Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, FETÖ'nün darbe girişimine, "kontrollü darbe" demenin bir nasipsizlik olduğunu belirterek, "Bu olaya kontrollü darbe demek, nasipsizliğin ötesinde vurdumduymazlıktır. Siz yoksa bu sürecin hala böyle devam etmesini mi istiyorsunuz? Kusura bakma, OHAL pazartesi MGK gündemine gelecek, konuşacağız, hükümetimize tavsiye kararını alacağız." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Can pazarının ortasında dahi zalimle mazlumu ayırt etme konusunda dünyanın her köşesinde adaletin sembolü olarak kullanılan o gözleri bağlı mitoloji heykelini utandıracak hassasiyet gösteren bir başka millet yoktur. Böyle bir miletin mensubu olduğum, böyle bir ülkenin evladı olduğum için her zaman Rabb'ime hamd ediyorum." dedi.
Erdoğan, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla TBMM'de düzenlenen törene katılarak, vatandaşlara hitap etti.
Ankara'nın dört bir yanından Meclise gelerek 15 Temmuz'un birinci yılında kendilerini yalnız bırakmayan vatandaşları en kalbi duygularla hasretle, muhabbetle selamladığını belirten Erdoğan, "Burada, bu saatte sizlerle Türkiye'nin yakın tarihinde yaşadığı en büyük ihanet, işgal ve darbe girişimi olan 15 Temmuz'un birinci yıl dönümü vesilesiyle buluştuk. Öncelikle 15 Temmuz gecesi şehit olan tüm kardeşlerime Allah'tan rahmet, yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyorum. O gece yaralanarak gazilikle şereflenen tüm kardeşlerimize sıhhat ve afiyet temenni ediyorum." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara ve İstanbul başta olmak üzere Türkiye'nin her yerinde darbecilerin karşısına dikilerek ihanet girişimine geçit vermeyen milletin her bir ferdine şahsı ve milleti adına teşekkür ederek, Türk milletinin 15 Temmuz'da kelimenin tam anlamıyla millet olduğunu, hem de nasıl bir millet olduğunu tüm dünyaya gösterdiğini söyledi.
Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Yaşadığı ülke, mensubu olduğu millet, özellikle de gençler konusunda ümitsizliğe düşmüş olanlar vardı. 15 Temmuz gecesi hep beraber gördük ki küllerin altında kor bir ateş yanıyor, vakti saati geldiğinde o kor ateş istiklaline ve istikbaline el uzatan herkesi yakıp kül eden bir aleve dönüşüyor. Bir asır önce 7 düvelin bir araya gelip, tüm gücüyle yüklendiği Çanakkale'de herkesi şaşırtan bir zafere imza atmıştık. 15 Temmuz'da da 7 düveli arkasına alan bir ihanet çetesinin 40 yıllık planını 20 saate kalmadan bozarak tarihimize yeni bir zaferi nakşettik.
Savaşlar, ordular arasında olur. Türk milleti, 15 Temmuz'da ordulaşmış bir ihanet çetesine karşı yüreğindeki imanı ve çıplak eliyle bir mücadele verdi. Benim milletimin elinde silah mı vardı? Benim milletim o alçaklara, o hainlere karşı silahla mı yürüdü? Benim milletim bayrağıyla ve yüreğindeki imanıyla yürüdü. Dünyada bunun başka bir örneği yok. Kurşunu göğsünde durduran bir başka millet de yok."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstiklal Marşı'nın "Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın / Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın / Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk’ın / Kim bilir, belki yarın belki yarından da yakın." mısralarını okuyarak, milletin göğsünü darbecilere karşı siper ettiğini söyledi.
Erdoğan, "Tankı yumrukla durduran bir başka millet yok. Tankın egzozunun içine fanilasını, tişörtünü sokmak suretiyle onu durduran bir başka zeka da yok. Uçağı, helikopteri yakalamak için hamle yapan bir başka millet yoktur. Ölümün üzerine böylesine cesaretle giden bir başka millet yoktur. Can pazarının ortasında dahi zalimle mazlumu ayırt etme konusunda dünyanın her köşesinde adaletin sembolü olarak kullanılan o gözleri bağlı mitoloji heykelini utandıracak hassasiyet gösteren bir başka millet yoktur. Böyle bir miletin mensubu olduğum, böyle bir ülkenin evladı olduğum için her zaman Rabb'ime hamd ediyorum." diye konuştu.
Erdoğan, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla TBMM'de düzenlenen anma programında vatandaşlara seslendi.
Şair Halit Fahri Ozansoy'un Vatan Destanı şiirinden, "Ey bütün cihana bedel Türkeli/Açtığın cenklerin yoktur evveli/Tarih bir nehir ki coşkundur seli/Sen ona nisbetle, umman gibisin/ Bir yandan hep böyle taştın, köpürdün/Bir yandan cefalı bir ömür sürdün/Fakat ne derece ezildinse dün/Şimdi gene tunçtan kalkan gibisin." dizelerini okuyan Erdoğan, ülke ve millet olarak, şimdi yine tunçtan bir kalkan gibi hedeflerine doğru ilerlediklerini söyledi.
