Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulundu ve CHP'li belediyelere çok sert sözlerle tepki gösterdi.
İşte Erdoğan'ın açıklamaları:
Başarılı netice alabilmek için uygulamanın her il, ilçe, mahalle düzeyinde bu anlayışla yürütülmesi şarttır. CHP'li belediyeler Cumhurbaşkanlığı, Sağlık Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, valiliği, kaymakamlığı hiçe sayarak yardım toplamaya, ekmek dağıtmaya, hastane kurmaya kalkışıyorlar. Asli işlerini yürütmeyen CHP'li belediyelerin salgınla mücadele kurallarını hiçe sayarak halka hizmet değil şov yapmaktadırlar. Adana, İstanbul, Mersin belediyelerinin hafta sonu sokak kısıtlamasında sergiledikleri tavrın başka izahı yoktur.
Mersin'de CHP'li büyükşehir belediyesi şov yaparken aynı partinin Yenişehir ve Mezitli belediyeleri valilikle işbirliği halinde faaliyet yürütmüştür. Bu tür teşebbüsler geçmişte FETÖ ve PKK gibi örgütler tarafından denenmiştir.
Salgın sebebiyle sağlık sisteminin çökmesini, kamu güvenliğinin zaafa uğramasını, halkın sokağa dökülmesine bekleyenler umdukları olmamıştır.
Şimdi de maalesef salgın hastalıkla mücadele için alınan tedbirleri sabote etmeye çalışıyorlar. İtalya, İspanya, Amerika gibi ülkemizin ciddi kayıplar verenlerin arasına girmesini istiyorlardı. Biz şehir hastanelerini anlatırken onlar fuar merkezlerini panellerle bölerek içindeki standları sahra hastanesi diye yutturmaya kalktılar. Foyaları ortaya çıkınca 'biz şehir hastanelerini hiç eleştirmedik' diye yalana sığındılar. Halbuki şehir hastanelerine yıllarca demediklerini bırakmamışlardı.
Biz vatandaşlarımıza nakit yardımı yaparken hukukumuza ve inancımıza aykırı şekilde zekat toplama yarışına düştüler. Bu noktada müracaat edilecek tek yer vardır. Diyanet İşleri Başkanlığı'na sorarsanız zekatı kimler toplar, kimler toplayamaz onlar size gerekli cevabı verir.
Bu kurallar çerçevesinde ikna yöntemiyle bu gayretlerimizi sürdürüyoruz. Onlar toplu taşıma seferlerini hesapsızca azaltarak halkımızı mağdur ettiler. Herşeyi birbirine karıştıranlar, hükümetin aldığı tedbirleri beceriksizce örtmeye kalktılar.
Biz yeni infaz düzenlemesi yaparken onlar 'tecavüzcüler serbest kalacak' yalanıyla ortalığı bulandırmaya kalktılar. Belediye bakanlığı, valiliği, kaymakamlığı yok sayarak kendi başına iş yapmaya kalkarsa karşısında devleti, hukuku bulur. Sorun ekmek dağıtmak değil. Bunu şehirdeki diğer faaliyetlerle programsız, izinsiz şekilde yapmaktır. Sorun herhangi bir konuda farklı düşünmek, konuşmak, hareket etmek değil yalan söylemektir, iftira atmaktır.
Türkiye'nin sağlık alanında tarihi beka mücadele verdiğinde milletimi böyle bahtsız konularla meşgül ettiğim için üzüntülüyüm. Ülkemizin bu hastalıklı siyasetten kurtulmasını en az Covid'ten arınması kadar önemli görüyorum.
Muhalefet anlayışında gereken seviyeye çıkacağını ümit ediyorum. Milletin her ferdine sabrı, anlayışı, fedakarlığı, anlayışı için teşekkür ediyorum. Sağlık, tarım, gıda, üretim ve dağıtım sektörlerinde faaliyet gösteren herkese teşekkür ediyorum. Salgında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet , yakınlarına başsağlığı diliyorum. Şifa bekleyenlere Rabbimden şifa diliyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun, sizleri bir kez daha saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Kalın sağlıcakla.