HABER

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan canlı yayında Kaşıkçı cinayeti açıklaması!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CNN TÜRK-Kanal D ortak yayınında Hande Fırat ve Hakan Çelik'in sorularını yanıtladı. Erdoğan, Kaşıkçı cinayetiyle ilgili de "Bunu Veliaht Prens bilmeyecek de kim bilecek? Talimat veren isim belli. ABD'den gelen heyet bile kararı adeta kendi aralarında vermiş konumunda. Ama konuşamıyorlar. BM'den gelenlere, CIA'den gelenlere kasetleri dinlettik. Biz ortadayız her şeyimizle bunu söylüyoruz. Senin kendinden şüphen yoksa ne korkuyorsun? Açıkça çık ortaya." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan canlı yayında Kaşıkçı cinayeti açıklaması!

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:

Ortak yayın sebebiyle tüm halkıma en kalbi selam, sevgilerimi gönderiyorum. Bugün önce sabah tershane İstanbul ile adım attık. Şimdi Haliç kıyısında çok çok muhteşem bir proje 2020 kasım ayına kadar hayata geçecek. Bugün onun temel atma törenini gerçekleştirdik.

Biz şu anda seçim kampanyası sebebiyle erken başladık. Erken başladığımız seçim kampanyasıyla birlikte gerçekten meydanlar iyi. Gün geçtikçe tabii ki vatandaşın özellikle verilen mesajları alması, verilen mesajlar üzerinden istikametini belirlemesi bir bunlar var. Bir de ideolojik formatlamayla siyaseti değerlendiren kesim var.

"HALKIM BU TUZAĞA DÜŞMEMELİ"

Benim aziz milletim diyoruz ki yapılan yatırımlarla, bu ülkeye en ufak yatırımı olmayan, kazanım sağlamayanların ideolojik formatlamasına benim halkım bu tuzağa düşmemeli. Bize hangi yerel yönetim ne kazandırdı diye bakılması gerektiğini düşünüyorum. İzmir'de, Ankara'da, Adana'da, Mersin'de kimler kazandırdı bakılması gerekiyor.

erdogan-canliyayin

Muğla'da önce Fethiye ilçesine uğradım, planda yoktu hemen haber gönderdim. Bodrum'da herhangi bir hazırlık yok, orada duvarın üzerine çıktık, toparlanmış olan Bodrumlu kardeşlerime seslenme fırsatı bulduk. Yoğun bir çalışmayla devam ediyoruz.

"PLANLAR UZUN VADEDE OLACAK"

Manifestodaki başlıkları anlıyorum, bunların tekrarında çok çok büyük faydalar var. Birinci sırada tabii şehir planları büyük önem arz ediyor. Ne tür sıkıntılar çekiyorsak plansızlıktan çekiyoruz. Bundan böyle bizim yerel yönetim anlayışımızda uzun vadeli ve kesinlikle hakkaniyete uygun şekilde planlar hazırlanacak. İkincisine gelince alt yapı ve ulaşım sorunları.

"BUNDAN ENDİŞELİYİM, KORKUYORUM"

En son bir felaket yaşadık Kartal. 3 kat izin almış, 3 kat izni 8 kadar 10 kata çıkarmış. Bu tamamen kaçak yapılaşma. İstanbul'un da Türkiye'nin de değişik yerlerinde hepsinde buna benzer kaçak yapılaşmalar var. Bu kaçak yapılaşmalar bizi tehdit ediyor. İstanbul'un deprem bölgelerinde bu sıkıntılar var. Buralar deprem bölgesi, buralarda sıkıntılar var. Büyük depremde faturası ne olur belli değil. Ben bundan endişeliyim, korkuyorum.

Kentsel dönüşüm dedik çalışma başlattık. Kentsel dönüşümde biz burada oturanlara kiralarını verelim, kendileri hemen kiraya geçsinler. Biz sonrasında burayı gönüllülük esasına göre yıkalım, TOKİ ile olmazsa mütahitler ile burada konutları yapalım ve bu konutlara kendilerini oturtalım. Başka yerlerde TOKİ konutları var buyursunlar orada otursunlar.

