Cumhurbaşkanı Erdoğan: "bu Değişimin Önünde Kime Duramaz, Durmaya Gücü Yetmez"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’de uzun yıllar tarihimizi ve kültürümüze düşmanlık üzerine kurulu bir eğitim sistemi dayatıldığını belirterek, "Önümüzdeki dönemde eğitim sistemimizi, ana sınıfından başlayarak yüksek öğretime ve yaygın eğitime kadar her alanda tarihimizle, kültürümüzle barışık bir zemine oturtacağız. Bu değişimin önünde kimse duramaz, durmaya da gücü yetmez” dedi.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Esenyurt Belediyesi tarafından yapımı tamamlanan 11 projenin toplu açılış törenine katıldı.Esenyurt’un geçmişte İstanbul’un en sıkıntılı bölgelerinden biri olduğunu vurgulayan Erdoğan ,”Ama yatırımlarla şehrin en seçkin yerlerinden biri haline geldi. 812 bin nüfusu ile büyükşehirlik sınırı dahi geçen bu ilçemizin çehresini değiştiren belediye başkanımızı tebrik ediyorum. İnşallah önümüzdeki dönem Esenyurt çok daha büyük projelerle gelişmeye devam edecek. Esenyurt sadece gelişmekle, güzelleşmekle kalmıyor, aynı zamanda kahramanlığını ile de tevarüs ediyor. Sizler 15 Temmuz gecesi buradan havalimanına kadar 22 kilometrelik yolu yürüyerek o çağrıma farklı bir cevap verdiniz. 29 gün meydanlarda demokrasi nöbeti tuttunuz. Şehadete yürüyen kardeşlerimizi unutmam mümkün mü? Unutmayacağız, unutturmayacağız. Çanakkale unutulur mu, Kurtuluş savaşı unutulur mu, İstanbul’un fethi unutulur mu? Aynen bu da öyle. Ne unutacağız, ne unutturacağız. İstanbul 15 Temmuz darbe girişimine şehit ve gazileri ile en güçlü direnişi gösteren şehirlerimizin başında geliyor” diye konuştu."Türkiye’nin yaşadığı dönüşüm, 15 Temmuz’da yeni bir istikamet kazanmıştır"15 Temmuz’un tarihin akışı içinde hak ettiği konuma hala tam olarak oturtulamadığını belirten Erdoğan, “Bazı hadiselerin önemi zamanla ortaya çıkar. Çanakkale’de düşman üzerine yürüyen askerimiz bunu tarihe geçmek için değil, inancını ve vatanı korumak için yapıyordu. Kurtuluş savaşında artık ayağa kalkamaz diye bakılan bir milleti yeniden şahlandıran yine bu inançtı. Aynı şekilde Cumhuriyet döneminde verilen mücadelelere baktığımızda bu hadiselerin her birinin milletimizin tarihinde önemli kırılma noktaları olduğunu görüyoruz. 15 Temmuz’da milletimizin tarihinde böyle bir dönüm noktasıdır. Türkiye’nin geçtiğimiz 14 yılda yaşadığı büyük dönüşüm 15 Temmuz’da hem gerçek yerine oturmuş, hem de yeni bir istikamet kazanmıştır” şeklinde konuştu."Çıldırıyor batı, niye"Avrupa ülkelerine yönelik eleştirilerini de yineleyen Erdoğan, “Çıldırıyor batı niye. ‘Türkiye niçin böyle güçleniyor’ Elhamdülillah şu anda milli gelir itibariyle Türkiye bu yarışın içerisinde ‘ben varım’ diyor. Onun için çılgına dönüyorlar. Türkiye’nin büyümesini engellemek için silah dahil her türlü yola, kan dökmek dahil her türlü yönteme başvurulabileceğini 15 Temmuz’da yaşayarak gördük” ifadelerini kullandı."Eğitim sistemimizi tarihimizle, kültürümüzle barışık bir zemine oturtacağız. Bu değişimin önünde kime duramaz, durmaya gücü yetmez"15 Temmuz gecesi darbecilerin milletin darbesini yediğini ifade eden Erdoğan, şunları söyledi “Son 200 yılda çeşitli defalar tekrarlanan bir oyunun son perdesidir. Türkiye’yi kim kurtarır sorularına 200 yıldır aradığımız cevabı 15 Temmuz’da kati olarak bulduğumuzu düşünüyorum. Türkiye’yi ancak millet kurtarabilir. Türkiye’yi ancak milletle hareket ederek kurtarabilir. Biz asırlardır ilacı hep dışarıdan ithal ürünlerle halletmeye çalıştık. Çarenin millet olduğunu ancak 5 milyon kilometrekarelik bir devleti ancak 780 bin kilometrekareye düşürdükten sonra bulabildik. Bizi nasıl yediler bitirdiler. Ülkemizde uzun süre tarihimizi unutturma, kendi kültürümüze düşmanlık üzere kurulu bir eğitim sisteminin dayatılmaya çalışılması belki de bu mahcubiyetten kaynaklanıyor. 15 Temmuz ile birlikte bu hususta da setlerin yıkıldığını düşünüyorum. Önümüzdeki dönemde eğitim sistemimizi, ana sınıfından başlayarak yüksek öğretime ve yaygın eğitime kadar her alanda tarihimizle, kültürümüzle barışık bir zemine oturtacağız. Bu değişimin önünde kimse duramaz, durmaya da gücü yetmez”"Geceleri yaptıkları beddualar tutmadı"15 Temmuz gecesi milleti sokağa dökecek ne bir organizasyon, ne de bir mecburiyet olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Bir çağrı. İnsanlar sokağa dökülmeye başladığında darbe zaten başarısızlığa uğramıştı. Benim Türkan kardeşim kalkıp o zırhlı araçlar onu köşeye sıkıştırdığında, bedeni paramparça olduğunda sadece Allah’a yürüyordu. Onla Nene Hatun’ların varisleriydi. Facetime ile yaptığımız o çağrı, milletimizin tekbirlerle olumlu cevabı verdiği anda iş bitmişti. Darbecilerin ilerleyen saatlerde döktükleri kanlar, sadece kendi vahşetlerinin, kendi alçaklıklarının eseridir. Gölbaşındaki Polis Özel Harekat Merkezi’nde, 56 aslan gibi polisimiz şehit oldu. TBMM’ye, Cumhurbaşkanlığı Küliyesi etrafını bombaladılar. İstanbul’da Boğaziçi Köprüsü’nde, Büyükşehir Belediyesi binasının önünde, Çengelköy Karakolu civarında sivil halkı tanklarla vurarak şehit etmenin başka bir izahı mümkün değil. Çünkü o gece saat 20.00 civarı harekete geçen 22.00’ye doğru sokaklara inen darbecilerin netice alamayacakları 3-4 saat içinde belli olmuştu. Pensilvanyalı buraya ulaşmadı. Geceleri yaptıkları beddualar tutmadı. Tam aksine şu topluluğun duaları onları vurdu. Bütün buna rağmen devlete teslim olmak yerine damarlarındaki kana dahi karışmış ihanet virüsüne teslim olup milletin kanını döktüler” dedi.