- "Hiç kimse bu kutlu çatıya el uzatmayı düşünmedi"
Erdoğan, 15 Temmuz'u, herhangi bir darbe girişimi olmanın ötesinde ihanet kalkışması şeklinde ifade etmelerinin bir nedeni bulunduğunu belirtti. Erdoğan, önlerinde bulundukları TBMM'nin, bağımsızlıklarının ve demokrasinin sembolü olduğuna işaret ederek, bu Meclisin, Kurtuluş Savaşı'nı bizzat idare ettiğini, Polatlı'ya kadar yaklaşan düşmanla yapılan savaşta top sesleri duyulurken dahi Meclisin görevini sürdürdüğünü anımsattı. Erdoğan, Cumhuriyet tarihleri boyunca pek çok badire yaşamalarına rağmen hiçkimsenin, bu kutlu çatıya el uzatmayı düşünmediğini vurguladı.
- "250 şehidimizin ahı var"
Alanda bulunanların "İdam isteriz" sloganlarına Erdoğan, "Size kanaatimi paylaştım. Hukuk içinde, parlamento burada. Parlamentoya gelir... Parlamentodan geçeceğine inanıyorum. Parlamentodan geçtiği zaman, bana geldiğinde tereddütsüz onaylarım. Çünkü 250 şehidimizin ve milletimizin burada ahı var. 2 bin 193 gazimizin ahı var. Hans, George ne der, buna bakmam. Ahmet, Mehmet, Hasan, Hüseyin, Ayşe, Fatma, Hatice ne der ona bakarım." karşılığını verdi.
Bu ihaneti yapanların alçakça bir cüret gösterdiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, çünkü onların, ülkenin yönetimine el koymanın çok ötesinde niyetlerle yola çıktığını vurguladı. Erdoğan, amacın, ülkeyi, milleti topyekün esir ederek hem devleti hem medeniyeti kökten yıkmak olduğuna dikkati çekerek, "Bunun için TBMM öncelikle hedef aldıkları ve en çok bombaladıkları yer oldu. Darbeciler, tıpkı milletimizin korkup evlerine saklanacağını sandıkları gibi milletvekillerimizin de Meclisi terk edip, kaçacaklarını düşünmüşlerdi." diye konuştu.
-"Yazıklar olsun"
Erdoğan, milletin sokaklara, meydanlara dökülerek, ülkesine sahip çıkarken Ankara'da bulunan Meclis Başkanı İsmail Kahraman ve milletvekillerinin, saat 23.30'dan itibaren TBMM'de bir araya gelmeye başladığını anımsattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Pensilvanya'daki FETÖ, Türkiye'deki temsilcilerini idare edemiyordu. Şimdi diyorum ki, kimse Pensilvanya'daki bu FETÖ'nün bütün kirli çamaşırlarını ortaya çıkarmaktan çekinmesin. Ne biliyorsa söylesin. Adını anmaktan çekinmesin. Çünkü biz Müslümanlar olarak iki kişi konuşuyorsak üçüncüye hainlerin kim olduğunu anlatmalıyız, öğretmeliyiz ki herkes bilsin.
Saat 23.15'te İstanbul Atatürk Havalimanı'nda onbinler vardı. Ama orada da o esnada bir siyasetçi vardı. O siyasetçi, ne yazık ki tankların, VIP'in önünden çekilip, ondan sonra çıkmayı planladı. Tankların başındakilerle pazarlık yapıldı, tanklar oradan çekildi ondan sonra tankların önüne çıkarım diyen bu kişi, Bakırköy'deki belediye başkanının yanına gitti. Bugün baktım konuşuyor, konuşurken de hala bu olayı, kontrollü darbe olarak ifade ediyor. Kimseyi aldatmayalım, bu olaya kontrollü darbe demek, gerçekten bir nasipsizliktir. Bu olaya kontrollü darbe demek, nasipsizliğin ötesinde vurdumduymazlıktır. Siz, bu milleti ne zannediyorsunuz, nasıl buna kontrollü darbe dersiniz? Siz, yoksa bu sürecin hala böyle devam etmesini mi istiyorsunuz? Kusura bakma, OHAL pazartesi günü MGK gündemine gelecek, konuşacağız, hükümetimize tavsiye kararını alacağız. Dünyanın değişik yerlerinde bir eyalette, basit bir mesele oluyor OHAL ilan ediyorlar. Fransa'da teröristlerce 10-15 kişi öldürülüyor, orada bir yıl OHAL kararı alınıyor. Bizim ülkemizde devletimize karşı, devletimizi yıkma operasyonu yapılıyor, 250 kardeşimiz şehit ediliyor, 2 bin 193 vatandaşımız gazi oluyor, hala kontrollü darbeden bahsediliyor. Yazıklar olsun, yazıklar olsun başka ne diyeceğiz."