Kentsel dönüşüm şehir güzelliğini de getirecek. Benzersiz şehirler anlayışı ile de tarihten gelen hikayelere uygun inşa edelim. Bunu yaparsak daha güzellik katacak.

"SOSYAL BELEDİYECİLİĞİ ÖNEMSİYORUM"

Sosyal belediyeciliği çok önemsiyorum. AK Parti belediyeciliği zaten tanımında bir sosyal belediyeciliktir. Doğrudan insana dokunan, saygılı olan bir belediyecilik anlayışıdır. Dikey mimariden bir an önce sıyrılmak gerek. Bizim kültürümüzde yatay şehirleşmeyi görürsünüz. Süleymaniye'nin etrafı şu an yenileniyor. Aslına uygun olarak inşaa edilecek. Bitince bambaşka olacak.

"BÜYÜK ORANDA HALLETTİK"

Bu atık sular meselesi. Bakın biz bu atık suların kesinlikle denize deşarj edilmemesi noktasında çok büyük uyarılar yaptık. İzmir Körfez'de kokudan geçilmiyor. Ulaşımda biz ciddi manada sıkıntılar yaşıyoruz ama İstanbul'da bütün bu sıkıntılı ulaşımı, gerek metroyla metrobüs anlayışı getirmek suretiyle toplu taşımacılığı öne çıkararak büyük oranda hallettik.

Gerçekçi olmak lazım. Bazı konularda, belediye başkanları, belediye meclisleri sizler gibi düşünmeyebilirler. Benim arsam buradaki nüfusa cevap vermiyor. Onun için burada zemin +3 ile hareket edersek, buradaki vatandaşın konut ihtiyacını karşılayamayız diyorlar. Bunun için mecburuz diyorlar. Burada haklı oldukları yerler de var ama TOKİ aracılığıyla bazı farklı adımlar atılabilir.

Ben belediye başkanıyken İstanbul'un nüfusu 8 milyondu. Şimdi 15 milyona çıktı. Ben o zaman söylemiştim, İstanbul'a gelene soralım; paran var mı, işin var mı, evin var mı?Sonra dediler ki belediye başkanı pasaportun var mı diye soruyor.

Mesela bugün Londra'da öyle kafanıza göre yaşayamazsınız. Otomobille Londra'da kafanıza göre gezemezsiniz. Maalesef bizde toplu taşıma kültürü fazla gelişmedi. Mesela Marmaray, milyonlarca insanı Sirkeci'den Üsküdar'a geçirmiştir. Aracını bırakıyor Marmaray'a biniyor. Zamanını da planlıyor. Kendi arabasıyla gitse bu mümkün değil.

TOPLU TAŞIMA YAYGINLAŞMALI

Bugün Londra'da siz kalkıp da gidip her yere yerleşemezsiniz. Otomobilinizde giremezsiniz, Türkiye'de bu konuşulduğu zaman farklı yerlere çekiliyor. Biz şimdi özellikle toplu taşıma kültürünü yaygınlaştıralım ki benim vatandaşım otomobille her yere gitme anlayışı içinde olmasın. Şimdi buna bir örnek vereyim; mesela Marmaray. Milyonlarca insanı Üsküdar'dan Sirkeci'ye geçirmiştir.

94 öncesi İstanbul yaşanır İstanbul değildi. Çöp, çukur, çamur. Çöp dağları vardı. Çukurlar vardı, çamurdan geçilmiyordu. Ben bot giyip bağcılarda seçim kampanyası yaptım, Güngören'de seçim çalışması yaptım. Biz oradaki seçimleri de 5 ilçeyi de bir arada kazandık. Ondan sonra oralar süratle değişmeye başladı.

