Cumhurbaşkanı Erdoğan 29 Ekim vesilesiyle Külliye'de 29 Ekim Özel programına katıldı. Anıtkabir'de Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ziyaret eden Erdoğan Külliye'deki programda açıklamalarda bulundu.
"Milli mücadelenin Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere herkesi saygıyla yad ediyorum. 1000 yıldır bu toprakları vatan olarak tescillemek için canını veren şehit ve gazilerimizi rahmetle veriyorum.
Devletimizin bekası uğrunda hayatları pahasına çabalayan insanlarımıza şükranlarımızı sunuyorum.
Bu millet tarihin her döneminde maruz kaldığı saldırılardan ayağa kalkan asil bir millettir. Bugün azmin üzerinde yükseldiğimiz bir döneme giriyoruz. Yeniden ve daha güçlü bir başlangıcın arifesindeyiz. Allahın izniyle yokluklar içinde yürüttüğümüz Milli Mücadeleyi zafere ulaştırdıysak bu mücadeleyi de başarıya ulaştıracağız.
Türk milleti kadar kaderini devletiyle beraber görmüş başka bir millet yoktur. Ezelden beri her şeyin fani olduğuna inanan milletimiz sadece devletini ebed-müddet olarak nitelemiştir. Bu düşünce Orhun Kitabelerinde dahi belirtilmiştir.
Kurduğumuz her devletimizin varoluş kodları bu anlayışla var olmuştur. Bizim için Asya Hun Devleti'nden Osmanlılara uzanan koskoca bir tarihin istisnasız tamamı birdir ve bütündür ve milletimize aittir. Anadolu'ya geldiğimizde de burada yaşayan insanların tamamını şevkatle kucaklayarak kendimizden ayırmadık. Bağırımıza bastık. Geçtiğimiz yüzyılın acı hadiselerin hiçbirinin sebebi milletimiz değildir. Emperyalistlerin tahriklerine kapılan 1000 yıllık komşularımız kendi hatalarının bedelini ödemiştir. Devletimizin sınırları içindeki her vatandaşımızı adil ve eşit olarak kabul etme sürecimiz biraz sancılı geçmiş olabilir. Hep birlikte yönümüzü Türkiye Yüzyılı'na çevirmemiz gerektiğine inanıyorum.
Dünyada ve bölgemizde tarihi gelişmelerin yaşandığı siyasi ve ekonomik y eniden yapılanma sürecinin yaşandığı bir dönemdeyiz. Biz de 85 milyon olarak Türkiye Yüzyılı etrafında bütünleşmemiz önemlidir. Bunun için ülke ve millet olarak önümüzdeki siyasi ve sosyal sorunlarımızı çözmemiz şarttır.
Dünyada ve bölgemizde tarihi gelişmelerin yaşandığı, siyasi ve ekonomik yeniden yapılanma sürecinin kapılarının aralandığı bir süreçteyiz. Cumhur İttifakı ortağımızın öncülüğünde son dönemde ortaya konan yaklaşımların bu geniş arka plan ışığında, önyargısız olarak değerlendirilmesinin daha faydalı olacağı kanaatindeyiz.
Mücadele kimse arkadaşına Türk mü, Kürt mü, Alevi mi, Sunni mi diye sormadı. Hep bu ruhla düşmanı mağlup ettik. Yunan işgal kuvvetlerinden ilerleyişinden dolayı ordumuzun Sakarya'nın doğusuna çekilme fikri gündeme gelmiştir. Meclis gizli bir oturumla toplandı. Fevzi Paşa Meclis'in Kayseri'ye taşınmasını önerdi. Dersim mebusu Diyap Ağa söz aldı. 'Biz buraya kaçmaya mı geldik, yoksa dövüşüp kavga etmeye mi?.' Hitap böyle son buldu.
Çelikten iradeyle kazandığımız Milli Mücadele dünyada pek çok ülkenin de umudunu yeşertmiştir. Bugün de bir asır önce meclis kürsüsünde yaşanan iklimi yeniden hissediyoruz ve söylüyoruz. Yine bir asır önce olduğu gibi dünyadaki tüm kardeşlerimize inanç aşılayacak bir duruş sergiliyoruz. Hiçbir zorluk bizi yolumuzdan alıkoyamayacak. Milletçe ve devletçe dünyada ve bölgemizde oynanan oyunlar karşısında kaçmayacak geri adım atmayacak sinsi oyunlara yenilmeyeceğiz. Tam tersine onurlu ve dirayetli duruşumuzla mücadeleye devam edeceğiz. Sınır güvenliğiyle yetinmeyecek. Bölge ve dünya huzuru için çalışacağız. Siyasi sosyal ve ekonomik tüm hedefleriyle Türkiye Yüzyılı'nı mutlaka ama mutlaka hayata geçireceğiz. Cumhuriyetimizin 101. yıl dönümüzde bu ahde 85 milyon vatandaşımızın canı gönülden katıldığına inanıyorum. Burada köken, meşrep ve ideolojik farklılık olmadan tüm vatandaşlarıma sesleniyorum. Gelin Türkiye Yüzyılı'nı birlikte inşa edelim.
Rabbim yolumuzu bahtımızı açık etsin diyorum. Cumhuriyetimizin 101. yılı bir kez daha kutlu olsun. Yurt içi ve yurt dışındaki tüm vatandaşlarımızın da Cumhuriyet Bayramını tebrik ediyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere ve silah arkadaşlarına teşekkür ediyorum.