Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MESS Teknoloji Merkezi'nde düzenlenen Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi: MESS Teknoloji Merkezi ve 40 Fabrika Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, salgın döneminde birçok firmanın daha önce hiç varlık göstermediği ya da kısıtlı pazar payının olduğu ülke ve bölgelere açılma imkanı bulduğunu söyledi.
İhracat odaklı çalışan şirketlerin müşterisi yelpazesini genişlettiklerini gördüklerini dile getiren Erdoğan, "İnşallah dünya genelinde salgının etkileri azalıp, taşlar yerli yerine oturdukça Türkiye'nin yakaladığı ivmenin hızı daha da artacaktır. Ülkemiz sadece sağlık turizmi ve hizmetlerinde değil, ihracattan üretime tarımdan sanayiye kadar her alanda Kovid-19 sürecinden güçlenerek çıkacaktır. Birileri istemese de biz 3 kıtanın merkezi Türkiye'yi küresel bir üretim ve teknoloji üssü haline dönüştürmekte kararlıyız. Bunun altyapısını son 18 senede attığımız adımlarla zaten oluşturduk." diye konuştu.
Milli geliri 238 milyar dolardan 754 milyar dolar seviyesine, ihracatı da 36 milyar dolardan 180 milyar düzeyine yükselttiklerini aktaran Erdoğan, sanayi üretimini her yıl ortalama yüzde 5,9 artırmayı başardıklarını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu ülke için hayal kuran, projesi, fikri olan her kesimden insana güçlü destek verdiklerini belirterek, şöyle devam etti:
"Müteşebbislerimizi bürokrasinin ataletine bırakmadığımız gibi faiz lobisinin acımasızlığına da hiçbir zaman terk etmedik. Esnafımızı, sanayimizi, çiftçimizi, işçimizi yüksek faiz yükünün altında asla ezdirmedik. Güncel ihtiyaçlara göre belirlenmiş, iyi çalışılmış, özgün ve öncü bir teşvik sistemiyle daima üreticimizin yanında olduk. Kısa süre önce teşvik sistemimizde yapısal bir reforma imza atarak, ilçe bazlı bir teşvik sistemini hayata geçirdik. Ar-Ge harcamalarının milli gelirimizdeki payı, tarihimizde ilk defa yüzde 1'in üzerine çıktı. Yine bu dönemde sanayiye kaydolmuş firma sayımız 8 bin 779'dan 150 bine yükseldi. Organize sanayi bölgesi sayısını 193'ten 321'e çıkararak, ülkemizin üretim kapasitesini sağlamlaştırdık. Bugün itibarıyla organize sanayi bölgesi olmayan hiçbir ilimiz kalmadı."
Büyük ölçekli yatırımlar için 21 endüstri bölgesi ilan ettiklerini kaydeden Erdoğan, "85 teknoparkımız, 1607 Ar-Ge ve tasarım merkezimizle yeni teknolojileri geliştiren ülke idealimize bir adım daha yaklaştık. Teknoparklarımızda üretilen teknoloji ürünlerinin ihracatı 4,8 milyara dolara yükseldi. 2002'de sanayi üretiminin ekonomik karşılığı 72 milyar lirayken, 2009'da sanayiden elde ettiğimiz gelir 954 milyar liraya ulaştı. Keza 2002 yılında imalat sanayimizin ihracatı 33 milyar dolarken, 2009'da bu rakam 172 milyar doları buldu." bilgisini verdi.