Bu başarı bir şeye inanmanın neticesidir. Büyükşehir Belediyesi olarak ilk hamleyi çöp üzerinden yaptık. Bir yıl içinde biz neticeye vardık. Habitat bildirgesine en temiz şehir olarak İstanbul girdi.

Biz geldiğimizde İstanbul'da doğalgazın girdiği ev sayısı 50 bindi. Ben belediye başkanlığını bıraktığımda 1 milyon 250 bin eve doğalgazı verdik. Bu hava kirliliğinin azalmasını getirdi. Hava kirliliğinin en önemli sebebi kömürlerdi. O zaman gazeteler maske dağıtıyordu.

O zaman en büyük sorunlardan birisi de susuzluktu. Gidiyorlardı tankerden verilen suyu alıyorlardı. Rezalettir, o çamurların içinde anneler, ellerinde el arabalarıyla sıraya girip tekrar ellerinde bidonlarla geri dönerlerdi.

İstanbul'un 2050'ye kadar su ihtiyacı giderilmiş vaziyette.

İSTANBUL DEPREME NE KADAR HAZIR?

Kentsel dönüşüm neden gündeme geldi, bu soruya cevap bulmamız lazım. Biz kaçak yapılaşmayla devam edersek deprem faturası bize çok ağır olur. Bugün Japonya'ya bakıyorsunuz 8 - 9 şiddetinde deprem oluyor. Neticeye baktığınız zaman ağır bir durum söz konusu değil. Zemin etütleri ona göre, inşaatlar ona göre yapılıyor.

Bizde ise bakıyoruz kullanılan malzemeden, Kartal'da gördük, deniz kumundan tutun, inşaat demirlerine kadar, bunların hepsi hurda. Kullanılması gereken çimentosu falan bunlarda bu hassasiyet yok. 3 kat olması gereken yer 8 kat 10 kat olursa bunlar karşınıza bedel olarak gelir.

TOKİ bu hassasiyetlerin içindedir. Tüm hassasiyetlere dikkat ediyor. Biz de bu konuda arkadaşlarımızı sıkıştırıyoruz. En ufak bir taviz, fire vermememiz lazım. TOKİ'yi biz para kazansın diye değil, şehirleşmede güveni, güzelliği yakalayalım diye kurduk. Benim vatandaşım da huzur için de buralarda yaşasın.

Kentsel dönüşüm dediğimiz olay da bu. Ama vatandaşın da bize yardımcı olması lazım.

'Benim binam kaliteli değil' noktasından bakmıyor. O yine 'Benim şu anda 5 çocuğum var en azından 5 çocuğumun da birer dairesi olması lazım' diyor. Buradan baktığı için işimizi zorlaştırıyor. Böyle olunca netice almak zorlaşıyor. Medyanın, vatandaşın bize çok yardımcı olması lazım. Kartal'da olduğu gibi, 21 vatandaşımız öldükten sonra 'eyvah eyvah' deniyor.

Kartal'da ilk olarak 10 binanın yıkım kararını çıkardık. Orada dinlemedik. Bundan sonra da dinlemeyeceğiz. İhbarlar geliyor. Bakanlıklarımız vasıtasıyla tüm oralarda yıkım noktasında sorunlu olan yerlere Valilik yazılarını gönderiyor. Oraların boşaltılarak, kiralarını biz devlet olarak vereceğiz.

ANKET AÇIKLAMASI

Benim artık anketler falan filan güvenim kalmadı. Geçtiğimiz seçimlerde gördük. Bir tanesi belki tutturuyor. Ama çoğu açık ara kaybettiler. Bu işi tutturamadılar. Ankara'da tecrübe ve dürüstlük arz ediyor. Şimdi Ankara'da tecrübe ve dürüstlük önem arz ediyor. Biz Ankara'ya çok çok önemli bir ismi aday koyduk.

