. Sadece Ettahiyatü duası okunup kalkılır. Besmele, Fatiha ve bir sure okuyarak üçüncü ve dördüncü rekatlar tamamlanır.

Bu arada imam hutbe okumak üzere minbere çıkar. Cemaat büyük bir dikkatle onu dinler. Zira hutbeyi dinlemek farzdır. Hutbeden sonra imam mihraba geçer. Artık Cuma'nın iki rekatlık farzı kılınacaktır. Bunun için “Niyet ettim Allah rızası için Cuma Namazı'nın farzını kılmaya, uydum hazır olan imama” denilir. Herkes içinden sübhanekeyi okur, sonra imam açıktan Fatiha ve bir sure okur. Cemaat imamı dinler. Kendileri bir şey okumaz. Sonra rüku ve secdelere gidilerek iki rekat tamamlanır.

Farz cemaatle kılındıktan sonra Cuma'nın son sünneti niyetiyle dört, Ahir Zuhur niyetiyle dört ve Vaktin sünneti niyetiyle iki rekat namaz daha kılkınır. Ahir zuhur namazının aynen Cuma'nın ilk sünneti gibi kılmak daha sevaptır.

CUMA GÜNÜNÜN ÖNEMİ

Cuma günü müminlerin hatalık bayramı sayılır. O gün yapılan ibadetler diğer günlere göre daha büyük sevap kazandırır. Kılınan Cuma namazının fazileti pek büyüktür. Müslümanlar Cuma günü banyo yapar, en temiz elbiselerini giyer, en güzel kokularını sürünüp, güler yüzle sokağa çıkarlar. Cuma için ezan okunduğu vakit her türlü işlerini bırakarak camilere koşarlar. Zira Yüce Allahımız: “Cuma günü namaz için çağrıldığınızda hemen Allah'ın zikrine koşun. Alışverişi bırakın” buyurmuştur.

Cuma Namazı, müslüman erkeklere farz olan bir ibadettir. Kur'an-ı Kerim'de, olduğu, mutlaka kılınması gerektiği açık açık emredilmiştir. Vakti, öğle namazının vaktidir. Cuma günleri öğle namazı vaktinde bu namaz kılınırsa, öğle namazı da kılınmış sayılır. Dört rekat ilk sünneti, iki rekat farzı, dört rekatta son sünneti vardır. Bu dört rekatlık “Vakit Sünneti” kılmak sevaptır. Farz kılınmadan önce imam minbere çıkıp hutbe okur. Bu hutbenin okunması ve dinlenmesi de Cuma Namazı'nın farzlarındandır.

Cuma namazı kadınlara farz olmadığı halde eğer onlar da cemaatle birlikte Cuma'yı kılarlarsa öğle namazını kılmış sayılırlar. Cuma namazı hür ve serbest olmayanlara, yolcu olanlara, hasta olanlara, kör olanlara, ayakları olmayan sata kimselere farz değildir. Ama bunlar Cuma'yı kılarlarsa büyük bir sevap kazanırlar.

Cuma Namazı'nı kılabilmek için imam dahil en aşağı üç kişinin bulunması, Cumanın kılınan yerin herkese açık olması gerekir.

Şartlarına uygun bir Cuma namazı kılmak için abdest alınıp camiye gelinir. Sonra Cuma'nın 4 rekatlık ilk sünnetini kılkmak için kalkılır. “Niyet ettim Allah rızası için Cuma namazının ilk sünnetini kılmaya” diyerek tekbir alınır. Sübhaneke, euzu besmele, Fatiha ve bir sure okunarak rüku ve secdelere gidilir. İkinci rekatta Fatiha ve bir sure okunup oturulur. Sadece Ettahiyatü duası okunup kalkılır. Besmele, Fatiha ve bir sure okuyarak üçüncü ve dördüncü rekatlar tamamlanır.

