Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, "İçinden geçtiğimiz zor günlerde üzerimize akla hayale gelmeyecek yollardan saldıran küresel emperyalist 77 düvel ve onlara uşaklık eden kafir piyonlar, İlay-ı Kelimetullah’ın yeryüzündeki son ordusu Mehmetçiğimizin hassasiyetlerini bildiği için Kur’an-ı Kerim’e bomba tuzaklayabilecek kadar alçaklaşıyor" dedi.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Topçu, Özbekistan Cumhuriyeti’nin Ankara Büyükelçisi Alisher Agzamhodjaev ve beraberindeki Özbek işadamları heyetini kabul etti. Türk dünyası devletleri için “Yedi Devlet-Tek Millet“ tabirini kullanan Topçu, “Yüzyıllardır ayrı kalmış ortak ataların torunları olarak bugün medeniyet coğrafyamızın Medine’si konumundaki Ankara’da, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Özbek kardeşlerimle bir araya gelmekten mutluluk duydum” ifadelerini kullandı.
Topçu, 2017 yılının Ekim ayında Özbekistan ve Türkiye arasında ekonomiden savunma sanayisine, sağlıktan tarıma, eğitimden kültüre pek çok alanda işbirliği imkanlarını içeren 26 anlaşmanın her iki ülkenin Cumhurbaşkanları tarafından imzalandığını anımsattı. Özbekistan’ın Orta Asya’da 32 milyon nüfusu, yeraltı ve yerüstü kaynakları ile her açıdan stratejik, çok önemli bir ülke olduğunu belirten Topçu, Özbekistan’ın dünyanın en büyük yedinci doğalgaz, dördüncü uranyum, altıncı pamuk üreticisi ve ikinci büyük pamuk ihracatçısı konumunda olduğunu söyledi. Topçu, iki ülke arasında kültür ve turizm ile ilgili de önümüzdeki yıllarda çok büyük gelişmeler olacağını kaydederek, "Başkent Semerkant, itikat imamımız Matüridi’nin şehri, Buhara ise İmam Buhari’nin şehridir. Bu beldeler bizler için çok büyük önem arz ediyor. Kardeş ülke Özbekistan bu medeniyet şehirlerine ev sahipliği yapıyor. Bu kadim şehirlerin tüm Türk dünyasında ve İslam dünyasında önemli bir yeri vardır. Turizm alanındaki ortak projelerimizle inşallah bin yılık ayrılık hasreti bitecek ayrı düşmüş kardeşler yeniden kavuşacak. Bunu kardeş halklar olarak birlikte başaracağız. THY inşallah 16 Mart tarihinden itibaren İstanbul’dan Semerkant’a tarifeli seferlerini başlatıyor. Böylece iki kardeş toplum daha da sıkı kaynaşma fırsatını bulacaktır. Bu buluşma ve kaynaşma inşallah dilde, işte, fikirde bir olmamızın yolunu da açmış olacak” diye konuştu.
"İlay-ı Kelimetullah’ın yeryüzündeki son ordusu Mehmetçik"
Topçu, Mehmetçiğin Kur’an-ı Kerim hassasiyetini bilen bölücü terör örgütü mensubu teröristlerin Kur’an-ı Kerim’i bomba ile tuzaklamasını değerlendirdi. Zeytin Dalı Harekatı kapsamında teröristlerin terk ettikleri bölgede Kur’an-ı Kerim’i bombayla tuzaklaması sonucu Uzman Çavuş Orhan Sürmen’in şehit olduğunu ifade eden Topçu, "İçinden geçtiğimiz zor günlerde üzerimize akla hayale gelmeyecek yollardan saldıran küresel emperyalist 77 düvel ve onlara uşaklık eden kafir piyonlar, İlay-ı Kelimetullah’ın yeryüzündeki son ordusu Mehmetçiğimizin hassasiyetlerini bildiği için Kur’an-ı Kerim’e bomba tuzaklayabilecek kadar alçaklaşıyor. Mehmetçiklerimizi milletçe ve ümmetçe dua ile şükran ile selamlıyoruz. İlay-ı Kelimetullah’ı yüceltmek için toprağı mübarek kanıyla sulayıp bize vatan yapan Kur’an, vatan, bayrak fedailerinin şefaatlerine Rabbim bizleri de mazhar etsin inşallah. Kur’an şehitlerimizden Orhan’ımız için de yakınlarına büyük Türk milletine ve İslam ümmetine sabır ve başsağlığı, gazilerimize şifalar diliyorum” dedi.
"Bizi yedi devlet-tek millet kılıyor"
Özbekistan Cumhuriyeti’nin Ankara Büyükelçisi Alisher Agzamhodjaev ise 2017 yılının Ekim ayında iki ülke liderlerinin bir araya gelmesiyle ilişkilerde yeni bir döneme girildiğini vurguladı. Yürütmekte olduğu Ankara Büyükelçiliği görevinin kendisi için bir iftihar sebebi olduğunu söyleyen Agzamhodjaev, şunları kaydetti:
"Özbekistan coğrafi konumu gereği denizlere uzak bir ülkedir. Türkiye’ye geldiğimden beri tanıştığım herkes ‘artık senin de memleketinin denizleri var, burası hepimizin memleketi’ diyor. Bu beni çok duygulandırıyor. Ben de ‘benim memleketimin kadim şehirleri Semerkand ve Buhara sizin de memleketiniz’ diyorum. Bunu yürekten söylüyorum. Bizleri burada evimizde gibi ağırlayan, Türk-İslam kültürü ile medeniyetine katkılarından ve ilgilerinden dolayı büyük rol üstlenen Yalçın Bey’e şükranlarımı sunuyorum. Kendisi bizim bir araya gelmemiz gerektiğini her fırsatta dile gitirmektedir. Geçenlerde TÜRKSOY tarafından kıymetli atamız Ali Şir Nevai’yi anmak için düzenlenen bir programda onun eserlerini hatırladık. Bir kere daha görmüş olduk ki ortak değerlerimiz bizi, Yalçın Bey’in de belirttiği gibi, ‘yedi devlet-tek millet’ kılıyor. Bizler bu ‘tek millet’ bağının tekrar tesis edilmesi için çalışıyoruz.”