Türkiye, 14 Mayıs'ta seçimlere gidiyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 10 Mart'ta imzaladığı seçim süreci, 18 Mart'ta resmen başlıyor. Seçimlerde en merak edilen ise Millet İttifakı'nın adayının kim olacağı sorusuydu. Son yapılan toplantı sonrasında 6'lı masa adaylarının CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu açıkladı.
Kılıçdaroğlu, adaylığının açıklanması sonrasında bugün depremin etkilediği Hatay'da açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı sürecinde tanıtım logosu da ilk kez kamuoyuyla paylaşıldı.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun Hatay'daki ziyaretine İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'da eşlik etti.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamasından satır başları:
Türkiye coğrafyasında hepimiz birlikte ve huzur içinde yaşamak istiyoruz. Acılar varsa paylaşacağız. Kutlu günlerimiz varsa neşeleneceğiz. Beraber olmak bu ülkenin geleceğini birlikte inşa etmek hepimizin boynunun borcudur. Kimseyi ötekileştirmeden 85 milyon insanı kucaklamak benim de boynumun borcudur.
Hatay'da belediye başkanımız mezarlar Türk bayrağı ve Hatay belediyesi bayrağı koymuş. Ankara'dan talimat gelmiş, bayrakları indirin diye. Hayatımda hiç bu kadar üzülmedim. Bunun olur olduğunu görmek benim vicdanımda derin yaralar açtı. Asla kabul etmiyoruz. Bayrağımıza sahip çıkmak namusumuzdur, vatanımıza sahip çıkmak da namusumuzdur. Depremde hayatını kaybettiği vatandaşların mezarlığı Büyükşehir Belediyesi'ne aittir. Bir toplumu ayrıştırmak kadar tehlikeli bir şey yoktur.
11 büyükşehir belediye başkanımı, depremin etkilediği kentlerde koordinatör olarak görev yaptı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu da Hatay'da koordinatör olarak görev yapıyor. Kendisini hepinizin huzurunda yürekten teşekkür ederim.
Şimdi 'Çiftçinin, esnafın kredisi var ödesin', nasıl ödeyecek? Herkes kenti terk etmeye başlamış. Olağanüstü hallerde olağanüstü kararlar alınır. Esnafın, çiftçinin kendisine dönmesi için ona destek vereceksiniz. Bir olayla karşılaştığınızda derhal planlarsınız. Kısa, orta, uzun dönemde ne yapacağım... Aksi halde devleti yönetemezsiniz. Beşeri sermayeden büyük kayıp var. Adıyaman, Kahramanmaraş, Malatya'ya gittim. Hatay'a 4'üncü gelişim. Nitelikli eleman kenti terk etmiş vaziyette. Fabrikaların çalışması, esnafın dükkan açması lazım. Okulların açılması lazım. Yapamıyorsanız bize söyleyin yaparız hepsini. Bir kenti kent yapan unsurlardan birisi de o kentteki entelektüel birikimdir. Kenti kent yapan ruhtur, bu ruhun korunması lazım.
Samandağ'da yazı göndermişler, 'Az su tüketen ürünler ekin' diye. Bir devlet bunu yapar mı? Deyin ki 'DSİ bunu yapamıyor', bizim belediye başkanlarımız yaparlar ve suyu da verirler. Siz bunu yapmadığınız takdirde daha pahalı bedel ödüyorsunuz. Bizim insanımız bunu yapar.
Bu olayda kimin kabahati var? Anayasa'nın 57'nci maddesinde ne diyor. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 25'inci maddesi... Bir binanın yapımı için 23 imza gerekiyor. 23 imzanın hiçbirisinde konut ve dükkan sahibinin imzası yok, tamamı kamu. Bu güveni kamu veriyor. Şimdi diyorlar ki 'Size yer vereceğiz ama sizi borçlandıracağız, 20 yıl ödeyeceksiniz.' Benim ne günahım var, o imzaları ben atmadım. Şimdi depremzedeyi borçlu çıkarıyorlar. Bütün vatandaşlarıma sözüm sözdür, herkesin anahtarını teslim edeceğiz, 5 kuruş almayacağız. Zaten almak suç. Anayasa 125. madde diyor ki; İdare kendi iş ve eylemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür. Eğer bir helalleşme olacaksa, anahtarı teslim edeceksiniz, özür dileyeceksiniz. Eve ruhsat veriyorsun, herkes geliyor, bakıyor. 'Sana ev yapacağım, bana parasını ver.' Kimin kusuru varsa, kusuru giderecek olan odur. Vatandaşın devlete değil, devletin vatandaşa borcu var.