Bu arada imam hutbe okumak üzere minbere çıkar. Cemaat büyük bir dikkatle onu dinler. Zira hutbeyi dinlemek farzdır. Hutbeden sonra imam mihraba geçer. Artık Cuma'nın iki rekatlık farzı kılınacaktır. Bunun için “Niyet ettim Allah rızası için Cuma Namazı'nın farzını kılmaya, uydum hazır olan imama” denilir. Herkes içinden sübhanekeyi okur, sonra imam açıktan Fatiha ve bir sure okur. Cemaat imamı dinler. Kendileri bir şey okumaz. Sonra rüku ve secdelere gidilerek iki rekat tamamlanır.

Farz cemaatle kılındıktan sonra Cuma'nın son sünneti niyetiyle dört, Ahir Zuhur niyetiyle dört ve Vaktin sünneti niyetiyle iki rekat namaz daha kılkınır. Ahir zuhur namazının aynen Cuma'nın ilk sünneti gibi kılmak daha sevaptır.

16 ŞUBAT CUMA HUTBESİ

CİHÂD: ALLAH YOLUNDA CANLA VE MALLA MÜCADELE

Cumanız Mübarek Olsun Aziz Müminler!
Bir sahabî, Peygamberimizin huzuruna gelerek, “Hem sevap hem de şöhret kazanmak için savaşan bir adam hakkında ne dersiniz? Böyle birisinin kazancı nedir?” diye sordu. Allah'ın Resûlü, “Hiçbir şey kazanamaz.” cevabını verdi. Ancak adam, sorusunu ısrarla üç defa tekrarladı. Bunun üzerine Peygamberimiz, “Hiç şüphe yok ki Allah, sadece kendi rızasını kazanma niyetiyle yapılan samimi amelleri kabul eder.”1 buyurdu.

Aziz Müminler!
Cihâd, Allah yolunda harcanan emeğin, Hak uğrunda verilen mücadelenin adıdır. Cihâd, müminin, bütün varlığını seferber ederek Yüce Rabbinin rızasını kazanma çabasıdır. Cihâd, mukaddesatı korumak için beden, dil, fikir ve gönülle kararlılık göstermektir.

Haksız bir saldırı, yok etme, sömürme ya da zulmetme mücadelesi değildir cihâd. Aksine Müslüman'ın, vatanında şerefi, kimliği ve özgürlüğüyle var olma; imanını, bayrağını, istiklâlini ve haysiyetini muhafaza etme azmidir. Cihâd, zulme ve zalime karşı, bir milletin hukukunu savunma gayretidir. Hakkı tutup kaldırma, yeryüzünde barış, huzur, adalet ve iyiliği yayma gayesidir.

Kıymetli Müslümanlar!
Yüce Rabbimiz, Kur'ân-ı Kerim'de Allah'a ve Resûlüne iman eden kimselerin mallarıyla ve canlarıyla Allah yolunda cihâd ettiklerini anlatmaktadır.2 Peygamberimiz de “Ellerinizle, dillerinizle ve mallarınızla cihâd ediniz!”3 buyurmaktadır. Bu âyet ve hadis göstermektedir ki; cihâd, sadece canı feda etmekle değil, kimi zaman elle, kimi zaman dille, kimi zaman da malla hakka hizmet etmekle olur.

“Mücâhid, nefsiyle cihâd eden kişidir.4 hadis-i şerifi gereği hepimizin cihâdı öncelikle kendi nefsimizde başlar. Nefsin kötülüğe, hataya ve isyana teşvik eden vesvesesi ile mücadele etmek de cihâddır. Allah'ın dinini en doğru kaynaktan öğrenip en güzel şekilde yaşamak da cihâddır. Bizi fıtratımızdan uzaklaştıracak, uçurumlara sürükleyecek arzu ve isteklere karşı durmak da cihâddır. Ve mümin, eğer kendi nefsi ile olan cihâdında başarılı olabilirse, o zaman İslâm düşmanlarına karşı cihâdında da zafer elde edebilir.

