Ensar Vakfı, Türkiye Gençlik Vakfı, İlim Yayma Cemiyeti, Cihannüma Derneği, Önder İmam Hatipliler Derneği, İnsan ve Medeniyet Hareketi ile Memur-Sen işbirliğince '2023 Vizyonunda Yeni Anayasa ve Başkanlık Sistemi' konulu konferans düzenlendi. Düzce İl Müftülüğü Salonu'ndaki konferansa, Vali Ali Fidan, Cumhuriyet Başsavcısı Kamil Erkut Güre, Düzce Belediye Başkanı Mehmet Keleş, Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar, Baro Başkanı Avukat Ali Dilber, sivil toplum örgütleri temsilcileri, ve vatandaşlar katıldı.
Vali Ali Fidan, ülkenin birçok alanda yol kat ettiğini, milletin demokratik sistemin tekrar rayına oturtulması, ekonomide yapılan çalışmaların ülkeyi bir noktaya getirdiğini ifade etti. Vali Fidan, "Ancak Türkiye’nin sivil, demokratik, özgürlükçü bir anayasaya ihtiyacı var. Metinde ne kadar çok maddeyi değiştirseniz de ruhunu değiştiremezseniz. Bu yüzden anayasanın ruhunu da değiştirmeliyiz. Katkılarından dolayı bütün STK’lara teşekkür ediyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Şeref Malkoç ise konuşmasında yeni anayasa ve başkanlık sisteminin çok yakın zamanda gerçekleşeceğine inandığını belirterek,“ Kendi derdimize derman olacak bir anayasa olacak. Bu millet istedikten sonra yeni anayasa da gelir başkanlık da gelir. Düzce’deki bu coşku bana bu işareti verdi” dedi.Siyasi istikrarın çok önemli olduğunu vurgulayan Malkoç, şöyle konuştu:
“600 yıllık bir imparatorluktan bahsediyoruz. İttihat Terakki yabancıların desteği ile Sultan Abdulhamit’i tahttan indirdi. Ardından milletimizin başına gelmedik kalmadı. Yani siyasi istikrarsızlık yaşadık. Balkan savaşından sonra toprakların yüzde 55, nüfusun da yüzde 50’sini kaybetti. O yüzden siyasi istikrar çok önemli. Günümüzde de bu böyledir. Koalisyon olsaydı aynısı olurdu.”
Milli ve yerli anayasa söylemine de açıklık getiren Malkoç, sözlerini şöyle tamamladı:
“Yerli anayasa olacak. Biz binlerce yıllık bir milletiz. 16 devlet kurmuşuz. Çadır ya da aşiret devleti değiliz. Biz 'yerli, milli anayasa' derken ABD ve Avrupa’daki hukuk metinlerinden, bilimden, akıldan, tecrübeden yararlanacağız. Ancak bunu yaparken kendimize de bakacağız. Yunus Emre derki; 'biz yaratılanı severiz yaratandan dolayı' Biz hem Aristo’yu biliyoruz, hem İmam’ı Azam’ı biliyoruz, hem de Kuran-ı Kerim’i biliyoruz.”
DHA