"AFİŞLERDE CHP'NİN LOGOSU YOK"

Ankara'da Özhaseki Bey yoğun bir çalışmanın içerisinde. Ankaralı kardeşlerim vatandaşlarım, sayın Özhaseki ile bu yola devam etme kararı verirse Ankara çok şey kazanacak. CHP'nin adayının afişlerinin altında CHP'nin logosu yok. CHP'nin adayı olduğu bilinirse oy alamayacağını biliyor. Siyaset bir kere şeffaf olarak yapılır. Gizli olarak yapılmaz. CHP'nin yanında kim var HDP var. HDP'nin arkasında kim var PKK var. İYİ Parti kimlere destek veriyor, bunlara destek veriyor. Kimin eli kimin cebinde belli değil. Mehmet Özhaseki ise Cumhur'un adayı olarak ortada. Mahsur Yavaş kimin adayı?

KAYYUM ATAMALARI OLACAK MI?

Terörle ilişkisi olmayan seçim kazanmışsa, o insanlara adımımız olmaz. Ama terörle ilişkisi seçim öncesi tespit edilememişse, daha sonra tespit edilirse onu orada tutmayız. Bunu ben değil yasalar söylüyor. Devletten aldığı parayı Kandil'e boca ediyorlar. Biz bu milletin parasını yatırım yapsınlar diye ödüyoruz.

Tabii ki kayyumlar atanabilir. Bu kanunun, hukukun verdiği bir haktır. Biz halkımızı zulme teslim edemeyiz.

"DEMOKRASİ YERELDEN BAŞLAR"

Bir defa olayı şöyle ele almak lazım, bir devletin bekası var. Yerel yönetimler nedir? Yerelin de kendi içinde bekası vardır. Demokrasi bir kere nereden başlar, yerelden başlar. Yerelde demokrasi yoksa genelde hiç olmaz. Yerelde beka meselesi hallolmadıkça genelde o sıkıntı yaşar. Dolayısıyla yerelde de biz beka meselesini çözüme kavuşturmamız lazım. Cumhur İttifakı bunu kanıtlamıştır. Ülkenin bekası için taban ve teşkilatlar uyum içinde çalışmaya devam ediyor. Zillet İttifakı kendi içinde koltuk kavgasında. Biz ülkenin geleceğini inşaa etmeye çalışıyoruz.

Kayyum atamalarında geç kaldık. Daha zamanlı yapsaydık Güneydoğu çok farklı bir konumda olurdu. Bu ülkeyi bölmek isteyenlerle yapılan ittifakı ne tarih ne millet affetmeyecektir.

HDP'NİN ADAY GÖSTERMEMESİ

HDP, Güneydoğu'da aday gösteriyor. Onun aday gösterdiği yerde CHP, İYİ Parti aday gösteriyor mu? İYİ Parti'nin aday gösterdiği yerde HDP, CHP aday gösteriyor mu?

İzmir aynı durumda. Mersin'de Adana'da durumlar aynı. Birinin olduğu yerde bir diğeri yok. Bazı yerlerde hesap şaşırması oluyor, buna girmedikleri oluyor. Olay çok daha ileri gidiyor. Pensilvanya'nın talimatları, Kandil'in talimatları var. 'Güneydoğu'da Doğu'da kendi adaylarımızı destekleyeceğiz ama Batı'da AK Parti'nin MHP'nin kazanmaması için biz aday göstermeyeceğiz' diye çok açık net kendi ekranlarından da bunu dinledik.

Bundan sonra da terörle mücadelede aynı ruh ile devam edeceğiz.

"FETÖ VE KANDİL KOORDİNELİ"

Bu tür şeylerde Kandil de Pensilvanya da iletişim ağları kesilmiş değil. Yeri geliyor Pensilvanya bunlarla koordine vaziyette. Bunların siyaset etme anlayışını etkiliyor. Aynı şekilde Kandil'de verdiği mesaj ve isimlerle bunları etkiliyor. Nerede aday çıkaracağız, çıkarmayacağız bunu belirleme noktasında kalıyor.