Erdoğan, bu süreçte sadece ihracatı artırmakla kalmadıklarına, aynı zamanda ihracatın kompozisyonunu da değiştirdiklerine işaret ederek, şöyle konuştu:
"Özellikle düşük teknolojili ürün ihracatına dayalı yapıdan orta-yüksek teknolojili bir üretim yapısına geçtik. Orta-yüksek teknolojili ürünlerin imalat sanayi ihracatı içerisindeki payı 2002 yılında yüzde 24 iken 2019 yılında yüzde 36 seviyesine yükseldi. Düşük teknoloji grubu ürünleri payı ise yüzde 47 seviyelerinden yüzde 33'e geriledi. Bunun bir neticesi olarak milyar doların üzerinde değere ulaşan dijital oyun şirketlerimiz küresel ölçekte ses getirmeye başladı. Eğer salgın döneminde hiçbir konuda arz sıkıntısı çekmediysek, işte bu güçlü üretim altyapısı sayesindedir. Kamu güvenliğinde bir zafiyet yaşanmadığı gibi tedarik zincirinde de herhangi bir kesinti olmamıştır. Dünyanın en zengin ülkelerinde bırakın sıradan vatandaşları sağlık personelinin dahi maskeye ulaşamadığı günlerde biz yerli solunum cihazımızı sadece 2 haftada seri üretim bandından indirmeyi başardık."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 60 yıllık hayalleri olan Türkiye'nin Otomobili fabrikasının temellerini yine bu dönemde attıklarını anımsatarak, sağlık tesislerinden ulaşım ve sulama projelerine kadar hiçbir konuda planları ertelemediklerini, Türkiye'nin dört bir yanında yatırımlara hız kesmeden devam ettiklerini vurguladı.
Yarın Roketsan'ın stratejik bir tesisinin açılışını yapacaklarını dile getiren Erdoğan, pazartesi günü ise sel felaketi yaşayan Giresun'u ziyaret edeceğini, cuma günü İç Anadolu Bölgesi'nin en kritik ulaşım projelerinden Ankara-Niğde otoyolunu milletin hizmetine sunacaklarını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bahanelere sığınmadan, zorluklara aldırmadan büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa etmek için koşacak, koşturacak, var gücümüzle çalışacağız." ifadesini kullandı.
18 yılda elde ettikleri hiçbir kazanımın kendilerine altın tepside sunulmadığını, 2002'de başlayan hizmet yolculuklarının asla dikensiz bir gül bahçesi olmadığını vurgulayan Erdoğan, devletin içine çöreklenmiş çetelerle idari maslahatçı bürokrasiyle gazete manşetleriyle siyaseti dizayn eden medya ile mücadele ettiklerini dile getirdi.
Erdoğan, Türkiye düşmanlarına tetikçilik yapan DEAŞ'ından PKK'sına, DHKP-C'sine kadar eli kanlı terör örgütleriyle mücadele ettiklerine değinerek, şöyle devam etti:
"Ağaç bahanesiyle sokakları ateşe veren, esnafımızın malını, mülkünü yağmalayan çapulcularla mücadele ettik. Devletin namuslarına emanet ettiği silahı, tankı, topu, uçağı millete karşı kullanan FETÖ'cü hainlerle mücadele ettik. Ülkemiz, milletimiz ve demokrasimiz için attığımız her adımı yargı yoluyla engellemeye çalışan çapsız muhalefetle mücadele ettik. Türkiye'yi kendi karanlıklarına mahkum etmek için her yolu mübah gören millet, memleket düşmanı, faşist zihniyetle mücadele ettik. İnsanımızın birlik, beraberlik ve ebedi kardeşliğine kasteden mezhepçi fanatiklerle mücadele ettik. Üretmeden, ter dökmeden, hiçbir riske girmeden servetine servet katmaya alışmış faizci lobilerle mücadele ettik. Ne küresel güçlere ne darbeci zihniyete ne terör sevici yapılara ne de milletimizin kanını emen tufeylilere boyun eğdik. Milletin emanetini, ülkenin sırtına kene gibi yapışmış, azgın azınlığın ihtiraslarına kurban etmedik. 'Allah bes baki heves' diyerek, 18 yıl boyunca ülkemiz, milletimiz ve işte bugün burada olduğu gibi Türkiye'nin refahı, huzuru kullanması ve kalkınması için yatırım yapan siz iş adamlarımız için gayret gösterdik."
"18 yıl evvel ekonomide, IMF'siz adım dahi atamayan Türkiye, bugün satın alma gücü paritesine göre dünyanın en büyük 13. ekonomisidir." diyen Erdoğan, parasını ödeyemediği için hastalarını rehin alan bir ülkeyi, dünyada parmakla gösterilen bir sağlık sistemiyle kendilerinin tanıştırdığını anlattı.
