MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin çok sayıda mesaj içeren son açıklamasında, AK Parti içinde Cumhur İttifakı’ndan gayrimemnun ve ‘suyu bulandıranların’ olduğuna yönelik sözleri, AK Parti’de gündeme oturdu.
AK Parti’de 2019 yerel seçimlerinden bu yana, MHP ile olan ortaklık sebebiyle ‘hak ve özgürlükler konusunda adım atılamadığı, güvenlikçi politikalar izlendiğine’ yönelik görüşler dile getiriliyordu. Parti yönetiminin, son seçimlerden sonrasında milletvekilleri ile yaptığı istişare toplantılarında da MHP ile kurulan iş birliği sebebiyle AK Parti’nin Kürtlerden ve Alevilerden uzaklaştığı, partinin en önemli unsurları olan yenilikçi ve reformist özelliklerinin kalmadığına yönelik eleştiriler gündeme getirilmişti.
AK Parti’de ayrıca, hem Cumhurbaşkanı'nın hem de Bahçeli’nin en hassas olduğu konulardan biri olan Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş’ın hapiste olması sebebiyle Türkiye’nin Avrupa’da zor durumda kaldığına ve hukuka güvenin olmamasından dolayı yabancı sermayenin de gelmediğine yönelik tespitler yapılıyordu. Kamuoyu önünde olmasa da, parti içinde Kavala’nın serbest bırakılması için bazı hukuki adımların atılabileceği, ancak MHP’nin buna geçit vermeyeceği yönündeki tartışmaların artması Bahçeli cephesinde ‘Bardağı taşıran damla’ olarak değerlendiriliyor. Bahçeli’nin son açıklamasındaki ‘Suyu bulandıran AK Partililerden’ kastettiği kesimin de, MHP ile yol yüründüğü sürece ‘yeniden reform gündemine dönülmesinin’ mümkün olmadığını dile getirenler olduğu belirtiliyor.
Öte yandan, Türkiye Gazetesi'nde yer alan habere göre AK Parti yöneticilerine göre, parti içinde MHP ile iş birliğine soğuk bakanların sayısı 10 kişiyi geçmez. Hatta bu isimlerin kimler olduğunun Bahçeli tarafından da bilindiğini düşündüklerini kaydeden AK Parti kaynakları “Hem bizim içimizde MHP’ye itiraz edenlerin, hem de dışarda bu ittifaka karşı olanların bilmedikleri bir şey var ki, o da Cumhur İttifakı’nın salt bir seçim iş birliği olmadığıdır. Bu ittifak, gündelik siyasi tartışmalara kurban edilmeyecek kadar derin bir ittifaktır. Pazarlıklar üzerine kurulan bir ittifak değildir” görüşünü dile getiriyor.