"KONTROLLÜ DARBE" TARTIŞMASI

Tutarı hiç olmayan 'kontrollü bir darbe girişimidir' diyor. Bu kontrollü bir darbe girişimi ise senin 7 Ağustos'ta Yenikapı'da ne işin var? Neden geldin? Seni o kadar sıkıştırdılar ki Yenikapı'ya geldin. Gece 01.15'te Atatürk Havalimanı'na iniyorum sen ise 23.15'te iniyorsun, FETÖ kontrolündeki tanklar içinden geçip Bakırköy'e gidiyorsun.

Bay Kemal'un kullandığı bu sözü, FETÖ elebaşısı da aynı sözü kullandı. 16 Temmuz'da 'kontrollü darbe' dedi, orada kendisi açığa çıktı. Bunu ilk önce FETÖ kullandı daha sonra da o kullandı. Bay Kemal kendini bununla güvence altına almak istedi ama alamadı. Havalimanından kaçışı görüntülendi. Bay Kemal neden FETÖ ile aynı ifadeleri kullanıyor? Çok ciddi açıkları var. Tüm hayatı yalan ve iftira üzerine kurulu olduğu için bunlardan kurtulamıyor.

EKONOMİDEKİ SPEKÜLASYONLAR

Bu yeni bir kampanya değil. S&P'nin Türkiye'ye karşı politik bir davranışı sözkonusu. Bu değerlendirmeler ekonomik gelişmelerden uzak, siyasidir. Bizim S&P ile bir ilişkimiz kalmadığı için bu onları çıldırtıyor.

Bankacılık sistemimiz sağlam bir şekilde yoluna devam ediyor. Rakamlar da bunu ortaya koyuyor.

BDDK bu yıl sorunlu kredi oranının yüzde 6 olacağını söylüyor. Nereye düştüğü göstermesi açısından bu da önemli. Sektörlerin genelinde bu oran en kötü senaryoda bile çift haneye ulaşmayacak. Bankacılık bu konuda iyi durumda.

TANZİM SATIŞ NOKTALARI

Şunu çok açık net söylemem lazım. Tabii bundan özellikle zincir marketler rahatsız oluyor. Biz nereden bu işe girdik. Patates, soğan, patlıcan... Buralardan bir işe girdik. Baktık ki patatesler, soğanlar depolanıyor. Benim vatandaşım maalesef üreticiden 2- 3 TL'ye alınıyor. Benim vatandaşıma geldiğinde 8- 9 - 10 TL'ye geliyor. Zincir marketlerde bunun daha ileri seviyede olduğunu söylediler. Ben özel olarak bazı arkadaşlarımı gönderdim. Biz AK Parti belediyelerle bu işe girelim, hemen süratle çadırları kuralım. Bu çadırlarda biz vatandaşa hemen bu adımı atalım dedik. Bu adımı attık, bir anda fiyatlar yüzde 50 düştü. Fiyatlar düştükten sonra bu dediğiniz gündeme geldi. Buradaki ürünleri çoğaltamaz mıyız? 31 Mart'a kadar bu süreci devam ettireceğiz.

"81 VİLAYETTE TANZİM SATIŞLARI OLUŞTURURUZ"

Zincir marketler neden rahatsız oluyor? Biz vatandaşımızın günlük temin etmek zorunda kaldıklarını temin ediyoruz. Et - kıymada da siz aynı oyunları oynadınız. Biz sonra ithale girince fiyatlar düştü. Biz bu zulme ortak mı olacağız? Biz devletsek bu zulmü ortadan kaldıracağız. Biz o zaman 81 vilayette tanzim satışları oluştururuz.

OTOMOTİVE TEŞVİK GELİYOR MU?

İç pazarı tekrar hareketlendirmek için BDDK kredi kartları ile ilgili bir açıklaması oldu. Taksit sınırında vadenin uzatılması konusunda açıklaması oldu. Bu ciddi manada tüketiciyi rahatlatacaktır.