Erdoğan, insansız hava araçlarıyla dünyanın en ileri teknolojisine sahip 4-5 ülkesi arasında olduklarını, savunma sanayiinde "Dünyanın en büyük 100 şirketi" sıralamasında Türkiye'den 7 firmanın bulunduğunu, müteahhitlik hizmetlerinde dünya ikincisi, tarımsal hasılada yine Avrupa'da lider durumda olduklarını, kalkınma yardımlarında milli gelire oranla yine ilk sırada olduklarını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bir dönem krizlerle siyasi istikrarsızlıklarla konuşulan bir ülkenin bugün başarılarıyla, Karadeniz'de yaptığı devasa doğal gaz keşifleriyle, Doğu Akdeniz'de gerçekleştirdiği sismik araştırmalarıyla gündeme gelmesi hiç şüphesiz sabrın, gayretin ve inancın bir sonucudur. Birkaç milyar dolarla ülke ekonomisinin çökertildiği, ülkenin kaynaklarının bir avuç seçkine peşkeş çekildiği, terörle, şiddetle vandallıkla siyasetin şekillendirildiği eski Türkiye manzarası artık tamamen tarihe kavuşmuştur. Devlet-millet sırt sırta verdikçe inşallah ülkemizin bu başarı grafiği yükselmeye devam edecektir."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye olarak sadece kısa vadeli hedefleri değil, orta ve uzun vadeli projeleri de özellikle ele almaları gerektiğinin altını çizerek, "Bir taraftan imalatı, istihdamı artırırken, eş zamanlı olarak da inovasyona, katma değeri yüksek teknolojik ürünlere yönelmemiz şart. İmalat sanayimizin teknolojik dönüşüm ve verimlilik eksenlerinde kendini yenilemesi artık kaçınılmazdır. Yerlileşmeyi ve kendi kendine yeter hale gelmeyi merkeze alarak küresel rekabette bizi öne geçirecek yeni sıçrama alanları oluşturmalıyız. Akıllı, dinamik ve hedef odaklı bir sanayileşmeyle vites yükseltip çok hızlı yol almalıyız. Şart." diye konuştu.
Teknoloji odaklı sanayi hamlesi programıyla tüm bu hedefleri gerçekleştirme yolunda tarihi bir adım attıklarını belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu program kapsamında titiz bir çalışmayla ülkemiz için kritik öneme sahip ürünleri tespit ettik. Ayrıca robotik, eklemeli imalat, ileri malzemeler, çip teknolojisi, elektrikli ve insansız ulaşım sistemleri gibi konularda da iddiamızı ortaya koyduk. Programımızın ilk çağrısını, yerli kabiliyetlerimizi hızla artırmak istediğimiz ve sanayi için stratejik öneme sahip makine sektörüne yapmıştık. Gelen başvurular içinden sektöre seviye atlatacak 10 projenin destek kararını tamamladık. Bu projeler için 1 milyar liraya yakın sabit yatırım yapılacak. Projelerin Ar-Ge'sini TÜBİTAK, yatırım harcamalarını KOSGEB finanse ederken, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız da stratejik devlet teşviklerini verecek."
İlk aşamadaki bu 10 projenin detaylarına da değinen Erdoğan, projelere ilişkin şu bilgileri verdi:
"Atlas firmamız bina ısıtmasında kullanılan motor, sürücü kartı ve pompa aksamlarını ilk defa ülkemize üretecek. Dirinler firmamız büyük ebatlı rüzgar türbin malzemelerini üretecek ve 5 yılda 329 milyon liralık bir katma değer oluşturacak. ERMAKSAN dünyada 800x800 milimetre üretim kapasitesine sahip, büyük boyutlu, eklemeli imalat makinesi üreten ikinci firma olacak. WAT Motor Şirketi, servo motor sistemlerini geliştirecek. Durmazlar Makina, ultra hızlı lazerler ve eklemeli imalat makinelerinde kullanılan tek modlu lazerleri üretecek. Akım Metal cnc takım tezgahlarını hem geliştirecek hem de seri üretimini gerçekleştirecek. İğrek Makina yüksek teknolojili cnc takım tezgahlarını yerli ve milli kaynaklarla imal edecek. Polat Makina süperkritik akışkan ekstraksiyon sistemlerinin seri üretimini gerçekleştirecek. Böylelikle teknolojik olarak dışa bağımlı olduğumuz bu sistemler yerli ve milli olacak."
Kaynak: AA