Projenin detaylarıyla ilgili bilgi paylaşan Cankut Kaan Bolat, eserin yapım aşamasında büyük bir manevi emek verdiklerinin altını çizerek, 81 ilden toplanan toprakların Kurtuluş Savaşı'nda şehit kanı dökülen yerlerden topladıklarını ifade etti.
Cumhuriyet'in 100. yılı için yollara düşen Yönetmen Cankut Kaan Bolat ve Görüntü Yönetmeni Emre Görücü, 1 ayda 36 bin kilometre yol katetti. Bolat ve Görücü, Türkiye'nin 81 ilinde en özel rotalardan temin ettikleri topraklarla 3 ton ağırlığında "Cumhuriyet'e Yolculuk, Asırlık Portre" isimli Türkiye Haritası oluşturdular.
2 ayda gece gündüz çalışarak büyük bir emek ortaya koyan ekip, Türkiye'nin her bölgesinden izler taşıyan "Cumhuriyet'e Yolculuk, Asırlık Portre" eserini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hediye ettiler.
Dünyada bir benzeri bulunmayan eser, Erdoğan'ın isteği üzerine, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin protokol girişine yerleştirildi.
Projenin detaylarını paylaşan Yönetmen Cankut Kaan Bolat, proje için manevi emek verdiklerini belirterek, "Toprakları, Kurtuluş Savaşı'nda özellikle şehit kanı dökülen yerlerden toplayalım istedik. Sınırların olduğu yerleri görmek istedik ve yola bu şekilde çıktık. Midi bir ekiple çalışabildik. Projede bir görüntü yönetmeni ve kendim olabildim. Proje koordinatörümüz Antropolog Akın Çiftçi vardı yanımızda. O da proje danışmanı olarak yer aldı. Mimarımız vardı. Asıl bu kaideyi tasarlayan, planlayan, tam ölçeklendirme yapan. Belli kiloları aşmayacak şekilde toprak toplamak için yollara çıktık. 30 gün sürdü bu süreç. 30 günde toplam 36 bin kilometre yaptık. Türkiye il sınırları aslında 36 bin kilometre yok. Sınırları geçmek için ekstra kilometre yapıyorsunuz. Dört bin kilometre daha yapsak büyük ihtimal dünya çapını dolaşmış olacaktık" dedi.
Zorlu bir yolculuk sürecinden geçtiklerini ifade eden Bolat, şunları söyledi:
"Gezdiğiniz yerlerde dönem olarak da biraz farklı streslerin olduğu dönemlerde gelmek zorunda kaldık. Sınır ötesi harekatlarımız hala sürüyor ve bu bölgelere gidip 'sınırdan dağdan bir kaya alacağız' diyorsunuz. İnsanlar da anlamıyor. 'Ne yapacaksınız' diyor. Diyoruz ki tablo yapacağız. 'Tabloysa bunu niye bu kadar taşıyorsunuz' diyor.