TRUMP İLE GÖRÜŞME

Yani açıklamada da anladığınız gibi, aramızdaki bugüne kadar da sayın Trump ile ikili görüşmelerimiz olumlu geçer, olumlu geçmektedir. İş Suriye konusuna gelince olumlu bir görüşme yaptık diyebilirim. Savunma Bakanımız Washington’daydı. O da görüşmelerini yaptı. Bu görüşmeler ile birlikte iş daha iyi noktaya gelecek. Net bilgileri Sayın Bakan'dan alacağım. 75 milyar dolar hedefimiz de çok çok önemliydi. Patriotlar meselesi... "Sizin döneminizin değil Obama döneminin getirdiği neticedir. O zaman biz talep ettik. Obama Kongre'den bunu halledebilseydi bu noktaya gelmeyecektik." Kendisi de bana 'çok haklısınız' dedi. Trump, Amerika'ya davet etti. Önce 'ben sizi bekliyorum' dedim. Tabii öbür tarafta bizim Rusya Federasyonu ile olan ilişkiler olumlu bir şekilde devam ediyor.

"1-2 HAFTA İÇİNDE GÖREVE BAŞLAYACAK"

Şu anda gayretimiz bunun için. Uzun zamandır Amerika'nın Türkiye'de büyükelçisi yoktu. Şu anda çok önem verdikleri bir ismi Türkiye'ye büyükelçi olarak atıyorlar. Belki 1-2 hafta içerisinde büyükelçi göreve başlayacak.

31 Mart'tan sonra belki bir Washington ziyareti yapma durumum olabilir, belki kendisi (Trump) Türkiye'ye bir ziyarette bulunabilir.

GÜVENLİ BÖLGE KONUSU

Güvenli bölge konusunda Sayın Trump ile aslında olayı belli bir noktaya taşıdık. Güvenli bölgeyi bizim stratejik anlayışımız dışında bir yere tanışırsa kabul etmemiz mümkün değil. Burası benim sınırım.

ADANA MUTABAKATI

Suriye'deki varlığımızı meşru kılıyor.

TERÖR ÖRGÜTÜ PKK-YPG KONUSU

Defaatle bunu söylememize rağmen özellikle ABD'den 23 bin TIR ve kamyon Suriye'nin kuzeyine mühimmat, araç- gereç nasıl izah edilecek? PKK'nın yan kuruluşları olan PYD-YPG onlara geliyor. Sürekli bu takviye devam ediyor. Kendilerine bunu söylediğimizde 'seri numaraları bizde var, iş bitince geri alacağız' deniyor. Bunlar alınmadığı gibi mücadelelerde bunlar bizim de elimize geçti. Birçoğu da satılıyor. Suriye'de bu silahlar satılmaya başlandı. Birçok araç gereç var. Şimdi bundan sonraki süreçte bu iş nereye varır bu ayrı konu. DEAŞ birçok silahı buralardan alıyor. DEAŞ artık bu bölgede bitiyor. Temennim o ki silah desteği kadar bir şey de siyasi destektir. Biz şimdi diyoruz ki "Siz bizim stratejik müttefikimizsiniz. Dayanışmamızı sürdürelim ki, askerinizi madem çekiyorsunuz, doğacak boşluğa YPG-PYD teröristleri girmesin."

Burayı şimdi o teröristler doldurmuş vaziyette. Sayın Obama da aynı şekilde söz vermişti. 'Bırakmayız' demişti. Trump döneminde de aynısı oldu. Pompeo 90 gün içinde boşalacak dendi, kaç 90 gün geçti. Boşaldı boşalacak deniyor.

Yol haritasının hayata geçirilmesi süratle tamamlanmalı.

Belli bir süre bekleriz, oldu olmadı. Bir gece ansızın gelebiliriz.

İDLİB KONUSU

İdlib konusunda görüşmeler sürüyor. Görüşmeler liderlerin altındaki ekip ya da ekipler tarafından sürekli sürüyor. İdlib hayati bir yer. 300-400 bin kişinin gideceği tek yer var; Türkiye.

