Suriye’nin kuzeyinde bulunan Afrin bölgesine gerçekleştirilen Zeytin Dalı Harekatı kapsamında 22 Ocak tarihinde Kilis'in Gülbaba köyü güneydoğusunda terör örgütü unsurları ile girilen çatışmada şehit düşen Piyade Astsubay Üst Çavuş Musa Özalkan için Ankara'da cenaze töreni düzenlendi. Şehidin, Türkmen bölgesinde Suriye'de bir okula isminin verilmesini vasiyet ettiği öğrenildi. Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehidin vasiyetini yerine getireceklerini söyledi.
Ahmet Hamdi Akseki Camisi'ndeki cenaze namazına şehidin yakınlarının yanı sıra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile çok sayıda siyasi katıldı.
"EVLADIMIZIN VASİYETİNİ YERİNE GETİRİRİZ"
Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan şu ifadeleri kullandı:
''Şehidimiz Musa Özalkan Afrin operasyonundaki ilk şehidimiz. Rabbimiz Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz onlar diridirler ancak sizler bilemezsiniz demiştir. Şu anda Musa evladımız bizi dinliyor. Biz onun şehadetine şahidiz o da bizim saf tutuşumuza şahit. Çok önemli bir operasyonlar silsilesi içerisinde ordumuz Mehmet'lerimiz bu karda kışta büyük bir mücadeleyi sürdürüyorlar kimlere karşı? Teröristlere karşı. DEAŞ gibi terör örgütüne yönelik operasyondur. Bu operasyonu milletimiz ÖSO birlikte zafere ulaşma suretiyle kazanacağız. Kararlıyız azimliyiz. Acaba şunlar ne demiş, bunlar ne demiş, dünyada şu ülke nasıl bakmış, bu ülke nasıl bakmış, buna bakacak halimiz yok. Bu konudaki karar bu milletindir. Bu millet kendi göbeğini kendisi kesecek ve bizi sınırlarımızda taciz eden üç beş tane ipsize, soysuza biz bu sınırlarda soluk aldırmayacağız. Şu anda yavrumuz bu noktada attığı tweet'lerle de adeta geleceğini okudu. Adeta şehadetten kendisine gelecek olan paranın bile nereye yatırılması gerekeceğini de orada bildirdi. Bu millet güçlü. Biz evladımızın bu vasiyetini zaten Türk milleti olarak biz kendimiz hallederiz onu da yerine getiririz. Allah rahmet eylesin.''
Şehidin naaşı Ayaş'ın Bayat Köyü'nde toprağa verilecek.
"AĞABEY SABAH KARA HAREKATI YAPILACAK"
Şehidin ağabeyi Hakimler ve Savcılar Kurulu Müfettişi Necip Özalkan, şehidin 2015'e kadar Bolu Dağı Komando Tugayında görevli olduğunu, yılın 9 ayı Şırnak, Gabar, Cudi, Kuzey Irak ve diğer birçok bölgede operasyonlara katıldığını anlatan ağabey Özalkan, "Bunların bir kısmını ailem üzülmesin diye söylemezdi. Kendisi benimle paylaşırdı." dedi.
Özalkan, kardeşinin 2015'te Kayseri'ye gittiğini, 2017'de tekrar Tunceli Dağ Komando Tugayına tayininin çıktığını aktararak, şöyle devam etti:
"Kendisi 2017 Haziran'da tayin olduktan sonra El Bab yakınlarında bir karakolda görev yapıyordu. Afrin operasyonu başlayacağını daha önceden biliyor, tahmin ediyorlardı komutanları vesilesiyle. Aralık ayı başı gibi El Bab'dan geri Gaziantep sınırına çekilmişlerdi. Orada gerekli eğitimlerini tamamlayıp, sizin de bildiğiniz üzere Afrin operasyonu başlar başlamaz, kara harekatının olduğu pazar günü sabahleyin Afrin'e girdiler. Cumartesi günü akşam konuşmuştum kendisiyle en son. 'Ağabey sabah kara harekatı yapılacak, muhtemelen biz gireceğiz. Annemler üzülmesin onlara söylemedim, senin bilgin olsun' demişti. Koşarak şehadet şerbetini içmeye gitti."
Özalkan, kardeşine şehitlik mertebesi nasip olduğu için Allah'a şükrettiğini, kendilerine de bu mertebenin nasip olması için dua ettiğini vurguladı.
"ANNEMİN DE BABAMIN DA BAŞLARI DİMDİK"
Özalkan, şehit kardeşinin Allah yolunda, vatana, millete hizmet etmek için görevini en iyi şekilde yaptığının altını çizerek, şunları kaydetti:
"Biz de inşallah onun şehitlik mertebesinden faydalanırız. Rabbim bizlere de böyle güzel ölümler nasip etsin. Allah devlete, vatana millete zeval vermesin. Bayrağımız inmesin, İslam'ın son sancaktarı olan bu ülke için bu devlet için hepimiz bin ölür bin doğarız. Elimizden gelen neyse, nerede görev yapıyorsak sonuna kadar en iyi şekilde vatanımıza, milletimize, devletimize hizmet ederiz. Biz bu düsturla yetiştik. Çok şükür annemin de babamın da başları dimdik. Bu bizim için bir kıvanç, mutluluk. Elhamdülillah diyoruz."
Özalkan, sözlerine şöyle devam etti:
"Kendisinin vasiyeti olduğuna dair bir mesajı varmış. Ben de İstanbul'daydım. Gece 04.00 gibi döndüm Ankara'ya. Döndükten sonra öğrendim. Mesaj attığı arkadaşları, 'Evet, bize böyle bir mesaj attı' diye teyit ettiler. Muhtemelen vasiyeti doğru diye düşünüyorum. Benim haberim yoktu vasiyetinden, ben de yeni öğrendim. Kendi adına Türkmen bölgesinde Suriye'de bir okula isminin verilmesini istemiş."
ŞEHİDİN DUYGULANDIRAN VASİYETİ
Adeta şehit olacağını hisseden kahraman Özalkan'ın arkadaşıyla mesajlaştığı ve devletin ailesine vereceği paranın, müdavimi olduğu bir dernek aracılığıyla Telafer'deki Türkmen çocuklara okul yapımında kullanılmasını ve okula adının konulmasını vasiyet ettiği ortaya çıktı.