Kıymetli Kardeşlerim!
İslam'ın hayat veren ilkelerini yeryüzünde yaymak, haksızlıkların sona ermesini sağlamak için yapılan cihâd, kimi zaman kalemle kimi zaman da kelâmla olur. Mümin, an gelir eliyle, gün olur malıyla Allah yolunda, kelime-i Hak için çalışır, çabalar. Doğruyu anlatmak, iyiye davet etmek, güzelliklere vesile olmak için gecesini gündüzüne katar. İnancı, varlığı, vatanı, bekası ve hürriyeti için silahlı mücadeleye girmesi ise, cihâdın en üst seviyesidir. Daha dün Doğusuyla Batısıyla, Kuzeyiyle Güneyiyle bu aziz vatanı korumak uğruna verdiğimiz mücadele, cihadın en canlı şahididir. Allah'ın yardımıyla muzaffer çıktığımız Çanakkale, varoluş destanının, iman, cesaret ve azmin adıdır.

Aziz Müminler!
Cihâd, eline silahı alıp körü körüne masum canlara kıymak değildir. Son yıllarda insaf ve vicdanını yitirmiş cinayet şebekelerinin yaptığı ve Müslümanlara mal edilmeye çalışılan intihar saldırılarının, vahşet ve şiddetin İslâm'ın cihâd anlayışı ile yakından uzaktan alakası yoktur. Çünkü İslam'da cihad öldürmenin değil, yaşatmanın; yok etmenin değil, diriltme çabasının adıdır. Cihâd, ancak insanı yaratılış amacından saptıran her türlü kötülüğü ortadan kaldırmak için yapılır. Kime karşı ve hangi gerekçeyle yapılırsa yapılsın, masum insanlara yönelik saldırılar, İslâm'ın cihâda yüklediği yüce ruh ve ideallerle asla bağdaşmaz. Bunlar, insanlığa karşı hunharca işlenmiş büyük cinayet girişimleridir.

Kıymetli Kardeşlerim!
Bugün de millet olarak canımızla ve malımızla bir beka mücadelesi veriyoruz. Mehmetçiğimiz, inancımız, bayrağımız, vatan toprağımız uğrunda hiç çekinmeden varlığımızı feda edebileceğimizi bütün dünyaya bir kere daha gösteriyor. Ömrünün baharında şehadet şerbetini yudumlayan her bir vatan evladı, adeta bizlere Rabbimizin şu müjdesini haykırıyor: “Allah yolunda öldürülenlere sakın "ölü' demeyin. Onlar diridirler. Ancak siz bunu idrak edemezsiniz.”5

Aziz Müminler!
Bu varlık mücadelesinde hepimize sorumluluk düşüyor. Bu sorumluluğun bir gereği olarak geliniz bu mübarek Cuma vaktinde hep birlikte Allah Teâlâ'ya gönülden şöyle niyaz edelim:

Allah'ım! İstiklal ve istikbalimiz, birlik ve beraberliğimiz uğrunda mücadele eden kahraman ordumuzu muzaffer eyle! Huzurumuz ve değerlerimiz uğrunda canlarını feda eden aziz şehitlerimize rahmet, gazilerimize şifalar ihsan eyle! Fitne, fesat ve bozgunculuk peşinde koşanlara, milletimize ve ümmet-i Muhammed'e hile ve tuzak kuranlara karşı bize feraset, basiret, kuvvet ve dirayet lütfeyle! Bizleri cihâdın gerçek anlamını kavrayan, senin yolunda mücahede ve mücadeleden kaçmayan samimi müminler eyle!

Rabbimiz! Sana inandık, sana güvendik, sana tevekkül ettik. Bizleri sensiz, sahipsiz, inayetsiz bırakma!

1 Nesâî, Cihâd, 24.
2 Saff, 61/11.
3 Nesâî, Cihâd, 48.
4 Tirmizî, Fezâilü'l-cihâd, 2.
5 Bakara, 2/154.

CUMA NAMAZI KİMLERE FARZDIR?

Şu şartları taşıyan kişiye Cuma namazı kılmak farz olur:

1. Müslüman olmak,

2. Akıllı olmalı,

3. Ergenlik çağına gelmiş olmak,

4. Erkek olmak,

5. Hür ve serbest olmak,

6. Mukim olmak (misafir olmamak),

7. Sağlıklı olmak,

8. Kör olmamak,

9. Ayakları sağlam olmak.

En Çok Aranan Haberler