Mademki biz dayanışma halindeyiz, o halde Rusya-Türkiye-İran olarak burada sukunetin sağlanması lazım. İdlib'in iç çevresinde bizim kulelerimiz, dışı içi Rusya oluşturuyor. Bu kuşak sukuneti sağlamaya devam etmesini istiyoruz. Burada da teröre karşı duruşumuz devam ediyor. Asla Rusya'yı rahatsız edecek bir konuma bunu vardırmamak gerekiyor. Aynı şekilde biz de rahatsız etmemeli.

SURİYE'DE ANAYASA KOMİTESİ

3 kişinin üzerinde sıkıntı var.

O konu çözülecek, anayasa yazmalılar.

Herhangi bir sıkıntının olduğu yerde deneyimli anayasacılarımız ile kendilerine yardımcı oluruz.

FETÖ LİDERİ GÜLEN'İN İADESİ KONUSU

Şuan itibariyle bize net ulaşan bir şey yok. Biz tabi elimize geçen belgeyi ABD'ye ulaştırıyoruz ve takipçisiyiz. ABD dışındaki ülkelerde de takibini yapıyoruz. Öncü lider konumundaki FETÖ'cüleri de toparlıyoruz. Yargılanmaları devam ediyor.

AB İLE İLİŞKİLER

Her şeyden önce Avrupa Parlementosu'nun almış olduğu bu kararın bir kıymet-i harbiyesi yoktur.

AB büyük bir kriz içerisinde. İlk adım Brexit'ti. Bunu diğerleri takip edecek gibi.

Ortada bir boşluk var. Diğer ülkelerde de sıkıntılar var. AB kurumları da bu krizden etkileniyor. AB'nin şuanda Avrupa'ya bile faydası yok. Dünya 5'ten büyüktür diyoruz ya... AB bunu yakalayamadı. Avrupa da AB'den büyüktür. Bunu bir defa bilmemiz gerekiyor.

'Türkiye'yi neden almıyorzsunuz' dediğimizde, '81 milyon nüfusunuz var' diyorlar. Dilinizin altındaki baklayı çıkarın, çıkarmıyorlar. Bunu bir zamanlar Fransa Dışişleri Bakanı'ndan dinledim. 'Siz Müslümansınız sizi AB'ye almazlar' dedi, bu kadar açık. O günden bu güne de devamlı oyalama, devamlı oyalama. Bizim de bir B, bir C planımız olmak zorunda. Hâlâ aynı şeyleri yapıyorlar. İşi sürüncemede tutuyorlar. Olur ya da olmaz... Türkiye AB'ye her şeyiyle bağlı konumda değil. Bugün de aynı kafadayım; Kopenhag olmazsa Ankara kriterleri olur.

Milletime giderim 'devam' mı diyor, devam. 'Tamam' mı diyor, tamam.

'Ben AB üyesiyim' diyen ülkelerin birçoğunda bizim izlerimiz var.

MÜLTECİ KONUSU

'3+3 milyar Avro vereceğiz' dediler. Şuana kadar verdikleri 1.7 milyar dolar. Bize proje diyorlar. Ne projesi yahu? Biz yatırdık. Şuana kadar 37 milyar dolar yatırdık. Eser ortada. Biz yapmışız bunu. Gelin buraya, görün diyorum. Bunu zaten bize vermiyorsunuz. AFAD'a, Kızılay'a veriyorsunuz.

KAŞIKÇI CİNAYETİ

Kasetleri herkese dinlettik.

Burada ortak bir eylem var. Bu ortak eylemin talimatını veren kim? Bunun ortaya çıkması lazım.

Hatta Dışişleri Bakanları. Şimdi görevden alındı. 'Yerli işbirlikçi ile yapıldı' dedi. Yahu bu nasıl iş ki, dışarıda nişanlısı bekliyor, Cemal Kaşıkçı arka kapıdan çıkıp gidiyor. Bunlar dünyayı enayi zannediyor.

'Ben kesmeyi çok iyi bilirim' diyen bir ahlâksız var orada. Adli Tıp'çıymış kendisi.

Bunu Veliaht Prens bilmeyecek de kim bilecek? Talimat veren isim belli. ABD'den gelen heyet bile kararı adeta kendi aralarında vermiş konumunda. Ama konuşamıyorlar. BM'den gelenlere, CIA'den gelenlere bunları dinlettik. Biz ortadayız her şeyimizle bunu söylüyoruz. Şimdi Suudi Arabistan, Türkiye ile olan ilişkilerini farklı bir noktaya götürüyor. Her zaman bizi bir sözümüz var; Abdestinden şüphesi olmayanın, namazından şüphesi olmaz. Senin kendinden şüphen yoksa ne korkuyorsun? Açıkça çık ortaya. Sağa sola dolar, petrol dağıtmakla bu iş çözülmez.

YENİ ASKERLİK SİSTEMİ

Tarih vermeyeyim de... Yakın. Seçim sonrasına kalır. Savunma Bakanımız yurtdışında. O da gelecek. Yarın Meclis Başkanlığı seçimi var. O turlar bitince, yarın 17.00 gibi biter diye düşünüyoruz. Sayın Bahçeli zaten bu noktada açıklamasını yaptılar. Biz de gerekli çalışmalarımızı yaptık.

"BU İLLETTEN KORUYACAĞIZ"

Arkadaşlarınızın sigara paketlerini alın.

Bu konuda çok farklı bir şekilde gelip, bizden ekonomik olarak, finans olarak destek isteyenlere de pek iyi bakmıyoruz.

"SİSİ İLE GÖRÜŞMEM"

Dünyada darbecilere karşı olduğunu söyleyenler, Mursi'yi darbe ile indiren Sisi'ye karşı koydular mı? Tam aksine kırmızı halılar ile karşıladılar.

Bizdeki 15 Temmuz darbe girişiminin de bunlar arkasındaydı bu ülkeler. Mursi %52 oy ile gelmişti, indirdiler, faturayı farklı bir şekilde kestiler. Mursi arkadaşlarıyla cezaevindeler. Batı ülkeleri darbecileri desteklemeklemeye devam ediyorlar.

Bu bir defa insanlık suçudur. Sayısal olarak baktığımızda Sisi göreve geldikten sonra 42 kişiyi idam ettiler ve en son bu 9 genci idam ettiler. Bu yenilir yutulur bir şey değildir. Af Örgütü netice alamadı. Bizde cezaevinde olduklarında kıyameti koparıyorlar, halbuki bizde idam yok. 9 genç idam edildi. Batı'nın sesini duyuyor musunuz?

Hele hele bir gencin ifadesi çok dokunaklı. Hakime söylüyor, 'Eğer bana verilen elektrik, sana verilseydi Enver Sedat'ları sen çoktan idam ederdin' diyor. "Bana verilen elektrik Mısır'ı 20 yıl aydınlatırdı" diyor. Şimdi şu gencin halini bir düşünün yahu. Bu genç bu şekilde idam ediliyor. Bu ne biçim işkencedir yahu. Böyle bir işkence yapılan insan ondan ne istersen konuşur. '20 yıl Mısır'ı aydınlatır' diyor. 'Sana bu elektrik verilseydi nice Enver Sedat'ları aynı şekilde götürürdün.' diyor.

Tayyip Erdoğan neden Sisi ile görüşmüyor diyenlere cevap veriyorum... Aracı olanlar oluyor, geliyor zaman zaman... Ben böyle bir kişiyle asla görüşmem. Her şeyden önce onun genel af ile içerideki tüm bu insanları serbest bırakması lazım. Serbest bırakmadığı sürece de biz Sisi ile görüşemeyiz. Görüşenler de tarihte farklı bir şekilde değerlendirilecektir. Mısır halkı bizim canımız ciğerimizdir, ama kendisi asla.

En Çok Aranan Haberler